Yazar "Doğan, Levent" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 19 / 19
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 21. Bulgaristan’da yayınlanan Yeni Işık (Nova Svetlina 1971-1985) Gazetesindeki edebi malzemeler üzerine bir değerlendirme(2023) Doğan, Levent; Gülvodina, GoncaTarihsel süreçte birbiriyle ilintili olarak gelişim gösteren Bulgaristan Türkçe süreli basını ve Bulgaristan Türk edebiyatının geçmişi Osmanlı Dönemi’ne kadar uzanmaktadır. O dönemde oldukça zengin ve renkli olan bu iki alanın 2. Dünya Savaşı ve sonrasında pek çok darbe aldığı ve yaşanan siyasi gelişmelerden olumsuz etkilendiği görülmektedir. Çalışma konumuz olan Yeni Işık (Nova Svetlina), bu süreçte yayın hayatına başlayan ve 45 yıl yayınlanan bir gazetedir. Çalışmanın giriş kısmında Bulgaristan Türkçe süreli basını hakkında bilgi verilmiş ve Bulgaristan Türk edebiyatı etrafında gelişen edebi türlere değinilmiştir. Devamında Yeni Işık gazetesinin yayın politikası, yayın içeriği ve yayın süreçleri ile ilgili bilgiler paylaşılmıştır. Çalışmada gazetenin Bulgaristan Sofya Milli Kütüphanesi’nden erişebildiğimiz 1971-1985 yılları arası incelenmiş, tespit edilen edebi türler biçim ve içerik bakımından değerlendirilmiştir. Yapılan taramalarda türkü, masal, fıkra gibi halk edebiyatı ürünlerinin yanı sıra hikâye, sohbet, deneme, gezi yazısı ve şiirlere sıkça rastlanmıştır. Bu türlerin içinde en çok yer ayrılan edebi türler şiir ve hikâyedir. Bu nedenle bu iki türe inceleme bölümünde daha ayrıntılı değinilmiştir. Yapılan incelemelerde her iki türün şekil ve içerik bakımından oldukça zengin, dil ve üslûp özellikleri açısından da benzer olduğu saptanmıştır. Çalışmanın asıl amacı derginin içinde bulunduğu siyasi profili göz önünde bulundurarak yazar ve şairlerin kaleme aldığı eserleri topluma kazandırmaktır. Gazetenin 1985 yılından sonra tamamen Bulgarca yazı diline geçmiş olması sebebiyle elde edilen veriler Bulgaristan’da hala yaşatılan Türkçe için son derece kıymetlidir.Öğe Allanazar Bengnazarov (yüz bir gülki) inceleme-metin-sözlük(Trakya Üniversitesi, 1994) Doğan, Levent; Türk, Vahit[Abstract Not Available]Öğe Bulgaristan’da Türkçe Eğitim ve İlköğretim İkinci Kademe Türkçe Ders Kitaplarının (1992-2019 Yılları) Karşılaştırılması(Trakya Üniversitesi, 2020) Doğan, Levent; Gülvodina, GoncaThis study intends to depict, from a historical perspective, the Turkish education in Bulgaria which has the largest Turkish population among the Balkan countries, as well as examine, Lower Secondary Turkish Textbooks published in Bulgaria in 1992 and 2019. Turkish language education in Bulgaria from past to present can be classified under six categories: Pre-tanzimat Era, Post-tanzimat Era, Principality Era, Kingdom Era, Communism Era, and Democracy Era. This research provides a detailed depiction of the educational policies implemented during foregoing eras and of the challenges faced with a particular focus on the issues relating to textbooks, and problems attributable to acts of Bulgarian authorities. Introduction section of this study provides a detailed picture of Turkish language education system starting from the Ottoman Era -when the foundations of Turkish language education in Bulgaria were laid- to present. This study further then examines and compares two Lower Secondary Turkish Textbooks that first one published in 1992 with a special education law and the latest one in 2019. This paper first gives all data points of this locally sourced materials and then analyse in terms of formal and content. Concerning Lower Secondary Turkish Textbooks which were examined from various aspects, a general evaluation was provided in the conclusions section. The findings of this study shows that Lower Secondary Turkish Textbooks which published in 1992 are out of date and fall behind the contemporary language education. Additionally, Lower Secondary Turkish Textbooks which published in 2019 and currently used in schools failed to go beyond the traditional education concept and are found to be quite weak in terms of educational competencies.Öğe GAGAUZ ATASÖZLERİNİN SENTAKSI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME(2019) Doğan, Levent; Erdin, CeydaGünlük konuşma dilinde ve yazı dilinde çeşitli amaçlarlakullanılan, kullanıldığı bağlamda anlatımı daha etkili ve çarpıcı kılanatasözleri, Gagauz Türkçesinde söleyiş terimiyle karşılanır. Gagauz halkedebiyatı sözlü malzeme bakımından bir hazinedir. Bu hazinenin önemlibir parçasını da atasözleri oluşturur. Her toplum gibi Gagauz Türkleride kendi dil yapılarına ve kültürlerine özgü atasözleri meydanagetirmişlerdir. Bu bakımından atasözleri gerek Gagauz Türkleriyle ilgilipek çok konu hakkında bilgi edinilmesinde gerekse Gagauz Türkçesininses ve şekil özellikleri ile söz diziminin görülmesinde çalışılabilecek halkedebiyatı türlerindendir.Toplumların atasözleri, genellikle farklı disiplinler tarafından türlükonular içerisinde değerlendirmeye alınır. Buna karşılık Gagauzatasözleri üzerinden Gagauz Türkçesi ve Gagauz Türkleriyle ilgiliyürütülmüş araştırmalar oldukça azdır. Günümüze kadar yapılanaraştırmalara göz atıldığında ise Gagauz atasözlerinin cümle yapısıbakımından ele alınmadığı görülür. Bu çalışmada Gagauz atasözlerinincümle yapısını ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışma, TürkiyeTürkçesiyle beraber kısmen de olsa Gagauz Türkçesindeki cümle yapısısınıflandırmaları göz önüne alınarak oluşturulmuştur. Buna göreGagauz atasözleri basit, birleşik, sıralı, bağlı ve ara sözlü (cümleli) cümleşeklinde sınıflandırılarak beş ana başlıkta ele alınmıştır. Birleşik cümleyapısındaki Gagauz atasözleri ayrıca kendi içinde gruplandırılmıştır.Yapısına göre sınıflandırılan Gagauz atasözleri ilgili başlığın altındayükleminin türüne, yerine ve anlamlarına göre de değerlendirilmiştir.Öğe Gagauz Türkçesinde İkilemeler(Trakya Üniversitesi, 2021) Doğan, Leventİkilemeler, sadece yan yana gelmiş iki sözcüğün tekrarından ibaret olmayan, bu yolla yeni kavramlar inşa ederek anlamı ve anlatımı güçlendiren dil birlikleridir. Türkçenin en eski dönem eserlerinde dahi kullanımına atıfta bulunulan ikilemeler, anlamı pekiştirmesinin yanı sıra ifadeye renk ve estetik katarlar. Bu açıdan özellikle âşık, şair ve yazarların bir yapıt vücuda getirirken sıklıkla başvurduğu ifade kalıpları olmuşlardır. İkilemelerde söz konusu etkileri sağlayan anlamsal, yapısal ve ses bilimsel özellikler vardır. Bu yüzden ikilemeler taşıdıkları nitelikler bakımından ele alınması gereken bir konudur. Türk dil biliminde konuyla ilgili kapsamlı araştırmalar yapılmıştır. Benzer araştırma ve incelemelerin Türkçenin çoğu lehçesinde de uygulandığı müşahede edilmiştir. Ancak Gagauz Türkçesinde kullanılan ikilemelerin ele alındığı bir çalışmaya denk gelinmemiştir. Bu çalışmada, Gagauz Türkçesiyle ilgili sözlüklerden, şiir kitaplarından ve diğer birçok kaynaktan tespit edilen ikilemeler; anlam, sözcük yapısı, köken, kuruluş, sözcük türü ve diziliş olarak çeşitli yönlerden incelenmiştir. İnceleme sonucunda elde edilen veriler sonuç kısmında detaylandırılmıştır.Öğe Kadem Kaynaa romanının söz varlığı üzerine bir değerlendirme(2020) Erdin, Ceyda; Doğan, LeventDil ve edebiyat arasında öteden beri karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Bir dilin korunarak yaşatılması yanında gelişerek zenginleşmesinde edebiyat ürünleri etkin bir role sahiptir. Bu bakımdan her toplumda üretilen edebî ürünler o toplumun ve kullanılan dilin hazineleri sayılır. Bu dil hazinelerinin önemli bir işlevi de meydana geldikleri toplum ve yazıldıkları dil hakkında araştırmacıya kılavuzluk etmeleridir. Bilimsel bir bakışla ele alındıkları takdirde dil ve toplumla alakalı farklı alanlara özgü pek çok sorunun cevaplanmasında veya karanlıkta kalmış noktaların aydınlatılmasında yarar sağlarlar. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Gagauzca için şair ve yazarların ana diliyle yarattıkları edebî türden her eser ayrı bir değer taşır. Ancak meydana getirilen bu eserlerin dilsel açıdan işlenmesi de gerekir. Edebî ürünlerin bir dilin söz varlığının ortaya çıkarılmasındaki rolü malumdur. Söz konusu ürünlerin işlenmesiyle kaybolmaya yüz tutan Gagauzcanın söz varlığı kayıt altına alınacağı gibi yazara özgü farklı ve yeni kullanımların da tespit edilerek dile kazandırılması sağlanacaktır. Çalışmamızda bu amaçla çağdaş Gagauz edebiyatının roman türünde son çıkan eseri olan Kadem Kaynaa romanı incelenmiştir. Mariya Mercanka tarafından kaleme alınan bu roman, çalışmada yazarın söz varlığı, dili ve üslubu açısından değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamına romandaki isim ve fiil türünden sözcüklerin on ve üzeri tekrar sayısına sahip olanlar dâhil edilmiştir. Bundan başka yazarın eserdeki atasözü, deyim, ikileme, kalıp söz ve yabancı sözcük kullanımı değerlendirilmiştir. Ayrıca romandan tespit edilen bu söz varlığı unsurlarının Türkiye Türkçesi ve ağızlarıyla ortak olanları belirtilerek bunların bir kısmında görülen farklılıklara değinilmiştir.Öğe KOSOVA'NIN MAMUŞA BELDESİNDE KİŞİ ADLARI(2016) Doğan, Levent; Morina, FikretKişi adları dilbilim ve halk bilim çalışmaları için olduğu kadar millî kimliğin korunması açısından da büyük önem taşır. Ad, insanın toplumsal ve bireysel kişiliğinin bir simgesi sayılabilir. Türk kültüründe çocuğa ad verme işlemi çocuk sahibi olmak kadar önemli bir gelenektir. Bu nedenle insanın üzerinde taşıdığı ismin özelliklerine uygun vasıflar göstermesi gerektiği düşünülürdü. Bu çalışmamızda Balkanlarda kimliklerini ve adlarını koruma gayreti içinde olan Kosova'nın Mamuşa Belediyesi'ndeki Türklerin kişi adlarını ele almaya çalıştık. Mamuşa'da yaptığımız ad taraması sonucunda tespit ettiğimiz en önemli hususlar; ad verme geleneğinin Türk dünyasıyla büyük benzerlikler gösterdiği, verilen adların genelde dinî nitelikli, millî ve soydan gelen adlara dayanmakla birlikte dönemlere göre farklılıklar gösterdiği ve Türk kimliğinin ve Türk adının adlar vasıtası ile bu bölgede yaşatıldığıdır.Öğe Kutadgu Bilig'den Hareketle Çağdaş Türk Lehçelerinde Arapça Alıntı Kelimeler Üzerine Bir Karşılaştırma(2005) Doğan, LeventTürkçe, tarihi boyunca birçok dille etkileşim içine girmiştir. Bu etkileşimin neticesinde, Türkçe değişik dillerden kelimeler almış ve değişik dillere pek çok kelime vermiştir. Türkçenin etkileşime girip çok sayıda kelime aldığı dillerin başında Arapça gelmektedir. Bu iki dilin ilişkileri İslam’ın Türklerce kabulünden sonra başlamıştır. İslamî Türk Edebiyatı’nın ilk ürünü sayılan Kutadgu Bilig Arapça alıntı kelimelerin Türk dilinde yoğun olarak ilk tanıklandığı eser olması nedeniyle Türk yazı dillerinde Arapça alıntı kelimelerin tarihini Kutadgu Bilig’den başlatmak gerekir. Bu çalışma, modern Türk yazı dillerindeki Arapça alıntı kelimelerin durumunu Kutadgu Bilig’den hareketle ortaya koymaya çalışmaktadır.Öğe Kutadgu Bilig’den Hareketle Çağdaş Türk Lehçelerinde Arapça Alıntı Kelimeler Üzerine Bir Karşılaştırma(Trakya Üniversitesi, 2005) Doğan, LeventTurkish has been in mutual influence with various languages during its own history. As a result of this mutual influence Turkish has taken words from various languages and has given them many words. Arabic is the main language which Turkish has been in mutual influence. The relation of these two languages started after Turks converted to Islam. Became Kutadgu Bilig, which is considered as the first product of Islamic Turkish Literatıre, is the first work in which Arabic loanwords are densely observed in Turkish language, the history of Arabic loanwords in Turkish written languages should be started from Kutadgu Bilig. This study tries to reveal the situation of Arabic loanwords in modern Turkish dialects considering Kutadgu Bilig as a baseÖğe Kırklareli Ağzındaki Deyimler Üzerine Bir İnceleme(Trakya Üniversitesi, 2017) Doğan, LeventDilimizin sözvarlığı içinde mühim bir yere sahip olan deyimler, anlatıma canlılık veakıcılık katan, az sözle çok şey anlatmaya yarayan, özlü ve kalıplaşmışsözlerdir. Türk dili de deyim olarak diğer dillere göre oldukça zengindir. Buçalışmamızda, Kırklareli ağzı üzerine yapılan tezlerden, kendi derlediğimizmetinlerden, Derleme Sözlüğü’nden alınan deyimler, köken, söz dizimi, ve anlambakımından incelenmiştirÖğe M. Türker ACAROĞLU, Türkçeden Bulgarcaya Geçen Kelimeler Sözlüğü, Trakya Üniversitesi Yayınları, Edirne 2016, XIX + 481 sayfa.(2017) Doğan, Levent[Abtract Not Available]Öğe Türk Dilinde Organ Adları Üzerine Bir İnceleme -Ana ve Ara Temel Kelimeler(2005) Doğan, LeventDillerin söz varlığında temel kelimeler önemli bir yer tutarlar. Bu kelimeler, gösterdiği nitelikler dolayısıyla dil akrabalıkları, dil ayrışması, dil öğretimi, dil tarihi ve dilbilgisi gibi dil incelemelerinde ilk olarak başvurulan kelime kategorisini oluştururlar. Dilbilimciler tarafından dillerin söz varlığında sayı adları, hayvan adları, organ adları gibi adbilimi verileri temel kelimeler olarak kabul edilmektedirler. Biz bu yazımızda bir yandan temel kelimelerin özellikleri belirlemeye çalışırken diğer taraftan da Türk söz varlığında kullanılan ana ve ara temel organ adlarını eş zamanlı ve art zamanlı olarak ele almaya çalışacağız.Öğe Türk Dilinde Organ Adları Üzerine Bir İnceleme -Ana ve Ara Temel Kelimeler-(Trakya Üniversitesi, 2005) Doğan, Leventdue to the characteristics they have are firstly to be categorised when studying the language interrelations, language differences, language teaching, language history and grammar. The numeral names, animal names, names of body parts, in some other words, data coming from the science of lexicology are accepted as basic names in the lexicon of languages by linguists. In this article on one hand we aim to identify the characteristics and criteria of basic words and on the other hand to examine synchronically and diachronically the used main and sub basic names of body parts in Turkish lexiconÖğe Türkmen Atasözlerinde Meslek Adları(2020) Doğan, LeventTürkmen sözlü edebiyatında atasözleri nakıl olarak adlandırılır. Tarihin derinliklerinden günümüze süzülen atasözleri toplumların sosyo-kültürel hayatının bir görüntüsü niteliğindedir. Her biri ustaca ve bilgece söylenmiş olan bu sözlerde toplumun içinden pek çok kavram ve ayrıntı bir konu çevresinde anlatıma incelikle yerleştirilerek işlenmiştir. Bu yüzden dilin manevi varlıkları sayılan atasözleri bir milleti anlamak, görmek ve tanımak noktasında üstlendikleri rol açısından çok önemlidirler. Mesleklerin insan hayatında önemli bir yeri vardır. Ekonomik faaliyetler kapsamında bulunan meslekler insanoğlunun varoluşuyla ortaya çıkmış ve insanların gereksinimleri doğrultusunda günümüze kadar çeşitlenerek gelmiştir. Bu araştırmada Oğuz grubu (Güney-Batı) Türk lehçelerinin doğu kolunda yer alan Türkmen Türkçesinin atasözlerinden hareketle Türkmenlere özgü meslekler ortaya konulmuştur. Çalışmada atasözleri dışında Türkmence sözlüklerde geçen meslek adlarına da yer verilmiş ve çok sayıda mesleğe ulaşılmıştır. Ayrıca Türkmen atasözlerinden elde edilen meslek adları ile Eski Türkçe Dönemi, Dîvânu Lugâti’t-Türk ve Kutadgu Bilig’de bulunan meslek adları arasında bir kısım benzer sözcüklere rastlanmıştır.Öğe Türkmen Türkçesinde Renk Adları(Trakya Üniversitesi, 2019) Doğan, LeventZengin bir dil olanTürkçe renk kavramı bakımından da canlı ve çeşitlidir. Ana renklerle burenklerin alt tonlarının ayrıntılı bir biçimde tasvir edildiği görülür.Yaşamımızda önemli bir yere sahip olan renkler eski zamanlardan beri insanlartarafından çok yönlü bir şekilde kullanılmıştır. En başta bir nesnenin ayırtedici özelliği olarak ön plana çıkan renkler her kültürde yüklenen manevibirtakım anlamlar sonucunda birer sembol hâline getirilmiştir. Her bilim dalı renklerikendi çalışma sahasına uygun olarak değişik bakış açılarıyla incelemiştir.Bunun tabii sonucu olarak da renklerle ilgili yeni birçok görüşler, önermelerortaya konmuş ve renklerin farklı işlevleri ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmadaTürkçenin lehçelerinden biri olan ve sınıflandırmada Oğuz (Güneybatı) grubu içinde bulunan Türkmencede renk adlarıçeşitli kaynaklardan derlenerek ortaya konmuştur. Renk ifade eden sözcüklerharicinde renk adları kullanılarak oluşturulmuş adlar da çalışmaya dâhiledilmiştir. Çalışmada renk adlarının özellikle dilbilimsel yönüne ağırlıkverilerek Türkmencede renk adı türetmede kullanılan belli başlı eklerin nelerolduğu renk adlarının fiile dönüştürülmesi gibi daha çok sözcüklerin yapısıüzerinde durulmuştur. Renk adı oluşturmada önemi ve katkısı yadsınamayacakdiğer bir yöntem olan doğadan somutlaştırma yoluyla elde edilen sözcükler iseçalışmamızda ayrıca belirtilmiştir. Bunların yanı sıra Eski Türkçe dönemieserleri, Dîvânü Lûgati-t Türk ve Kutadgu Bilig’den tespit ettiğimiz renkadlarıyla Türkmence renk adları karşılaştırılarak benzerlikler ve yaşanandeğişimler gösterilmiştir. Renk adları sözcük türetmeye uygun kelimelerolduğundan yoğun bir şekilde tercih edilir ve renk bildiren sözcükler başka birsözcükle birleştirilerek yeni bir kavramı karşılar hâle getirilir. Türkmencekaynaklarda rastlanan renklerden türetilmiş adlar alanlarına göre başlıklaroluşturularak gösterilmiştir. Çalışmada renk adının geçtiği Türkmen halkedebiyatı ürünlerinden atasözleri ve deyimlere de yer verilmiştir.Öğe Tırgovişte (Eski Cuma) İli ve Yöresi Ağızlarının Söz Varlığı Üzerine Bir Değerlendirme(2021) Gülvodina, Gonca; Doğan, LeventAğızlar, bünyelerinde barındırdıkları çeşitli ses ve şekil özellikleriyle kullanıldıkları dildeki kelimelerin değişimini ve gelişimini göstermede belirleyici bir rol oynamaktadır. Yazı dilinde yer almayan birçok ses, şekil ve kelime ağızlarda karşımıza çıkabilmektedir. Çalışma alanımız olan Eski Cuma ili ve yöresi de köklü tarihî geçmişi, içinde barındırdığı kültürel özellikleri itibarıyla Türk dili ve kültürüyle bağlantılı pek çok özelliğin yaşatıldığı bölgelerden biridir. Çalışmamızda Eski Cuma ili ve yöresi ağızlarında yer verilen söz varlığı unsurları ortaya konmuştur. Bölgede 17 köy üzerinde derleme yapılmış, 40 metin elde edilmiş ve bu metinler üzerinde gerekli incelemeler yapılarak metinlerdeki söz varlığı unsurları tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında bölgede kullanılan isim ve fiil türünden kelimelerin on ve üzerinde olanları çalışmaya dâhil edilmiş, bunun yanında yöre halkının kullandığı deyim, ikileme, kalıp söz ve yabancı kelime kullanımları saptanmıştır. Ayrıca, metinler üzerinden tespit edilen bu söz varlığı ögelerinin Türkiye Türkçesi ve ağızlarıyla müşterek olanları belirtilerek karşılaştırılması yapılmıştır. Bunun yanı sıra bölgeye has bir söz varlığının olduğu da görülmüş ve bununla ilgili örneklere de yer verilmiştir.Öğe Uygur Atasözlerinde Yüceltilen Değerler(Trakya Üniversitesi, 2009) Doğan, LeventZengin bir halk edebiyatı vücuda getirmiş olan Türk milletinin, zaman zaman değişmeler göstererek, geçmişten günümüze kadar taşıdığı çeşitli konu ve temalarda binlerce atasözü mevcuttur. Bu atasözleri içinde, Türk insanının mayasında olan, karakterine şekil veren yüceltilmiş değerlerin ve erdemli davranışların belirtildiği, vurgulandığı ve gelecek nesillere öğretmek amacıyla ortaya konduğu hikmetli sözler önemli bir yer tutarÖğe Uygur Türkçesi’nde çu, ?u ve ze edatları(2012) Doğan, LeventEdatlar, tek başlarına bir anlam ifade etmeyen, birlikte kullanıldığı kelime ile anlam ve görev kazanan yardımcı kelimelerdir. Türkçe edatlar bakımından oldukça zengin bir dildir. Günümüz Uygur Türkçesinde de çok sayıda edat bulunmaktadır. Bu yazıda, Uygur Türkçesindeki genel olarak, anlamı kuvvetlendirmek, pekiştirmek ve vurguyu arttırmak amacıyla kullanılan sona gelen edatlardan çu, ?u ve ze edatlarının kullanıldığı yerler ve getirildikleri kelimeye kattıkları anlamlar gösterilmiştir. Yine yapı bakımından sona gelen edat olmalarına rağmen anlamına göre ele alındıklarında ise çu, ?u ve ze edatlarının bağlama ve cümle başı edatı vb. farklı edat çeşidiymiş gibi kullanılabildikleri ortaya konmaya çalışılmıştır.Öğe Zunun Kadiri, Gunçem (metin-inceleme-dizin)(Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000) Doğan, Levent; Kaşgarlı, MahmutTez konusu çağdaş Uygur Türk edebiyatının önemli şahsiyetlerinden Zunun Kadiri'nin "Gunçem" adlı eseri üzerinde yapılan - Metin-İnceleme-Dizin çalışmasıdır. Çalışmanın giriş bölümünde, Doğu Türkistan'ın bugünkü durumu, nüfusu ve coğrafi konumu belirtildikten sonra, çağdaş Uygur Türk edebiyatının şekillenişi ve önemli bazı şahsiyetleri eserleriyle birlikte sıralanmıştır. Girişin sonunda da yazarın hayatı ve eserleri hakkında bilgiler verilmiştir. Metin bölümünde, Arap alfabesiyle yazılmış olan "Gunçem" adlı eserin transkripyonu yapılmıştır. Tezin inceleme bölümü, ses, şekil ve cümle bilgisi ana başlıkları altında oluşturulmuştur. Ses bilgisinde, Türkçe kelimelerle, yabancı kelimelerin ses hadiseleri incelenirken iki farklı karşılaştırma usulü izlenmiştir. Türkçe kelimeler özellikle eski Uygur Türkçesi'ndeki şekilleriyle, yabancı kelimelerse aslî yapılarıyla mukayese edilmiştir. Şekil bilgisi kısmında, isim, sıfat, zamir, zarf, fiil ve edatlar sınıflandırılarak incelenmiştir. Cümle bilgisinde ise Uygur Türkçesi'ndeki cümle çeşitleri belirtilmiştir. Dizin bölümünde, isim ve fiil ekleri, ilmî araştırmalarda uygulanan kurallar çerçevesinde sıralanmıştır. Çalışma sırasında faydalanılan eserler kaynakça başlığı altında toplanmıştır.