Asutay, HikmetÇelik, Jale Aylin2024-06-122024-06-1220151305-77662587-2451https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/235117https://hdl.handle.net/20.500.14551/144541960'lı yıllardan sonra Almanya ve diğer ülkelere yaşanan göçler, birçok sorunu beraberinde getirmiştir. Bu sorunların başında dil sorunu gelir. Her kuşakta farklı şekillerde zuhur eden dil sorunu, bilhassa ikinci ve üçüncü kuşakta kendini gösteren ana dil sorunsalıyla daha vahim bir hal almıştır. Anadili unutmaktan ya da doğru bir şekilde öğrenememiş olmaktan kaynaklanan bu sorun, yabancı dili öğrenme ya da yabancı dili etkin bir biçimde kullanma sürecini de olumsuz bir şekilde etkilemek suretiyle bireysel ve toplumsal açıdan birçok sıkıntıya sebebiyet vermektedir. Bu sorunların başında kimlik sorunu gelmektedir; zira hiçbir dili anadili gibi konuşamayan bir insanın nereden geldiğini ya da nereye ait olduğunu sorgulaması ve bunun neticesinde kendisini psikolojik bir buhran içinde bulması kaçınılmazdır. Anadiline hâkim olmamasının yanı sıra, yabancı dili de doğru düzgün konuşamaması, kişinin yaşadığı topluma intibak etmesini ve o toplum tarafından kabul görmesini de imkânsız kılmaktadır. Dilsizlik sorunsalının, bireysel olduğu kadar toplumsal açıdan da azımsanmayacak boyutları haiz olduğu gerçeği, bu sorunsalı kuşkusuz, göçmen yazını kapsamında ele alınması gereken ciddi bir konu haline getirmektedir. Nitekim TürkAlman göçmen yazınının en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Emine Sevgi Özdamar da eserlerinde bu sorunu somut olarak işlemektedir. Bu çalışmadaki amaç, dilsizlik sorununu Emine Sevgi Özdamar'ın "Mutterzunge" ve "Vaterzunge" öyküleri üzerinden irdelemektir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessGÖÇMEN YAZINI YAZARI EMİNE SEVGİ ÖZDAMAR'IN "MUTTERZUNGE" ADLI ESERİNDE DİLSİZLİK SORUNSALINA BAKIŞArticle172283296235117