Ekizceleroğlu, RengülAltun, Büşrahan2024-06-122024-06-1220232147-2483https://doi.org/10.47934/tife.12.02.01https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1217052https://hdl.handle.net/20.500.14551/13413Adil yargılanma hakkı hem Türkiye’de hem de dünyada ülkelerin yargı erkinin en çok eleştiriye maruz bırakıldığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde güvence altına alınmış oldukça kapsamlı bir haktır. Bu hak, soruşturma aşamasından başlayarak olağan ve olağanüstü kanun yolları dâhil kovuşturma aşamasının sonuna kadar tüm yargılama sürecini kapsamaktadır. Adil yargılanma hakkı sadece ceza hukukuna özgü değildir. Bu hak, hukuk yargılaması ve idari soruşturmalar ile disiplin organları tarafından yapılan işlemleri de güvence altına alır. Hukuka aykırı delillerin adil yargılanma hakkı yönünden değerlendirilmesini amaçlayan bu çalışmada, hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılması konusu insan hakları hukuku yanında ceza hukuku yönünden de incelenmektedir. Çalışmada adil yargılanma hakkı ve “hukuka aykırı delil” konusu ulusal mevzuat ve AİHS hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları yönünden incelenmektedir. Ayrıca hukuka aykırı delil kullanımı bakımından AİHM’nin oldukça tartışılan Gäfgen - Almanya kararı değerlendirilmektedir.tr10.47934/tife.12.02.01info:eu-repo/semantics/openAccessAdil yargılanma hakkı bağlamında hukuka aykırı delilArticle1221491671217052