Tuna, HakanÖzdemir, FerdaZateri, CoşkunGül, HaticeKokino, Siranuş2024-06-122024-06-1220051300-9141https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/55149https://hdl.handle.net/20.500.14551/15443Ortalama insan ömrünün uzaması yaşlı nüfusu arttırmış ve postmenopozal osteoporotik kadınlarda senil osteoporozun eklenmesi ile kırık riski yükselmiştir. Bu durumun yaşlı kadın populasyonunda sağlık bakım maliyetlerini ve özürlülüğü belirgin bir şekilde arttırdığı bilinmektedir. Çalışmamızda risk faktörlerinin eşit olarak dağıldığını düşündüğümüz, antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayan iki grup arasında vertebra dışı kırık oluşumu açısından fark olup olmadığını araştırdık. Birinci grup yaş ortalaması 73.7 olan 64 olgudan oluşan ve 3 ila 5 yıl süredir osteoporoz tedavisi görmekte olanlar ve ikinci grup ise yaş ortalaması 72.7 olan 28 olgudan oluşan ve osteoporoz tedavisi almamış olanlardan oluştu. Femur boynu t skorları dışında tüm bölgelerde antirezorptif tedavi kullanmayan grup lehine istatistiksel olarak anlamlılık içeren düşük değerler saptandı. Antirezorptif tedavi almayan grupta kırık oluşumunun yüksek olması istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdi. Antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayanlarda DEXA değerleri ile vertebra dışı kırık oluşumu arasındaki ilişkiyi saptama amacıyla yaptığımız çalışma, antirezorptif tedavi kullanımının kırık oluşumunu önlediğini göstermektedir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessİleri yaşta antirezorptif tedavinin vertebra dışı kırık oluşumundaki etkinliği: Retrospektif çalışmaArticle112636755149