Yazar "Yavuz, Selçuk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ankilozan spondilitli hastalarda uluslararası fonksiyonellik sınıflandırması(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2013) Yavuz, Selçuk; Birtane, MuratAnkilozan spondilit inflamatuvar romatizmal bir hastalık olup, sadece omurga, periferik eklemler ve entezis bölgelerini etkilemekle kalmaz aynı zamanda üvea gibi organları da tutar. Hastalar ağrı, tutukluk ve yorgunluk gibi semptomlar dışında aktiviteler ve sosyal katılımda da kısıtlılık yaşarlar. Uluslararası Fonksiyonellik Sınıflandırması'nın Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabülü ile kişilerin her türlü durum ve hastalıktaki fonsiyonelliklerini daha sistematik bir yolla sınıflandırabilir olduk. Uluslararası Fonksiyonellik Sınıflandırması'nı pratikte uygulamak için birçok hastalığa özgü Uluslararası Fonksiyonellik Sınıflandırması çekirdek setleri oluşturulmuştur. Ankilozan spondilit hastaları için de hem kapsamlı hem de özet Uluslararası Fonksiyonellik Sınıflandırması çekirdek setleri oluşturulmuştur. Bu çalışmaya 1984 Modifiye New York tanı kriterlerine göre ankilozan spondilit tanısı almış 100 hasta dahil edildi. Hastaların sosyodemografik ve hastalık ile ilgili özellikleri kaydedildi. Hastaların hastalık aktivitelerini ölçmek için BATH Ankilozan Spondilit Hastalık Aktivite İndeksi, yaşam kalitelerini değerlendirmek için de Kısa Form-36 kullanıldı ve ardından hastalara Uluslararası Fonksiyonellik Sınıflandırması - Ankilozan spondilit özet çekirdek set anketi uygulandı. Çalışmamızda ankilozan spondilit hastalarında Kısa Form-36 skorlarının Türk toplumu ortalamasına göre düşük olduğunu, Uluslararası Fonksiyonellik Sınıflandırması- Ankilozan spondilit özet çekirdek setine verilen yanıtlar ile Kısa Form - 36 ve BATH Ankilozan Spondilit Hastalık Aktivite İndeksi arasında paralellik olduğunu, uyku kalitesinin ileri derecede bozulduğunu, egzersiz toleransının hastaların %60'ında bozulduğunu, vertebral kolonda ve kalçadaki tutulumun tanıda gecikmeyle doğru orantılı olduğunu, hastaların %75'inin kullandıkları ilaçtan memnun olduğunu ve yakın aile desteğinin %95 olduğunu bulduk. Sonuç olarak Uluslararası Fonksiyonellik Sınıflandırması - Ankilozan spondilit özet çekirdek seti ankilozan spondilitteki fonksiyonelliğe hasta odaklı, çok seviyeli ve kapsamlı bir bakış açısı sağlayacaktır.Öğe Fizik Tedavi Ajanlarına Haksızlık mı Ediliyor?(2014) Yavuz, Selçuk; Kabayel, Derya DemirbağFizik tedavi, çeşitli fiziksel ajanların tıpta tedavi amacıyla kullanılması anlamına gelmektedir. Çok eski tarihlerden beri birçok hastalıkta uygulama alanı bulmuştur. Bu kadar yaygın kullanılıyor olmalarına rağmen, fiziksel ajanlarla yapılan bilimsel araştırmalardaki kısıtlılıklar, klinik etkinlikleri ile ilgili veri sağlamakta yetersizliğe neden olmaktadır. Literatür araştırıldığında, fiziksel ajanlara dair yayınlardaki hasta sayılarının azlığı ve uygulama yöntemlerindeki belirsizlikler dikkati çekmektedir. Bu derlemede; fiziksel ajanların genel tanımları yapılacak, fizyolojik etkileri ve endikasyonları anlatılarak, literatür eşliğinde klinik etkinlikleri üzerinde durulacaktır. Rehabilitasyon sürecinde fiziksel ajanların yeri ve önemi tartışılarak "Fizik tedavi ajanlarına haksızlık mı ediliyor?" sorusuna cevap aranmaya çalışılacaktır.Öğe Gabapentin tedavisine belirgin yanıt alınan ağrılı ayaklar ve hareketli parmaklar sendromu(2016) Güler, Sibel; Yavuz, Selçuk; Nakuş, Engin; Doğru, YüceElli sekiz yaşında kadın hasta iki yıl önce başlayan her iki alt ektremitede ağrı ve ayak parmaklarında belirgin istemsiz hareketler yakınmaları ile değerlendirildi. Nörolojik muayenesinde bilateral alt ekstremite parmaklarında hastanın istemli olarak durdurabildiği fleksiyon/ekstansiyon, abduksiyon/addüksiyon şeklinde gözlenen kıvrılma hareketleri dışında özellik saptanmadı. Etyolojisine yönelik incelemelerde lomber vertebra MRG'sinde L3-4 ve L4-5 diskinde dural keseye ve nöral elemanlara kısmi bası oluşturan posterior anüler taşma saptandı. Elektromiyografide sağ EDB kasından 200 mV ve 1 Hz frekansta yapılan incelemede semiritmik tekrarlayıcı hareketler saptandı. Hastaya 1200 mg/gün gabapentin tedavisi kademeli arttırılarak başlandı. Tedavi sonrasında ağrıları, ayakları ve ayak parmaklarında saptanan istemsiz hareketlerde belirgin gerileme izlendi. PMLT tedavisinde GABA'erjik ajanlar son derece etkilidir. Burada nadir olarak gözlenmesi sebebiyle klinik ve elektrofizyolojik bulgular ile ağrılı ayaklar ve hareketli parmaklar sendromu olarak tanımlanan bir olgu sunuma değer bulunmuştur.Öğe Kırıktan önceki son durak: Yaşlıda düşme ve denge kaybının değerlendirilmesi(2017) Koyuncu, Gülay; Tuna, Filiz; Yavuz, Selçuk; Kabayel, Derya Demirbağ; Koyuncu, Mesut; Özdemir, Hande; Süt, NecdetAmaç: Bu çalışmada, denge bozukluğu yakınması olmayan geriatrik nüfusta denge bozukluğu oranları ve düşme riski araştırıldı.Hastalar ve yöntemler: Mayıs 2012 - Eylül 2012 tarihleri arasında kliniğimize başvuran 68 yaşlı katılımcı (24 erkek, 44 kadın; ort. yaş 72.1±5.5 yıl) çalışmaya alındı. Demografik veriler kaydedildi. Katılımcılar genç yaşlı (65-74 yıl) ve yaşlı (75-85 yıl) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Statik denge Tandem Romberg ve tek bacak üstünde durma testi ile değerlendirildi. Bireylerin dinamik denge ve yürümeleri zamanlı kalk yürü (ZKY) testi, Berg denge ölçeği (BDÖ), Tinetti (Denge ve Yürüme) testi ve 20 metre yürüme testi ile ölçüldü.Bulgular: Katılımcıların hiçbiri denge kaybı ya da düşme nedeniyle doktora başvurmamıştı. Katılımcıların %41'i BD testine göre orta, %66'sı TT'ye göre orta ve yüksek, %63'ü ZKY testine göre yüksek düşme riskine sahipti. Yaşlıların %34'ü son bir yılda en az bir kez düşmüştü. Kadınlarda denge kaybı daha anlamlı ve düşme sayısı daha fazlaydı (p<0.05). Genç yaşlı grubundaki bireylerin, yaşlı gruptaki bireylere kıyasla ZKY ve TT toplam test değerlendirmeleri denge açısından daha iyi idi.Sonuç: Geriatrik bireylerde denge kaybı sık bir bulgudur ve düşme riski ile ilişkilidir. Geriatrik nüfus ile sık karşılaşan hekimlerin, denge bozukluğundan şikayet etmeyen hastalarında da bu durumu göz önünde bulundurması gerekir. Bu sayede, dengenin değerlendirilmesi ile düşme ve buna bağlı komplikasyonların önüne geçmek için rehabilitasyona fırsat tanınabilirÖğe The Relationship Between Digit Ratio (2D: 4D) and Cardiovascular Capacity in Young Adults(Trakya Üniversitesi, 2017) Akay, Fatih Erkan; Duran, Betül; Keyfoğlu, Mehmet Can; Yavuz, SelçukAims: The ratio of the second-to-fourth finger length was first proposed as a prenatal testosterone biomarker. Studying this matter with a different point of view, the aim of this study is to find whether there is a positive relationship between digit ratio and cardiovascular capacity.Methods: The data of 82 students who were between the ages of 18 and 25 old from Trakya University Faculty of Medicine were analyzed by evaluating the results of the six-minute walking test and the results of their digit measurements. Independent Samples T-Test was used to determine the correlation between the prevalence of longer 4th digit and six-minute walking test results.Results: The data obtained from the test results of the students, that were grouped regarding digit ratio, were statistically evaluated. With the results of the six-minute walking test, students that have lower digit ratio walked 593.87 ± 73.2 meters while students with higher digit ratio walked 584.17 ± 71 meters showing us that there is not a significant relationship between cardiovascular capacity and digit ratio.Conclusion: With the gathered information and results, it is seen that there is not a positive relationship between digit ratio and cardiovascular capacity. In conclusion it can be said that digit ratio does not have a beneficial effect on a persons cardiovascular capacity. Usage of digit ratio as a prenatal hormone exposure has been increasing, and extensive studies in physiological and psychological conditions in humans have been correlated with digit ratio, including athletic ability, fertility, social behaviors, sex-biased diseases, and sexual orientation