Yazar "Kubaş, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anamur pamuk, yerfıstığı ve yağlı tohumlar tarım satış kooperatifinin yapısı ve kooperatif ortak ilişkileri(Trakya Üniversitesi, 1992) Kubaş, Ahmet; İnan, Hakkı- VII - SUMMARY This research has been made at the villages of Anamur county, province of îçel. In this research, the economic structure and the relationships between " The Anamur Cotton, Groundnut and Oilseeds Marketing Cooperative " and its mem bers were analysed by the statistical methood of x2(Khisqua- re ) » This marketing cooperative was established at the ye ar of 1968 by ISO members» At present it has 1205 members. The cooperative activities a.r& mainly on marketing of ground nut, products of members, providing inputs and credit neces - sities. On the other hand, the cooperative obtains and serves to their members some basic necessary consumption materials wh ;. ch B.rs produced ma i n 1 y by Çukota i r 1 i k Because of the farm owners were both head of farm and cooperative member, most of the members as age group was cal culated es 41-65 (% 63.33). Recording to the analyzes of educational level of the members, the percentage of literacy was found as "Â 58.34 and the illiteracy was % 10. Generally the level of education was 1 ow. The general opininion of the members for the success of the cooperative was negative due to the lower groundnut prices offered by the cooperative relatively to the merchants According to the results of analysis by x 2 test met hod to determine the level of relationships between coopera tive and its members for the various factors it was found that 5VIII - The probabilty of relation -for the 7» 1 level, in other words at least '/» 99 relation for the -factors listed below 3.re § 1. The farm sise was affective on the level of agricultural income » 2» The farm size was effective on the number of work ers employed» The probabilty of relation for the 7. 10 level ( at least. 7. 99 ) are listed below for various factors 1. The level of age of the members affected on the op i n i on of cooper at i ve success » 2., The purchasing of goods served by the cooperative afected on the agricultural income 3, The level of education affected on delivering pla ces of the products produced by the members 4» The knowledge of laws related with cooperative or a governing of our country affected on delivering places of the products procuded by the members 5» The level of education affected on the opinion of the role of cooperatives for the economic development.Öğe Trakya Bölgesi' nde sanayileşmenin tarımsal üretime etkileri ve sonuçlarının sürdürülebilir tarım politikası açısından değerlendirilmesi(2002) Kubaş, Ahmet; İnan, İ. Hakkı; Gaytancıoğlu, Okan; Azabağaoğlu, M. Ömer; Erbay, E. Recep; Unakıtan, GökhanBu araştırma ile Trakya bölgesinde 1980'li yıllardan sonra hızla gelişen sanayileşmenin tarımsal üretime etkileri ve sonuçlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, evsel, tarımsal ve amaç dışı arazi kullanımından kaynaklanan çeşitli sosyo-ekonomik sorunlar belirlenerek bölgede sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması hedeflenmiştir. Türkiyenin genel tarım ve çevre politikaları incelenmiş ve buna göre araştırmadan elde edilen bulgulardan yararlanılarak, Trakya bölgesinin doğal kaynak potansiyeli, kullanımı, sorunları ve çözüm önerileri ortaya konulmuştur. Araştırmaya ilişkin veriler, bölgede bulunan üreticiler ve sanayi işletmelerinin yöneticileri ile yapılan anket çalışmalarından elde edilmiştir. Anket çalışmaları Ergene ve Meriç nehrinden sulama yapan 624 üretici ile işletme büyüklük gruplarına göre 128 adet sanayi işletmesi ile yapılmıştır. Bölgede sulu tarım yapan üreticilerden elde edilen bulgular istatistiksel olarak analiz edilip yorumlanmıştır. Aynı şekilde sanayi işletmelerinin yöneticilerinden elde edilen bulgulara da hem istatistiksel hem de ekonometrik analiz yöntemleri uygulanmış ve yorumlanmıştır. Üretici analizinden çıkan en önemli sonuç, bölgede yaşanan çevre sorunları sulu tarım yapılan arazileri olumsuz yönde etkilemiş, tarımsal üretimde verim ve kalite kayıplarına yolaçmıştır. Ayrıca üreticilerin yerüstü su kirliliği nedeniyle sosyal kayıplara uğradıkları da tespit edilmiştir. Bölgede endüstriyel amaçlarla su kullanan sektörlerin başında tekstil, deri, kağıt-karton, kimya ve gıda vb. sanayi işletmeleri gelmektedir. Bu işletmelerin önemli bir bölümü yeterli arıtma yapmadan parametrelerin üzerinde atıksu deşarj etmektedir ve bazı sanayi işletmeleri de parametrelerin üzerinde baca gazı salmaktadır. Bölgede bulunan çok sayıda sanayi işletmesinin atık su ve gaz emisyonlarının parametrelere uygun olup olmadığı yeterince kontrol edilememektedir. Bu nedenle bölgede özellikle atıksulardan kaynaklanan kirliliğin önlenebilmesi için ortak arıtma tesislerinden yararlanılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bölgede yeni kurulacak sanayi işletmelerinin mutlaka tarım dışı arazilerde ve endüstriyel amaçlarla su kullanmayan sektörlerden seçilmesineözengösterilmelidir. Çevre sorunlarının çözümünde ise sanayi işletmelerinin kirleten öder veya kullanan öder ilkesi çerçevesinde, neden oldukları negatif dışsallığın içselleştirilmesinde gereken katkıyı yapmaları sağlanmalıdır.Öğe Trakya Bölgesinde bulunan tekstil, deri ve yağ sanayi işletmelerinin çevresel etki analizi(Trakya Üniversitesi, 1998) Kubaş, Ahmet; İnan, HakkıBu çalışmada Trakya bölgesinde bulunan tekstil, deri ve yağ sanayi işletmelerinin neden olduğu çevre kirliliği ve bu kirliliğin etki analizi yapılmıştır. Sanayi işletmeleri ve tarımsal işletmeler düzeyinde olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılması düşünülen faaliyetler için hazırlanacak Çevresel Etki Değerlendirme Raporlarında (ÇED) kullanılabilecek bulgular ortaya konulmuştur. Trakya bölgesinin çevre kalitesi, sanayi işletmelerinin çevreye yaptıkları olumsuz etkiler ve çevre sorunları ile ilgili olarak önerilen çözümler, işletme yöneticilerinin yargılarına bağlı olarak ölçüm cetvellerinden yararlanılarak analiz edilmiştir. Tekstil, deri ve yağ sanayi işletmelerinin kullandıkları doğal kaynaklar ve çevre konusunda yapmış oldukları faaliyetler incelenmiştir. Buna bağlı olarak işletmelerin katı, sıvı ve gaz atıkları için yaptıkları yatırımlar ve aldıkları önlemler analiz edilmiştir. Ayrıca bu işletmelerin kalite ve standartlaşma konusunda yaptıkları çalışmalar değerlendirilmiştir. Kapasite kullanım oranları, işçi sayılan, ve hukuki statüleri gibi işletmelerle ilgili genel bilgiler verilmiştir. Diğer taraftan bu işletmelerin doğal kaynaklardan sağladıklarıfayda karşılığında çevre için gönüllü olarak yapmak istedikleri ve yapmayı kabul edebilecekleri miktarlar belirlenerek analiz edilmiştir. Tekstil işletmelerinin uygun arıtma tesisi kurma ihtimalleri ekonometrik bir yöntem olan Lojistik modelle tahmin edilmiştir. Yapılan analize göre düşük düzeyde satış tutarına sahip olan işletmelerin arıtma tesisi kurma ihtimalleri düşük olduğu belirlenmiştir. Buna göre faaliyette olan işletmelerin kapasitelerine uygun arıtma tesisi kurmaları satış tutarları ile yakından ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Sanayi işletmelerinin tarım işletmelerine yaptığı çevresel etkilerin analizi yapılmıştır Buna göre tarımsal üretimde kullanılan girdiler, yerleşim yerleri, ve sanayi işletmelerinden kaynaklanan çevre kirliliği çiftçilerin yaşam kalitelerini düşürmüştür. Öte yandan bölgede yaygın olarak üretilen çeltik, ayçiçeği, ve buğday vb. tarımsal ürünlerde çevre kirliliği nedeniyle görülen verim kayıpları çiftçileri ekonomik yönden de zarara uğratmaktadır. İşletme yöneticileri çevre sorunlarının önlenmesinde eğitimin çok önemli olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca sanayi işletmelerinin arıtma tesisi olmadan üretim yapmaları engellenmeli ve arıtma tesislerinin verimli çalışıp çalışmadığı sıkı şekilde kontrol edilmelidir. ANAHTAR KELİMELER: Arıtma tesisi, çevre ekonomisi, doğal kaynaklar, kirlilik kontolü, tekstil, çevre, bitkisel yağ, deri,Öğe Türkiye bitkisel yağ sektörünün üretici, sanayici ve tüketici düzeyinde analizi ve yağ açıklarının nedenlerinin belirlenmesi(2002) İnan, İ. Hakkı; Kubaş, Ahmet; Gaytancıoğlu, Okan; Azabağaoğlu, M. Ömer; Anakıtan, GökhanBu araştırma Türkiye'deki bitkisel yağ sektörünün üretici, sanayici ve tüketici düzeyindeki sorunlarını tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bununla birlikte bitkisel yağlarda özellikle 1990'lı yıllardan sonra artan ithalatı önlemek ve kendine yeterlilik düzeyini arttıncı politikaları oluşturmak da temel amaçlar arasındadır. Araştırma verileri Türkiye genelinde; - Ayçiçeği, soya, kanola ve pamuk tarımı yapan 847 üreticiden, - Çeşitli yağlı tohumlan işleyen değişik kapasitelerde 102 bitkisel yağ fabrikasından, - İstanbul'da çeşitli semtlerde yaşayan 600 tüketiciden, elde edilmiştir. Türkiye'de 167 adet yağ fabrikası bulunmakta ve bu fabrikalann kapasiteleri ülke ihtiyacınının tamamını karşılayabileceği gibi, ihracatçı bir ülke olmamızı sağlayabilecek düzeydedir. Ancak hammadde üretiminin yetersizliği, kapasite kullanım oranının tohum kırmada %50,51'lerde, hamyağ işlemede % 46,76 ve margarinde'de %39-42 oranında kalmasına neden olmuştur. Araştırmada, Türkiye'de yağlı tohumlu bitkilerde uygulanan mevcut tanm politikaları incelenerek, kapsamlı bir biçimde yorumlanmıştır. Ayrıca, Arjantin, ABD ve AB gibi Dünya yağlı tohumlu bitkiler ve hamyağ üretimini ve ticaretini yönlendiren ülkelerdeki bu ürünlere yönelik tanm politikalan da incelenmiştir. Saha araştırmasından elde edilen veriler üretici, sanayici ve tüketici düzeyinde çeşitli kalitatif ve kantitatif analizlere tabi tutularak yorumlanmıştır. Tüm saha çalışmalanndan elde edilen bulgulara ve izlenimlere göre Türkiye sahip olduğu yaklaşık 6 milyon ton yağlı tohum işleme kapasitesini dikkate alarak bu ürünlerdeki üretimini yeniden gözden geçirmelidir. Bu ürünlerde uygulanabilecek daha akılcı ve tutarlı politikalar Türkiye'nin bitkisel yağ ihtiyacını yurtiçinden sağlayabileceğini göstermektedir.Öğe Türkiye çeltik üretimini artırmaya ve pirinç ithalatını azaltılmaya yönelik politikaların geliştirilmesi(2001) Gaytancıoğlu, Okan; İnan, İ. Hakkı; Kubaş, Ahmet; Azabağaoğlu, M. Ömer; Sürek, Halil; Unakıtan, GökhanBu araştırmada Türkiye'de pirinçte her geçen yıl artan ithalat ve döviz miktarını azaltıcı, kendine yeterlilik düzeyini arttırıcı politikaları oluşturmak amaçlanmıştır. Araştırmaya esas olan veriler Türkiye genelinde; -Çeltik tanını yapan 240 çeltik üreticisinden, -Çeşitli kapasitelere sahip 104 çeltik fabrikasından, -Türkiye nüfusunun 1/8'inin yaşadığı İstanbul'da 752 pirinç tüketicisinden, -Yurtiçi ve yurtdışı pirinç ticaretini yapan 12 adet toptancı ve 5 ithalatçıdan anket yoluyla elde edilen bilgilerden oluşturulmuştur. Araştırmada, Türkiye'de çeltikte uygulanan mevcut tarım politikaları incelenmiş, yorumlanmış ve değerlendirilmiştir. Ayrıca, AB, ABD ve Güneydoğu Asya'da gibi çeltik tarımı yapan bazı ülkelerdeki çeltik politikaları da incelenmiştir. Saha araştırmasından elde edilen veriler üretici, sanayici, tüketici ve toptancılar düzeyinde çeşitli kalitatif ve kantitatif analizlere tabi tutularak yorumlanmıştır. Tüm saha çalışmalarından elde edilen bulgulara ve izlenimlere göre Türkiye çeltik üretiminde uygulanan yanlış politikalar sonucu maalesef ithalat bağımlısı olmuş ve bunun sonucunda en fazla pirinç ithal eden ülkeler arasına girmiştir. Daha akılcı ve tutarlı politikalar izlendiğinde Türkiye pirinçte kendine yeterli bir ülke olabilir. Türkiye'de yılda % 1.5 oranında artan nüfus, gıda talebini dolayısıyla pirinç talebini de artırmaktadır. Türkiye'de üretilen pirinç miktarından daha fazla pirinç yurtdışından ithalat yoluyla gelmektedir. Dolayısıyla artan pirinç talebini karşılayabilmek için tutarlı tarım politikaları uygulanmalıdır. Türkiye'de kısa vadede pirinç ithalatı yerine çeltik ithalatı teşvik edilmeli, ayrıca üretim kayıplarını önleyici ve maliyeti düşürücü tedbirler alınmalıdır. Fazla gübre ve tarımsal ilaç tüketimini azaltıcı yayım çalışmaları ve üreticilerin ürünlerini daha iyi koşullarda pazarlamasını sağlamak için kooperatifçilik teşvik edilmelidir. Uzun vadede ise çeltik ve pirinç ithalatını azaltıcı, yurtiçi çeltik üretimini teşvik edici tanın politikaları uygulanmalıdır.