Yazar "Balkan, Seda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Eritrositlerde in vitro oksidatif strese karşı antioksidan olarak değerlendirilen çeşitli bitki ekstraktları(Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017) Balkan, SedaSon yıllarda pek çok hastalığın patogenezinde oksidatif stresin etken olması araştırıcıların dikkatini çekmiştir. Eritrositler tüm vücut dokuları ve organları ile iletişim halinde olan, oksidatif strese karşı en hassas hücre gruplarından biridir. Bu nedenle oksidatif stresin olumsuz etkilerinin belirlenmesi için yapılan çalışmalarda eritrosit hücreleri sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla birlikte oksidatif stresin olumsuz etkilerinin azaltılabilmesi veya yok edilebilmesi için doğal kaynaklı antioksidan maddelerin arayışı ile ilgili çalışma sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu doğal kaynaklı antioksidan maddelerin tespiti için yapılan çalışmalarda çoğunlukla bitki ekstraktlarından yararlanılmakta ve bu ekstraktların antioksidan kapasiteleri araştırılmaktadır. Bu çalışmada, eritrositlerde oksidatif stresin meydana getirilme yolları ve oksidatif strese karşı kullanılan bitki ekstraktları ile ilgili bilgilere yer verilmiştir.Öğe Evaluation of Antioxidant Activities and Antifungal Activity of Different Plants Species Against Pink Mold Rot-Causing Trichothecium roseum(Springer Heidelberg, 2017) Balkan, Bilal; Balkan, Seda; Aydogdu, Halide; Guler, Necmettin; Ersoy, Huseyin; Askin, BuketTrichothecium roseum causes the pink mold rot in many fruits and vegetables around the world. Due to this infection, significant losses arise in foods. In order to control this infection, plant extracts offer alternative treatment for fungicides. In this study, 50 plant species were screened for their antifungal effects against T. roseum. Anthemis arvensis, Origanum vulgare, Sambucus ebulus and Thymus longicaulis powders totally inhibited the mycelia growth of T. roseum at 10% (w/v). The powders of Chelidonium majus and Clinopodium vulgare were effective to T. roseum, with a percentage of inhibition of mycelia growth higher than 70%. MIC of A. arvensis aqueous extracts were lower than the other extracts (125 mu g/ml). Also its extracts inhibited the spore germination by 100% at 1000 mu g/ml. The incidence of the pink mold rot on tomatoes which were treated with C. majus aqueous extracts (75, 150 and 300 mg/ml) was lower than the extracts of other plants when compared to control. At concentration of 300 mg/ml, C. majus extracts prevented the disease by 71.42%. By the SEM, it was determined at the 4MIC extracts, cell wall degradation, swelling, flattening, lysis, collapsing and wrinkling on the hyphal structure. The highest total phenolic and flavanol contents were observed in O. vulgare extracts (310.49 mg GA/g) and T. longicaulis (5.24 mg CE/g). The EC50 values of the experimented extracts were lowered than the EC50 value of Gallic acid (1.87 mg/ml). Meanwhile, in all of the extracts there were phenolic compounds, protocatechuic, chlorogenic, caffeic acid and kaempferol as determined with HPLC system. This research demonstrates that C. majus aqueous extracts may possess high potential to control the pink mold rot on tomatoes as new natural antifungal products.Öğe Evaluation of antioxidant and antifungal activities of several plants against agents of postharvest citrus sour rot and green mould rot(Ars Docendi, 2019) Balkan, Bilal; Aydogdu, Halide; Balkan, Seda; Askin, Buket; Ersoy, HuseyinThe antifungal activities of chloroform extracts of 10 plants species belonging to Lamiaceae family, which were collected from Kirklareli (Turkey), against Geotrichum candidum, theagent of postharvest citrus sour rot and Penicillium digitatum, the agent of postharvest citrus green mould rot, were researched. The lowest Minimum Inhibitory Concentration (MIC) values against G. candidum and P. digitatum were obtained in the extract of Marrubiumperegrinum L. (250 and 125 mu g/ml). In 1000 mu g/ml, the extracts of Melissa officinalis showed 100% inhibition on the spore germination of G. candidum and P. digitatum. In the Scanning Electron Microscope (SEM) observations of G. candidum and P. digitatum that was subjected to M peregrinum extract (4MIC) degenerative changes in the hyphal morphology were seen in the form of cell wall degradation, lysis and collapsing. The highest values of total phenolics were obtained from Mentha pulegium extracts (739.57 mg GAE/g). The lowest EC50 values (0.08 mg/ml) were found in the extracts of M peregrinum and Sideritis montana. The highest flavanol content was determined from M. officialis exctracts (12.71 mg CE/mg). This study demonstrates M. peregrinum extracts may possess high antifungal activity against G. candidum and P. digitatum.Öğe Farklı Ham Nişasta İçeren Tarama Besiyerlerinde Farklı Fungus Türlerinin Amilolitik Aktiviteleri(Trakya Üniversitesi, 2010) Balkan, Bilal; Aydoğdu, Halide; Balkan, Seda; Ertan, FigenThirty-nine fungal species were screened for the production of extracellular amylase hydrolyzing raw starch using a plate culture method. Czapek-Dox Agar containing different raw starch (corn, wheat, potato and rice) was used as culture medium for screening. Among these, thirteen, twelve, seven and five fungi showed higher amylolytic activity on solid medium containing raw wheat starch, raw rice starch, raw potato starch and raw corn starch, respectively. Two fungi did not show any amylolytic activityÖğe Protective effects of a-lipoic acid and chondroitin-4-sulfate against benomyl-induced toxicity in rats(Taylor & Francis Ltd, 2013) Balkan, Seda; Aktac, TulinIn this study, the effects of fungicide benomyl and the protective effects of -lipoic acid (LA) and chondroitin-4-sulfate (C4S) used as antioxidants on liver and kidney of rats were investigated. Benomyl (200mg kg(-1)), LA (200mg kg(-1)), and C4S (25mgkg(-1)) were administered intraperitoneally by injection once a week for a period of five weeks. The results of this study are as follows: benomyl given subchronically showed toxic effects in the form of lipid peroxidation (LPO) on liver and kidney, and LA and C4S had antioxidant effects on liver and kidney. When LA and C4S were applied together, they were more effective than individually. Furthermore, it was observed that LA and C4S had partial protective effects against the histopathological effects caused by benomyl.Öğe Solid state fermentation for the production of ?-amylase from Penicillium chrysogenum using mixed agricultural by-products as substrate(Springer, 2006) Ertan, Figen; Balkan, Bilal; Balkan, Seda; Aktac, TulinProduction of a-amylase from local isolate, Penicillium chrysogenum, under solid-state fermentation (SSF) was carried out in this study. Different agricultural by-products, such as wheat bran (WB), sunflower oil meal (SOM), and sugar beet oil cake (SBOC), were used as individual substrate for the enzyme production. WB showed the highest enzyme activity (750 U/gds). Combination of WB, SOM, and SBOC (1:3:1 w/w/w) resulted in a higher enzyme yield (845 U/gds) in comparison with the use of the individual substrate. This combination was used as mixed solid substrate for the production of a-amylase from P. chrysogenum by SSF. Fermentation conditions were optimized. Maximum enzyme yield (891 U/gds) was obtained when SSF was carried out using WB + SOM + SBOC (1:3:1 w/w/w), having initial moisture of 75 %, inoculum level of 20 %, incubation period of 7 days at 30 degrees C. Galactose (1 % w/w), urea and peptone (1 % w/w), as additives, caused increase in the enzyme activity.Öğe Sıçanlarda benomil toksisitesine karşı kondroitin-4-sülfat (C4S) ve a-lipoik asidin (La) koruyucu etkileri(Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010) Balkan, Seda; Aktaç, TülinBu çalışmada, fungusit olarak kullanılan benomil’in karaciğer ve böbrek dokuları üzerindeki etkileri ile andioksidan olarak kullanılan ?-lipoik asit’in ve kondroitin-4-sülfat karaciğer ve böbrek dokuları üzerindeki koruyucu etkileri incelendi. Benomil (200 mg/kg), ?-lipoik asit (200 mg/kg) ve kondroitin-4-sülfat (25 mg/kg) 5 hafta boyunca haftada bir kez olmak üzere intraperitonal (IP) injeksiyon yoluyla uygulandı. Deney öncesi ve deney sonu hayvanların vücut ağırlıkları karşılaştırıldığında, kontrol, benomil+?-lipoik asit, benomil+ kondroitin-4-sülfat ve benomil+?-lipoik asit+kondroitin-4-sülfat gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış (p<0.005, p<0.01, p<0.02), benomil grubunda ise istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik görülmedi. Dalak ağırlığında kontrol grubu ile benomil grubu karşılaştırıldığında, benomil grubunda anlamlı azalma tespit edilmiş (p<0.001), diğer gruplarda ise anlamlı bir değişiklik görülmemiştir. Testis ağırlığında, benomil grubu kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir azalma (p<0.001), ve üç deney grubu ile karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı bir artış gözlenmiştir (p<0.01). tüm gruplar birbirleri ile karşılaştırıldığında karaciğer, böbrek ve kalp ağırlıklarında herhangi bir değişim saptanmadı. Kontrol grubu ile benomil grubu karşılaştırıldığında benomil grubundaki hayvanların aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz ve laktat dehidrogenaz düzeylerinde anlamlı bir artış olduğu bulundu (p<0.005). benomil grubu ile benomil+?- lipoik asit, benomil+kondroitin-4-sülfat, benomil+?-lipoik asit+kondroitin-4-sülfat grupları karşılaştırıldığında ise bu üç deney grubundaki hayvanların enzim değerleri önemli olarak azaldığı görüldü (p<0.005). Serum gamma-glutamil transferaz düzeyleri incelendiğinde ise tüm gruplarda anlamlı bir değişiklik gözlenmedi. Benomil grubundaki sıçanların kontrol gruplarındakilere göre karaciğer, böbrek ve serum malondialdehid değerlerinde anlamlı bir artış saptandı (p<0.032, p<0.001). Benomil+?-lipoik asit, benomil+kondroitin-4-sülfat ve benomil+?-lipoik asit+kondroitin-4-sülfat gruplarındaki hayvanların böbrek serum malondialdehid değerleri benomil grubu ile karşılaştırıldığında ise anlamlı bir azalış, benomil+?-lipoik asit+kondroitin-4-sülfat grubundaki serum malondialdehid değeri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında da anlamlı bir azalış tespit edildi (p<0.001, p<0.01). Hem karaciğer hem böbrek dokularında süperoksid dismütaz, glutatyon peroksidaz, glutatyon redüktaz ve katalaz aktiviteleri, kontrol grubu ile benomil grubu karşılaştırıldığında benomil grubunda anlamlı bir azalış, benomil grubu ile benomil+?- lipoik asit, benomil+kondroitin-4-sülfat ve benomil+?-lipoik asit+ kondroitin-4-sülfat grupları karşılaştırıldığında ise üç grupta da anlamlı bir artış gözlendi (p<0.05). Kontrol grubu ile benomil+?-lipoik asit+kondroitin-4-sülfat grubundaki hayvanlar karşılaştırıldığında benomil+?-lipoik asit+kondroitin-4-sülfat gruplarındakilerin süperoksid dismutaz karaciğer, süperoksid dismutaz böbrek, katalaz karaciğer ve katalaz böbrek enzim aktivitelerinde artış saptandı (p<0.05). Benomil uygulanmış sıçanların karaciğer ve böbrek dokularında histopatolojik bulgular tespit edilmesine rağmen; benomil+?-lipoik asit, benomil+kondroitin-4-sülfat ve benomil+?-lipoik asit+kondroitin-4-sülfat grubundaki sıçanların karaciğer ve böbrek dokularında kısmen bu patolojik bu patolojik bulguların düzeldiği gözlenmiştir.