Ahmet Hamdi Tapınar’da Atatürk ve İsmet İnönü İmajları
Küçük Resim Yok
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Şair, yazar, düşünce adamı, estet ve akademisyen kimlikleri altında Türkçeye ölümsüz eserler kazandıran Tanpınar, Osmanlının son döneminden Cumhuriyet Türkiye’sinde çok partili sürece uzanan çizgide ömür sürer. Bu doğrultuda eseri, Türkiye’nin önemli dönemeçlerinde yaşanan -onun sevdiği tabirle söylersek medeniyet krizleri ekseninde vücut bulur. Eserinde âdeta yalnızca mazi ile hâli hazırı ne surette buluşturacağı sorusuna cevap arayan Tanpınar, geleceğin inşasını bu iki kutbun ılımlı imtizacı ile formüle eder. Bu yüzden Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet’i kesintisiz devam eden bir süreç olarak algılar. Zira varlıklarını devam ettiremeyen siyasi yapılarda söz konusu devam, ancak kültürel düzeyde olabilir. Bilhassa cumhuriyetin getirdiği büyük dönüşümün kültürel devam konusunda sıkıntılar oluşturduğu şüphesizdir. Diğer taraftan kültürün varoluşu bağımsız bir siyasi yapının varlığına bağlıdır. Bu yüzden, sürecin mimarı olarak gördüğü Atatürk’e ve inkılâplara -kültürdeki büyük değişmelere getirdiği itirazlar haricinde- samimi olarak bağlıdır. Atatürk’ün ölümünün ardından devletin başına geçen İsmet İnönü’yü, büyük ölçüde Millî Mücadele’deki hizmeti, Lozan’daki vazifesi ve II. Dünya Savaşı yıllarında izlediği barışçı siyaset doğrultusunda takdir eder. Onu, Atatürk’ten sonra makamını en fazla hak eden devlet adamı olarak idealleştirir. Bazı araştırmacılara göre Tanpınar’ın milletvekili olma ihtirasıyla ilişkili olan söz konusu hayranlık hissinin, yalnızca bu doğrultuda oluşmayıp Osmanlının son durumunu hayat hikâyesi ile idrak etmiş birinin tercihi olarak görüyor ve bu tavrının, Türkiye’nin birçok meselesine yaklaşırken takındığı kültür adamı tavrını bütünüyle zedelemeyeceğini düşünüyoruz.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kaynak
Turkish Studies - Language and Literature
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
18
Sayı
1