Yazar "Ural, Nihal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe BERUFLICHE SELBSTPORTRÄTS VON DEUTSCHLEHRERKANDIDAT*INNEN UND ERFAHRENEN DEUTSCHLEHRENDEN IN DER TÜRKEI(2024) Candan, Binnur Arabacı; Ural, Nihal; Koca, FurkanDas berufliche Selbstporträt für den Lehrberuf spiegelt die Lehrphilosophie der Lehrenden wider. Das Ziel dieser Studie war es, die beruflichen Selbstporträts von Deutschlehrerkandidat*innen und erfahrenen Deutschlehrenden in der Türkei darzustellen. In diesem Kontext nahmen 25 Deutschlehrerkandidat*innen und 20 erfahrene Deutschlehrende an der Studie teil und beantworteten 12 offene Fragen. Die Befunde der Studie zeigten, dass sowohl Unterschiede als auch Gemeinsamkeiten zwischen beiden Teilnehmergruppen im Hinblick auf ihre beruflichen Selbstporträts bzw. Lehrphilosophie auftauchen.Öğe Güney Dal’ın “Küçük Adında Biri” Adlı Romanına Çoğul Kişilik Bozukluğu (DKB) Bağlamında Bir Bakış(2023) Çorakli, Şahbender; Ural, NihalBu çalışmada, birinci kuşak Türk-Alman edebiyatı yazarı Güney Dal’ın 2003 yılında yayımlanan “Küçük Adında Biri” adlı romanında bulunan karakterler çoğul kişilik bozukluğu (DKB) hastalığı çerçevesinde çözümlenmiştir. Bu çözümlemede, romanın ana karakteri Küçük ile onun çev- resinde yer alan diğer karakterlerin eylemlerinin ve söylemlerinin DKB hastalığını açık bir şekilde okura yansıttığı görülmüştür. Küçük ’nin bir bedende birden çok alter kişiliğe sahip olmasının temsili olan birçok unsur ve olay tespit edilmiştir.Öğe Lernstrategıen von Lernenden der Generatıon Z Im Fremdsprachlichen Fernunterricht: Eıne Fallstudie(Trakya Üniversitesi, 2021) Köksal, Handan; Arabacı, Binnur; Koca, Furkan; Ural, NihalDas Lernen ist ein Phänomen, das von Generation zu Generation unterschiedlich sein kann. Es ist bekannt, dass auch die Generation Z Lerncharakteristika aufweist, die sie von früheren Generationen unterscheiden. Ein großer Teil der türkischen Gesamtbevölkerung und des türkischen Schulwesens besteht aus Mitgliedern der Generation Z. Aber es sind weniger Studien zum Thema Lernstrategien der Generation Z in der Türkei zu finden. Das Ziel dieser Fallstudie ist es, die Sprachlernstrategien der Lernenden der Generation Z im Fernunterricht festzustellen. In diesem Kontext wurden Antworten auf die Fragen gesucht, wie Lernende der Generation Z eine Fremdsprache lernen und ob der fremdsprachliche Fernunterricht entsprechend den Lernstrategien dieser Generation durchgeführt wird. Ein Fragebogen mit 10 offenen Fragen wurde an die Lernenden in den Vorbereitungsklassen der Hochschule für Fremdsprachen der Trakya Universität gesendet und die Antworten von insgesamt 78 Lernenden wurden durch eine Inhaltsanalyse bewertet. Als Fazit konnte festgestellt werden, dass die Lernenden die kognitiven mehr, aber die metakognitiven und affektiven Lernstrategien kaum verwenden. Im Zusammenhang mit dieser Situation gaben die Lernenden an, dass sie Motivations- und Konzentrationsprobleme im Fernunterricht haben. Am Ende der Studie wurden Vorschläge zur Lösung dieser Probleme entwickelt.Öğe Textlinguistische analyse von modernen kunstmärchen am beispiel Von Christian Peitzs „Märchen aus Lugabugien'(Trakya Üniversitesi, 2021) Ural, Nihal; Asutay, HikmetMasallar, çocuk edebiyatındaki en eski ve en önemli metin türlerinden biridir. Fantastik yapısıyla okuyuculara büyülü bir dünya sunan masallar; halk masalı ve sanat masalı olmak üzere iki farklı alt türe ayrılır. Halk masalları, masal türünün kökenini oluşturur. Sanat masalları ise halk masallarını temel alarak ortaya çıkmış fakat birçok açıdan halk masallarından ayrışmıştır. Her iki masal türü de farklı alanlardan bilimsel çalışmalara konu olur. Bu alanlardan biri de metindilbilimdir. Fakat Türkiye'de halk masallarını metindilbilimsel olarak inceleyen çalışmalar bulunsa da Alman sanat masallarına bu açıdan yaklaşan herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle çalışmanın amacı, modern sanat masallarını metindilbilimsel olarak analiz etmektir. Bu amaç doğrultusunda Christian Peitz'ın "Märchen aus Lugabugien" adlı masal kitabındaki ilk beş sanat masalı ele alınmıştır. Çalışmada sanat masallarının bağlaşıklık ve bağdaşıklık araçlarını ne ölçüde içerdiği ve metinsellik ölçütlerini nasıl karşıladığı sorularına yanıt aranmıştır. Bağlaşıklık araçlarının sınıflandırılması için De Beaugrande ve Dressler'in çalışmasından; bağdaşıklık araçları için ise Brinker, Cölfen ve Pappert'in çalışmasından faydalanılmıştır. Verilerin toplanmasında nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi kullanılmış, elde edilen veriler ise betimsel analizle işlenmiştir. Sonuç olarak ele alınan beş sanat masalının da metinsellik ölçütlerine uygun olduğu ve masallarda bağlaşıklık ile bağdaşıklık araçlarının sıkça kullanıldığı görülmüştür.