Orman, Sevalİnal, Volkan2022-03-022022-03-022020https://hdl.handle.net/20.500.14551/7811Hemodinamisi unstabil şoklu kritik hastalarda sıvı tedavisinin düzenlenmesi hayati önem taşımakta olup pozitif sıvı dengesi artmış mortaliteyle ilişkili olduğundan sıvı tedavisine yanıt verecek hastaların tespit edilmesi hipervolemiye sekonder komplikasyonları azaltacaktır. PLR testi eşliğindeinvaziv yöntem ile elde edilen dinamik parametrelerden olan PPV indeksini (nabız basıncı değişkenliği) noninvaziv yöntem olan USCOM cihazı ile saptanan SVV ve CQ değişkenliği değerlerinin sıvı yanıtını öngörmedeki başarısını karşılaştırmayı amaçladık. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yirmi Yataklı Dahili Yoğun Bakım Ünitesinde 1 Haziran 2019-1 Şubat 2020 tarihleri arasında takibi yapılan, hemodinamisi stabil olmayan ve klinik olarak sıvı resüsitasyonu gerekliliği düşünülen, mekanik ventilatöre bağlı, vazopressör desteği alan şok tablosundaki hastalar ile hemodinamisi stabil kontrol grubu hastaları çalışmaya dahil edilmiştir. 18 yaşından küçük, gebeliği olan, pasif bacak kaldırma testi yapılması mümkün olmayan, anatomik olarak USCOM 1A cihazı probunun yerleşmesine engeli olan ve yasal varislerinden onam alınamayan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Çalışmamıza dahil edilen toplam 92 hastanın 46 ’sı hemodinamisi unstabil şok tablosundaki hastalar olup 46 hasta klinik olarak hemodinamik açıdan stabil kontrol grubu hastalarıdır. Çalışma grubuna dahil edilen hastaların %60,8 ’ inin septik şok, %32,6’ sının hipovolemik şok ve %6,6’ sının kardiyojenik şok tablosunda olduğu saptanmıştır. Hastaların cinsiyet dağılımına bakıldığında 45 (% 48,9) hasta erkek, 47 (%51)’si ise kadındı. Şoklu hastaların yaş ortalaması 63,13 ± 2,79 kontrol grubunun yaş ortalaması ise 70,78 ± 1,77 şeklinde saptanmıştır. çalışma grubun şok indeksi ortalaması 1,17 ± 0,03 iken kontrol grubunun ise 0,67 ± 0,02 şeklinde saptanmıştır. PLR Testi sonrası PPV, SVV ve CQ değerlerinde meydana gelen yüzdelik değişim oranları AUC değerlerinin her biri 0,5 ‘in altında kaldı, istatistiksel olarak anlamlı değişim göstermedi. Sıvı yanıtlılığını öngörmede PPV indeksi hem kendi başına hemde PLR testi sonrası istatistiksel olarak anlamlı bulundu.SVV indeksi tek başına ve PLR testi sonrasında da sıvı yanıtlılığı açısından istatistiksel olarak anlamlı değildi. Bununla birlikte mini sıvı provakasyonu (500cc ringer laktat) sonrası USCOM-1A cihazı ile elde edilen CQ değerlerinde meydana gelen değişim, sıvı yanıtını öngördürecek düzeyde anlamlı sonuç verdi (p<0,003). Şoklu spontan solunumu ve/veya aritmisi olanmekanik ventilatör bağımlı kritik hastada sıvı tedavi yönetiminde kardiyak output ölçümünde kullanılan invaziv yöntemler yüksek maliyet ve komplikasyon riski taşıdığından bolus verilen 500 ml ringer laktat yüklemesinin ardından USCOM cihazı ile ölçülen CO değişim oranının sıvı yanıtının test edilmesi amacıyla kullanılabileceğini düşünmekteyiz.Regulating fluid therapy in critical patients with haemodynamically unstable is vital, and since positive fluid balance is associated with increased mortality in patients with shock that’s why identifying patients who will respond to fluid therapy will reduce complications secondary to hypervolemia. We aimed to compare the success of predicting the liquid response of the SVV and CQ variability values determined by the non-invasive method, the PPV index (pulse pressure variability), which is one of the dynamic parameters obtained by the invasive method, with the PLR (passive leg raising) test. Patients in the shock table who were followed-up at Trakya University Faculty of Medicine Hospital twenty-bed Internal Intensive Care Unit between 1 June 2019 and 1 February 2020, who had hemodynamically unstable and clinically required fluid resuscitation, and who received vasopressor support, and patients with hemodynamically stable as a control group included in this study.Patients under 18 years of age, pregnant, unable to passive leg raising test, anatomically prevented the insertion of the USCOM 1A device probe and consent from their legal heirs could not be included in the study. Of the 92 patients included in our study, 46 patients were unstable shock table with hemodynamically, and 46 patients were selected as a control group who were hemodynamically stable. It was determined that 60.8% of the patients included in the study group were in the table of septic shock, 32.6% of them were hypovolemic shock and 6.6% of them were cardiogenic shock. Considering the gender distribution of the patients, 45 (48.9%) patients were male and 47 (51%) were female.The average age of shock patients was 63.13 ± 2.79, and the average age of the control group was 70.78 ± 1.77. While the average shock index of the study group was 1.17 ± 0.03, the control group was 0.67 ± 0.02.PPV index was statistically significant both on its own and after PLR test in predicting fluid responsiveness.The SVV index was not statistically significant in terms of fluid responsiveness alone and after the PLR test.However, the change in CQ values obtained with the USCOM-1A device after mini fluid provocation (500cc ringer lactate) gave a significant level to predict the fluid response (p <0.003). Since the invasive methods used in the measurement of cardiac output in fluid therapy management in the critical patients with shockwho either shockspontaneous breathing and /or has arrhythmia high costand complication risk, we think that the CO change rate measured by USCOM device after the 500 ml ringer lactate given bolus can be used to test the liquid response.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessHemodinamik MonitorizasyonŞokYoğun BakımNoninvaziv Kardiyak Output ÖlçümüHemodynamic MonitoringShockIntensive CareNoninvasive Cardiac Output MeasurementŞok hastasında sıvı yanıtının değerlendirilmesinde invaziv nabız basıncı varyasyonu (pulse pressure variation-ppv) indeksine karşılık noninvaziv atım hacmi varyasyonu (stroke volum variation-svv) indeksinin karşılaştırılmasıSpecialist Thesis632254