Trakya Eğitim Dergisi

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 292
  • Öğe
    EVALUATION OF GRADUATE STUDIES ON GERMAN LANGUAGE BETWEEN 2012 AND 2019 IN TURKEY
    (2021) Tuğlu, Yıldırım; Göker, Nurullah
    This study aims to investigate the master's theses and doctoral dissertations carried out between 2012 and 2019 in the graduate departments of German Language Education, German Language and Literature, and Translation and Interpretation in Turkey. Data used in the study were accessed through YÖK/ CoHE (Council of Higher Education) thesis database. Document analysis model was used in the study. The study consists of two parts. In the theory part, the introduction, purpose, method, sample population and similar questions for the study are included. The second part of the study involves the practice part. In this part of the study, totally 380 graduate theses, including 296 master's theses and 84 doctoral dissertations conducted in the graduate departments of German Language Education, German Language and Literature, and Translation and Interpretation in Turkey were analyzed. The distribution of the theses were evaluated quantitatively as doctoral and master's according to the year, subject, study style and universities. In line with the results obtained, it was determined that most of the studies on German Language consist of master's theses. At the end of the study, it was suggested that more applied theses should be included in German Language programs, and student centeredness and interdisciplinary cooperation should be studied more in theses.
  • Öğe
    ÜSTÜN YETENEKLI ÇOCUK ALGI ÖLÇEĞI’NIN GELIŞTIRILMESI: GEÇERLIK VE GÜVENIRLIK ÇALIŞMASI
    (2022) Derelı, Fatıh; Yılmaz, Arif
    Bu çalışma ile erken çocukluk dönemindeki üstün yetenekli çocuklar hakkında algıları ölçen geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış bir ölçek geliştirmek amaçlanmaktadır. Araştırma kapsamında toplamda 645 okul öncesi öğretmeni ve okul öncesi öğretmen adayı katılımcıdan elde edilen veriler ile geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Ölçek geçerliği ortaya koymak için, uzman görüşü, Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) gerçekleştirilmiştir. AFA için 318 öğretmen ve öğretmen adayı, DFA için 322 öğretmen ve öğretmen adayından oluşan iki farklı grup üzerinde çalışılmıştır. Verilerin toplanması için araştırmanın katılımcıları kartopu örnekleme yöntemi temel alınarak belirlenmiştir. Araştırmanın yapı geçerliği sonuçlarına göre ölçek; “Üstün Yetenekli Çocukların Özellikleri”, “Üstün Yetenekli Çocukların Belirlenmesi” ve “Üstün Yetenekli Çocukların Desteklenmesi” olmak üzere 34 maddeden oluşan üç faktörlü yapıya sahiptir. Üç faktörlü bu ölçeğin varyansın %49.9’unu açıkladığı sonucuna ulaşılmıştır. DFA uygulaması sonucunda elde edilen bulgular ölçeğin genel olarak iyi uyum değerleri ortaya koyduğu göstermektedir. Ölçek puanlarının güvenirliğe ilişkin hesaplanan alfa değerinin tüm ölçek için .922 ve ölçeğin alt boyutları için sırasıyla .894, .742, .763 olduğu görülmüştür. Buna göre Üstün Yetenekli Çocuk Algı Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    ÖĞRETMENLERİN TEKNOSTRES DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ: EDİRNE İLİ ÖRNEĞİ
    (2022) Kıncı, Coşkun; Özgür, Hasan
    Çalışmanın amacı, öğretmenlerin teknostres düzeylerini belirlemek ve bu düzeyin çeşitli değişkenlere göre değişimini değerlendirmektir. Bu çalışmada, karma araştırma yöntemlerinden yakınsayan paralel karma desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda örneklem, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Edirne ili merkez ve ilçelerinde görev yapan 526 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmanın nitel boyutunda ise 18 öğretmen araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada, öğretmenlerin genel teknostres düzeylerinin orta düzeyde olduğu, öğretmenlerin öğrenme-öğretme süreç odaklı, teknik sorun odaklı ve sosyal odaklı teknostres alt boyutlarında orta düzeyde teknostres yaşadıkları ortaya çıkmıştır. Öte yandan öğretmenlerin mesleğe yönelik ve kişisel kaynaklı teknostres alt boyutlarında ise düşük düzeyde teknostres yaşadıkları belirlenmiştir. Bağımsız değişkenler incelendiğinde ise öğretmenlerin yaşları arttıkça teknostres düzeylerinin de arttığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca teknostresin alt faktörlerinden kişisel kaynaklı faktöründe kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere göre anlamlı şekilde daha yüksek teknostres yaşadığı ortaya çıkmıştır. Teknostres ölçeğinin alt faktörlerinden mesleğe yönelik ile kişisel kaynaklı alt faktörlerinde genel anlamda eğitim düzeyi arttıkça teknostres düzeyinin azaldığı görülmüştür. Çalışmada teknostres ölçeğinin alt boyutlarında kişisel kaynaklı alt faktöründe Sınıf öğretmenlerinin teknostres düzeylerinin Bilişim Teknolojileri öğretmenlerinin teknostres düzeylerinden anlamlı şekilde yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Öte yandan teknostres ölçeğinin bazı alt faktörleri bağlamında yapılan değerlendirmede öğretmenlerin eğitim amaçlı günlük BİT kullanım saati arttıkça teknostres düzeylerinin düştüğü görülmüştür. Yarı yapılandırılmış görüşme soruları aracılığı ile elde edilen nitel veriler öğretmenlerin öğrenme-öğretme süreci odaklı, teknik sorun odaklı ve sosyal odaklı alt temalarında fazla sayıda olumsuz görüş bildirdiklerini ortaya çıkarırken, mesleğe yönelik ve kişisel kaynaklı temalarında ise daha az olumsuz görüşe bildirdiklerini ortaya çıkarmıştır.
  • Öğe
    OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN PANDEMİ SÜRECİNDE UZAKTAN EĞİTİM İLE MATEMATİK ETKİNLİKLERİNE YER VERME DURUMLARI
    (2023) Pedük, Şenay Bulut; Kıroğlu, Ümmügül Tepe; Bektaş, Elif
    Araştırmanın amacı okul öncesi öğretmenlerin pandemi sürecinde uzaktan eğitim etkinliklerinde matematik etkinliklerine yer verme durumlarının incelenmesidir. Tarama modelinde betimsel bir araştırma olan çalışmanın evreni 2020-2021 öğretim yılında görev yapan okul öncesi öğretmenlerden oluşturmaktadır. Kartopu durum örneklemesi ile belirlenen örneklem 156 okul öncesi öğretmenden oluşmaktadır. Okul öncesi öğretmenlerinin uzaktan eğitim sürecinde matematik etkinliklerine yer verme durumlarını belirlemek için Güleç ve İvrendi (2018) tarafından geliştirilen “Okul Öncesi Öğretmenlerinin Sınıflarında Matematik Etkinliklerine Yer Verme Durum Ölçeği” ve öğretmenlerin kişisel özelliklerini belirlemeye yönelik kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü anova kullanılmıştır. Analiz sonucunda, okul öncesi öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde matematik etkinliklerine yer verme durumları, öğretmenlerin demografik özelliklere göre incelendiğinde istihdam şekli ve kurum türünde anlamlı bir farklılık belirlenmiştir. Ayrıca haftada kaç gün canlı ders yapıldığına ve haftada kaç gün matematik etkinliğine yer verildiğine göre istatistiksel olarak anlamlılık saptanmıştır. Çalışma bulguları doğrultusunda öneriler verilmiştir.
  • Öğe
    MEB KAPSAYICI ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİM PROJESİ ÖYKÜ KİTAPLARININ KAPSAYICI EĞİTİM ÖĞELERİ AÇISINDAN İNCELENMESİ
    (2024) Günşen, Mehmet Oğuz
    Araştırmanın amacı Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Kapsayıcı Erken Çocukluk Eğitim Projesi öykü kitaplarının kapsayıcı eğitim öğeleri açısından incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılarak yapılan araştırmanın çalışma grubunu MEB Kapsayıcı Erken Çocukluk Eğitim Projesi kapsamında hazırlanan 38 öykü kitabı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak kapsayıcı eğitim öğelerini belirlemeye yönelik oluşturulan resimli kitap inceleme formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öykü kitaplarının yarısından çoğunda özel gereksinimli karakterlerin ele alındığı, özel gereksinimli bireylerden en çok ortopedik yetersizlik ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan karakterlerin olduğu, en az ise zihinsel yetersizlik ve uyum bozukluğu gösteren karakterlerin olduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine yönelik öğelerin bulunmadığı, çocukların gelişimlerine uygun olduğu ancak kapsayıcı ve evrensel tasarım öğeleri açısından, farklı ırksal özellikler ve çokkültürlülük öğeleri açısından resimlerin yetersiz kaldığı, tüm çocukların eşit olduğu vurgusunun metin ve resim içeriğinde yeterli düzeyde ele alınmadığı tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar alanyazın doğrultusunda tartışılarak önerilerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN DİJİTAL OYUN BAĞIMLILIKLARI İLE AİLELERİN DİJİTAL EBEVEYNLİK FARKINDALIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ
    (2023) Gül, Ilgın; Özgür, Hasan
    Ebeveyn tutumlarının dijital oyun bağımlılığı üzerindeki etkisini ve dijital oyun bağımlılığı ile akademik başarı arasındaki ilişkiyi belirlemek bu araştırmanın temel amacıdır. Karma araştırma yöntemi açımlayıcı sıralı desen ile tasarlanan çalışmanın nicel boyutunda ilişkisel tarama yöntemi ve nitel boyutunda durum çalışması yöntemi benimsenmiştir. Araştırmanın nicel örneklemi Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinde eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam eden 33 ortaokulda öğrenim gören 1046 ortaokul öğrencisi ve ebeveynlerinden, nitel çalışma grubu ise amaçlı örnekleme yöntemi ile belirlenen 12 ebeveynden oluşmuştur. Araştırmada ortaokul öğrencilerinin cinsiyetlerinin dijital oyun bağımlısı olmaları üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır. Öte yandan LGS’ ye hazırlanan 8. sınıf öğrencilerinin çoğunlukla bireysel görev ve sorumluluklarının farkında olması sebebi ile daha küçük sınıf düzeyindeki arkadaşlarına kıyasla dijital oyunların olumsuz etkilerinden uzak kalabilme olasılığının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırmada ortaokul öğrencilerinin algıladıkları ebeveynlik stillerinin dijital oyun bağımlılığı için önemli bir yordayıcı değişken olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İhmalkâr ve müsamahakâr ebeveynlere sahip çocuklar demokratik ebeveynlere sahip çocuklara göre dijital oyun bağımlısı olma riskini daha fazla taşımaktadır. Öte yandan ebeveynlerin dijital farkındalık düzeyleri ile çocuklarının dijital oyun bağımlılığı düzeyleri arasında ters orantılı bir ilişki tespit edilmiştir. Çocuklarını zararlı içeriklerden korumak için yeterli önlemleri alamayan ve dijital oyun oynama davranışları ile çocuklarına olumsuz model olan ebeveynlerin çocukları daha fazla dijital oyun bağımlısı olma riski taşımaktadır. Tüm bu durumların etkisinde dijital oyun bağımlısı olan çocukların akademik performansları da oyun bağımlısı olmayan akranlarına göre daha düşük seyretmektedir.
  • Öğe
    ORTAOKUL MATEMATİK ÖĞRETMEN ADAYLARININ GEOMETRİK CİSİMLERE İLİŞKİN ALGILARININ VE İLİŞKİLENDİRMELERİNİN İNCELENMESİ
    (2023) Alaylı, Funda Gündoğdu
    Bu çalışmanın amacı öğretmen adaylarının geometrik cisimlere ilişkin algılarını ve ilişkilendirmelerini incelemektir. Bu amaçla nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kapsamında 35 ortaokul matematik öğretmen adayı ile çalışılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen ve üç bölümden oluşan geometrik cisim formu kullanılmıştır. Bu formda açık uçlu soruların yanı sıra doğru yanlış soruları yer almıştır. Verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Sonuç olarak öğretmen adaylarının geometrik cisimlere yönelik üç boyutlu olmalarını temel alan bir algıya sahip oldukları belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının geometrik cisimlere günlük hayattan örnekler verirken, çeşitlendirmekte zorlandıkları görülmüştür. Bununla birlikte geometrik cisimleri ilişkilendirmekte sıkıntı yaşadıkları saptanmıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının geometrik cisimler için parçalı sınıflama yaptıkları, geometrik cisimlerin hiyerarşik ilişkilerini temel alan hiyerarşik sınıflama yapmadıkları belirlenmiştir. Bu sonuca rağmen öğretmen adaylarının, doğru yanlış sorularında, bazı geometrik cisimler için hiyerarşik ilişkilere dair ifadeler kullandıkları da görülmüştür.
  • Öğe
    SOSYAL BİLİMLER LİSELERİNE YÖNELİK İKİ ARDIŞIK İNGİLİZCE PROGRAMININ DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2024) Aydın, Emine
    2005 yılındaki eğitim reformundan sonra Sosyal Bilimler Lisesi, yoğun yabancı dil eğitimi verebilen az sayıdaki okul türünden biri haline gelmiştir; ancak yine de bu tür okullarda hala İngilizce iletişimi iyi olmayan öğrenciler bulunmaktadır. Bu çalışma iki ardışık hazırlık sınıfı İngilizce programının iletişimsel becerilerin gelişimi açısından karşılaştırılmasını amaçlamaktadır. Türkiye'de bir Sosyal Bilimler Lisesinde 2017-2018 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde gerçekleştirilen karma yöntemli bu çalışma için öğrencilerin İngilizce sınav puanları ve paydaşlarla yapılan görüşmelerden yararlanılmıştır. Bulgular, 2016-2017 ve 2017-2018 akademik yıllarında iki hazırlık sınıfı arasında öğrencilerin İngilizce başarı puanlarında ikincisi lehine anlamlı bir fark olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, her iki programın paydaşlarından elde edilen nitel veriler, paydaşların program değişikliğine ilişkin olumlu görüşlere sahip olduklarını göstermiştir.
  • Öğe
    ÖĞRETMEN ADAYLARININ OKUL DIŞI ÖĞRENME ETKİNLİKLERİNE YÖNELİK DAVRANIŞLARINA DİSİPLİNLERARASI YAKLAŞIMLA DESTEKLENMİŞ ALAN GEZİSİNİN ETKİSİ
    (2022) Ozyıldırım, Hasan; Durmaz, Hüsnüye
    Okul dışı öğrenme öğrenenlerin okulu, dersleri ve gerçek yaşamı birbiri ile ilişkilendirebilmelerine yardımcı olur ve öğrenenlerin tutum, değer ve inançları üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Bu nedenle de okul dışı öğrenme ortamlarına ilişkin deneyim fırsatına sahip olan öğretmen adaylarının okul dışı öğrenme etkinlikleri düzenlemelerine yönelik davranışlarının incelenmesi öğretmen adaylarının eğitimi açısından önemlidir. Çalışmanın amacı disiplinlerarası yaklaşımla desteklenmiş alan gezisinin öğretmen adaylarının okul dışı öğrenme etkinliklerine yönelik davranışlarına etkisini planlanmış davranış teorisi çerçevesinde incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, disiplinlerarası yaklaşımla desteklenmiş okul dışı öğrenme ortamı olarak Batı Anadolu’yu kapsayan bir alan gezisi gerçekleştirilmiştir. Çalışma nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim (fenomenoloji) desenine göre tasarlanmıştır. Çalışmanın katılımcıları fen bilimleri ve sosyal bilgiler öğretmen adaylarından olan toplam 40 kişiden oluşmaktadır. Veriler açık uçlu sorulardan oluşturularak yapılandırılmış görüşme formunun yazılı olarak ön ve sontest şeklinde uygulanması ile elde edilmiş ve içerik analizi ile çözümlenmiştir. Elde edilen veriler betimsel istatistik yardımıyla nicelleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, katılımcıların disiplinlerarası yaklaşımla desteklenmiş olan alan gezisinin öğretmen adaylarının okul dışı öğrenme etkinlikleri gerçekleştirme davranışlarına olumlu yönde etkiler yaptığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    OKUL YÖNETİCİLERİ VE ÖĞRETMENLERDE NARSİSİZM İLE İŞ MOTİVASYONU ARASINDAKİ İLİŞKİ
    (2023) Doğan, Muhammet Furkan; Çuhadar, Cem
    Bu çalışmada amaç, okul yöneticileri ve öğretmenlerin iş motivasyon ve narsisizm düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Ayrıca cinsiyet, yaş, mesleki kıdem, okul türü, öğrenim düzeyi değişkenlerinin bu ilişkiye olan etkisinin incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 öğretim yılında, Edirne ili merkez ve ilçelerinde yer alan ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan 112 okul yöneticisi ve 387 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada seçkisiz örnekleme yoluyla belirlenen 499 yönetici ve öğretmene bilgilendirme formu, narsisizm kişilik envanteri ve çok boyutlu iş motivasyonu ölçeği uygulanmıştır. Araştırma bulguları öğretmen ve yöneticilerde narsisizm ve iş motivasyonu arasında anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Araştırmanın genel sonucu olarak, okullarda iş motivasyonu sağlamak adına okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin narsisizm düzeylerinin belirleyici bir değişken olduğu anlaşılmıştır.
  • Öğe
    BERUFLICHE SELBSTPORTRÄTS VON DEUTSCHLEHRERKANDIDAT*INNEN UND ERFAHRENEN DEUTSCHLEHRENDEN IN DER TÜRKEI
    (2024) Candan, Binnur Arabacı; Ural, Nihal; Koca, Furkan
    Das berufliche Selbstporträt für den Lehrberuf spiegelt die Lehrphilosophie der Lehrenden wider. Das Ziel dieser Studie war es, die beruflichen Selbstporträts von Deutschlehrerkandidat*innen und erfahrenen Deutschlehrenden in der Türkei darzustellen. In diesem Kontext nahmen 25 Deutschlehrerkandidat*innen und 20 erfahrene Deutschlehrende an der Studie teil und beantworteten 12 offene Fragen. Die Befunde der Studie zeigten, dass sowohl Unterschiede als auch Gemeinsamkeiten zwischen beiden Teilnehmergruppen im Hinblick auf ihre beruflichen Selbstporträts bzw. Lehrphilosophie auftauchen.
  • Öğe
    OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİN OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU BİLGİLERİYLE PROBLEM DAVRANIŞLARDAN RAHATSIZ OLMA DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
    (2022) Burak, Yakup; Özden, Ece; Sardroud, Ebrahim Mohammadzadeh
    Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerin otizm spektrum bozukluğu bilgileriyle problem davranışlardan rahatsız olma düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç kapsamında araştırmanın verileri İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı özel veya resmi özel eğitim & rehabilitasyon merkezlerinde veya okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan okul öncesi öğretmenlerinden 2020-2021 eğitim öğretim yılının güz döneminde toplanmıştır. Araştırmaya özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan 48, genel eğitim kurumlarında çalışan 154 olmak üzere toplam 202 okul öncesi öğretmeni katılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Sınıf İçi Rahatsız Edici Davranışlar Ölçeği, Hizmet ve Uygulama Seçenekleri Anketi ve Otizm Bilgi Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS-25 programında gerçekleştirilmiştir. Yapılan analiz sonucundan elde edilen bulgulara göre her iki kurumda çalışan okul öncesi öğretmenlerin otizm bilgileriyle problem davranışlardan rahatsız olma düzeyleri arasında herhangi bir ilişki tespit edilmezken, otizmli çocukların eğitiminde kullanılan strateji, yöntem ya da teknikler konusunda farkındalıklarında olumlu yönde anlamlı düzeyde bir ilişki olduğu bulunmuştur. Ayrıca özel eğitim & rehabilitasyon merkezlerinde çalışan okul öncesi öğretmenlerin otizm bilgi düzeylerinin genel eğitim kurumlarında çalışan okul öncesi öğretmenlerin bilgi düzeylerinden daha yüksek olduğu, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan okul öncesi öğretmenlerin otizmli çocukların eğitiminde kullanılan strateji, yöntem ya da teknikler konusunda farkındalık düzeylerinin genel eğitim kurumlarında çalışan okul öncesi öğretmenlerinkinden daha yüksek olduğu bulunmuştur.
  • Öğe
    ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERİN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINDA TEMSİL EDİLMESİ
    (2024) Şirin, Tringa Shpendı; Ahmetoğlu, Emine
    Bu araştırmanın amacı, özel gereksinimli bireylerin, okul öncesi eğitim kurumlarında, sınıf içi görsel ve estetik öğelerde, müfredatta, kitaplarda, dramatik oyunlarda, kullanılan dilde ve sınıf dışı okul ortamında ne düzeyde temsil edildiklerini belirlemektir. Araştırmada, bir nicel araştırma yöntemi olan tarama yöntemi kapsamında araştırmacılar tarafından geliştirilen “Genel Bilgi Formu” ve Favazza ve Odom (1997) tarafından geliştirilen “Özel Gereksinim Temsil Envanteri (ÖGTE)” kullanılmıştır. Araştırmaya okul öncesi kurumlarını temsilen toplam 64 öğretmen katılmıştır. Araştırma bulguları incelendiğinde, özel gereksinimli bireylerin 6 kurumda hiç temsil edilmediği, 40 kurumda düşük düzeyde temsil edildiği, 15 kurumda orta düzeyde temsil edildiği ve sadece 3 kurumda yüksek düzeyde temsil edildiği belirlenmiştir. Ayrıca, özel gereksinimli bireylerin bahsedilen her bir alandaki ortalama temsil edilme düzeylerine ilişkin bulgular sunulmuştur. Temsil edilme düzeylerine ilişkin olumlu yanıtlara yönelik öğretmenlerin verdiği örneklere de yer verilmiştir.
  • Öğe
    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PANDEMİ SÜRECİNDE UZAKTAN EĞİTİM ORTAMLARININ KULLANIMINA İLİŞKİN TUTUMLARI İLE AKADEMİK MOTİVASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
    (2023) Çutuk, Selman; Çutuk, Zeynep Akkuş; Öz, Tuncel
    Bu araştırmanın temel amacı, COVİD-19 pandemi döneminde zorunlu hale gelen uzaktan eğitimin ve bu doğrultuda kullanılan eğitim platformlarının öğrencilerin içsel ve dışsal akademik motivasyonları ile ilişkisinin incelenmesidir. Araştırma, Sivil Havacılık Yüksekokulu, Meslek Yüksekokulu Spor Yönetimi programı ve Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalında öğrenim gören ve kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yoluyla belirlenen 225 katılımcı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veriler, Pandemi Sürecinde Uzaktan Eğitim Ortamlarının Kullanımına İlişkin Tutum Ölçeği, Akademik Motivasyon Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu ile elde edilmiştir. Araştırmada kullanılan üç adet veri toplama aracının uygulanması, 2021-2022 eğitim öğretim yılı birinci yarıyılında gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizinde betimsel istatistikler ve Pearson Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Çalışmada; pandemi sürecinde uzaktan eğitim ortamlarının etkililiği ile öğrencilerin içsel ve dışsal akademik motivasyonları arasında orta düzeyde ve pozitif yönde bir ilişkinin olduğu buna karşın bu ortamların yeterlilik ve motivasyon, kullanılabilirlik ve memnuniyet boyutlarının akademik motivasyonla ilişkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda uzaktan eğitim ortamlarının geliştirilmesi ve sağladığı imkanların arttırılmasının akademik motivasyonun yükseltilmesi noktasında yararlı olacağı değerlendirilmektedir.
  • Öğe
    ETKİLEŞİMLİ KİTAP OKUMA YÖNTEMİNİN ANASINIFINA DEVAM ÇOCUKLARIN SESBİLGİSEL FARKINDALIKLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLİLİĞİNİN İNCELENMESİ
    (2023) Bülbül, Nardane Ece; Çuhadar, Selmin
    Bu araştırma, anasınıfına devam eden 60-72 aylık çocukların sesbilgisel farkındalık becerileri üzerinde “Etkileşimli Kitap Okuma (EKO)” yönteminin etkililiğinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Ön test- son test kontrol gruplu yarı deneysel desende planlanan araştırmanın çalışma grubunu 2022-2023 eğitim öğretim yılında Edirne il merkezinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir ana okulunun iki ayrı sınıfında öğrenim gören normal gelişim gösteren 30 çocuk oluşturmuştur. Deney grubunda 15, kontrol grubunda 15 çocuk yer almıştır. Araştırmada verileri kişisel bilgi formu ve Kargın, vd. (2015) tarafından geliştirilen “Anasınıfı Çocuklarına Yönelik Erken Okuryazarlık Testi – EROT- Sesbilgisel Farkındalık alt testi ile toplanmıştır. Araştırmaya, her iki gruba da Sesbilgisel Farkındalık alt testi uygulanarak başlanmıştır. Deney ve kontrol gruplarına öntest uygulandıktan sonra, deney grubundaki çocuklara araştırmacı tarafından altı hafta boyunca haftada 3 kez EKO yöntemi uygulanmıştır. Uygulama kapsamında her hafta bir kitap okunmuş ve her okuma ortalama 40 dakika sürmüştür. Araştırma sonucunda deney ve kontrol gruplarının sontest puanları arasında deney grubunun lehine ve deney grubunun öntest ve sontest puanları arasında son test lehine istatistiksel olarak yüksek düzeyde anlamlı fark olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar uygulanan EKO yönteminin anasınıfına devam eden çocukların sesbilgisel farkındalık becerilerini geliştirmede etkili olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    SINIF ÖĞRETMENLERİNİN ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİNE İLİŞKİN YETERLİK ALGILARI VE GÖRÜŞLERİ
    (2024) Özdemir, Derya; Vural, Levent
    Araştırmanın genel amacı; sınıf öğretmenlerinin öğretim yöntem ve tekniklerine ilişkin yeterlik algıları ve görüşlerini belirlemektir. Araştırmada karma yöntem yaklaşımı benimsenmiş ve karma yöntem araştırma desenlerinden “açıklayıcı desen” kullanılmıştır. Katılımcılar 2022-2023 eğitim-öğretim yılında İstanbul’un Bağcılar ilçesinde görev yapan kadrolu ve sözleşmeli sınıf öğretmenleridir. Araştırma öncesi Bağcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne danışılmış ve araştırma için farklı sosyoekonomik çevreye sahip okullar belirlenmiştir. Belirlenen okullar küme örnekleme yöntemi ile sınıflandırılmış ve okullar arasından rastgele seçim yapılmıştır. Araştırmanın ölçeği bu okullarda görev yapan 160 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Öte yandan ölçüt örnekleme yöntemiyle de öğretim yöntem ve teknikleri konusunda hizmet içi eğitime katılmış veya öğretmen kariyer basamakları kapsamında bu konuda eğitim almış 15 öğretmen belirlenerek görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda sınıf öğretmenlerin öğretim yöntem ve tekniklerine ilişkin yeterlik algılarının cinsiyete, kıdeme, sınıf mevcuduna ve okul çevresinin sosyoekonomik düzeyine göre anlamlı bir farklılık göstermediği ve yeterlik algılarının yüksek düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. En çok kullanılan yöntem ve tekniklerden bazıları; düz anlatım, soru cevap, drama ve deneydir. En az kullanılması gerektiği düşünülen yöntem teknikler ise düz anlatım yöntemi ve istasyon tekniğidir. Öğretmenler tek başına düz anlatım yöntemi kullanmanın etkisiz olduğunu mutlaka arkasından farklı bir yöntem veya teknikle desteklenmesi gerektiğini öne sürmüştür. Düz anlatım yönteminin uygulamadaki kolaylığı, sınıf mevcutlarının kalabalık olması ve sahip olunan fiziksel koşullar gibi sebeplerden dolayı öğretmenlerin düz anlatım yöntemini kullanmaktan vazgeçemedikleri söylenebilir.
  • Öğe
    ÖĞRETMEN ADAYLARININ KURULAN MATEMATİK PROBLEMLERİNİ DEĞERLENDİRME KRİTERLERİNİN İNCELENMESİ
    (2024) Aydoğdu, Mustafa Zeki
    Öğretmen adaylarının kurulan problemleri nasıl değerlendirdiği; öğretmenlik mesleğini anlamalarına ve içselleştirmelerine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda yapılan bu çalışmada matematik öğretmen adaylarının matematik problemlerini değerlendirme yaklaşımlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışması kullanılmıştır. Araştırma Türkiye’nin bir ilindeki bir devlet üniversitesinde ilköğretim matematik öğretmenliği dördüncü sınıfta öğrenim gören 20 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu çalışmanın veri toplama sürecinde öğrenci yanıtlarını içeren form öğretmen adaylarına dağıtılmış ve öğretmen adaylarının öğrencilerinin problem kurma etkinliklerine verdikleri yanıtları değerlendirmeleri istenmiştir. Katılımcılara alanyazındaki değerlendirme kriterleri konusunda herhangi bir bilgi verilmeyip öğrenci yanıtlarını değerlendirmede serbest bırakılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde içerik analizden yararlanılmıştır. Katılımcılardan elde edilen bulgular öğrencilerin problem kurma etkinliklerine verdikleri yanıtları değerlendirirken 6 ana kriterden yararlandıkları görülmüştür. Bu ana kriterler; problem mi?, problem kurma durumuna uygunluk, çözülebilirlik, bağlamsallık, dil kullanımı ve karmaşıklıktır. Problem kurma durumuna uygunluk ve çözülebilirlik kriterleri tüm öğretmen adayları tarafından kullanılan kriterler iken diğer kriterlerin öğretmen adayları tarafından kullanılma sıklıkları farklılık göstermektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda öğretmen adaylarının zihinlerinde bir değerlendirme şeması olmadığı düşünülmüştür. Bu nedenle de öğretmen adaylarına kurulan matematik problemlerini değerlendirmeye yönelik eğitimler verilmesi önerilmiştir.
  • Öğe
    FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARI İÇİN YENİLİKÇİ ÖĞRETİM YÖNTEM VE ORTAMLARINA UYGUN ETKİNLİK TASARLAMA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2023) Mıhcı, Can; Dinçer, Emrah Oğuzhan; Bayır, Eylem; Durmaz, Hüsnüye
    Bu araştırmada, fen bilgisi öğretmeni adaylarının, 2018 yılında güncellenen Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı'nda öne çıkan yenilikçi öğretim yöntem ve ortamlarına yönelik öğretim etkinlikleri tasarlama becerilerini geliştirmek amacıyla bir eğitim programı uygulanmış ve etkileri tek gruplu öntest-sontest modeli kullanılarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya Türkiye’deki 17 farklı üniversitede öğrenim gören 32 öğretmen adayı katılmıştır. Öğretmen adaylarının seçiminde fen bilgisi öğretmenlği lisans programı 4. sınıfa yeni geçen adaylar tercih edilmiştir. Veri toplama araçları; öntest ve sontest olarak uygulanan “Fen Öğretimi Tutum Ölçeği”, “Fen Öğretimi Özyeterlik İnancı Ölçeği” ve “Yenilikçi Yöntem Ve Yaklaşımlara Yönelik Bilgi ve Etkinlik Tasarımı Özyeterlik Belirleme Anketinden” oluşmaktadır. Ulaşılan bulgulara göre; Eğitim programına katılan öğretmen adaylarında fen öğretimi tutumu istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artmıştır. Ancak, özyeterlik inancındaki artış istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Ankette kategorinin içerdiği her tema ayrıca incelendiğinde, öğretmen adaylarının bilgi ve etkinlik tasarlama özyeterlik inancı açısından, işbirlikli öğrenme yöntemi bilgisi teması hariç tüm temalar bağlamında artış sağlandığı görülmüştür. Ulaşılan sonuçlar, fen bilgisi için yenilikçi öğretim yöntem ve ortamlarının kavramsallaştırılması ve bu kavramlara yönelik etkinlik tasarlama programlarının geliştirilmesi için ön koşul niteliğinde çıktılar sunmaktadır.
  • Öğe
    ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENME YÖNETİM SİSTEMİ KULLANIM ALIŞKANLIKLARININ PANDAS İLE ANALİZİ
    (2023) Demirhan, Tolga; Demiralay, İlkay
    İnternet bugün, eğitimden ticarete pek çok alanda yaşantımıza yön vermektedir. İnternetin bu kadar yaygın kullanılıyor olması ortaya çıkan bilgi büyüklüğünü etkileyerek web sunucu düzeyinde ziyaretçi analizleri yapılmasının gerekliliğini arttırmıştır. Bu sebeple günümüzde bu tür bilgi analizine yönelik ilgi ve çalışmalar artarak devam etmektedir. Bu bağlamda yapılan çalışmada, okulumuz Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) sunucusu web erişim günlük (Log) dosyalarının PANDAS kütüphanesi ile analizinin yapılarak öğrencilerin, sistemi kullanım alışkanlıklarının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada, tarama yöntemiyle elde edilen dosyalar üzerinde web kullanım madenciliği yöntemlerinin kullanıldığı ve istatistiki bilgilerin çıkartılmasını sağlayan bir yazılım geliştirilmiştir. Geliştirilen yazılım ile öğrencilerin; Öğrenme Yönetim Sistemine erişim yolları, ziyareti gerçekleştirdiği ülkeler, ziyareti gerçekleştirdiği iller, ders bazlı erişim yoğunluğu, ders bazlı doküman indirme yoğunluğu, erişimde kullanılan donanım, işletim sistemi, web tarayıcı yazılımı, aylık erişim trafiği, haftalık erişim trafiği, günlük erişim trafiği, saatlik erişim trafiği konularında veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler üzerinden yapılan analizler neticesinde varılan sonuçlar araştırmacılar ile paylaşılmıştır.
  • Öğe
    Şiddet Yaşantıları Ölçeği-Gözden Geçirilmiş Formunun Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik Ve Güvenirlik Çalışması
    (2020) Kurtça, Tuğba Türk; Kocatürk, Metin; Koç, Setenay
    King ve Russell (2017) tarafından geliştirilen Şiddet Yaşantıları Ölçeği- Gözden Geçirilmiş Formu katılımcıların 5-8 yaş, 9-12 yaş ve 13-16 yaş aralığındaki yaşadığı aile düşmanlığı, kardeş düşmanlığı, ev içindeki düşmanlığı ve akran düşmanlığına ilişkin şiddet yaşantılarını ölçen, 36 maddeden, 12 endeksten ve dört faktörden oluşan bir ölçektir. Ölçeğin dört faktörlü yapısına ek olarak çocukluk, erinlik ve ergenlik dönemlerini kapsayan dönemsel şiddet yaşantıları da incelenebilmektedir. Ölçeğin hem farklı kişilerden maruz kalınan şiddet yaşantılarını hem de yaş dönemini hem de maruz kalınan şiddet şeklini ortaya çıkarması nedeniyle Türk kültürü için de geçerlilik ve güvenirliğinin yapılmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı Şiddet Yaşantıları Ölçeği Gözden Geçirilmiş Formu’nun Türkçeye uyarlanması ve psikometrik özelliklerinin incelenmesidir. Bu amaçla İstanbul’daki üniversitelerde öğrenim gören 460 katılımcıya ölçek uygulanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen değerler CMIN/DF = 3.76, p < 0.001, GFI = 0.95, CFI = 0.97, and RMSEA = 0.078’tir. Ölçeğin iç tutarlık katsayısı .94’tür. Bu bulgulardan hareketle uyarlanan ölçeğin dört faktörlü yapısı doğrulanmıştır.