Yazar "Selvi, Belma" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dünya’da ve Türkiye’de dış borçlanma ve dış borçlanmanın kontrolü(Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitütüsü, 2014) Selvi, Belma; Aytaç, AyhanDevlet dış borçlanması; eski çağlardaki devlet anlayışından günümüz modern devlet anlayışına kadar uzanan ve devlet yönetiminde son derece önemli bir husustur. Devlet dış borçlanmasını önemli kılan nokta; kalkınma ve gelişme için vazgeçilmez olması ve başarıyla uygulandığında tedavi edici özelliğine, başarısız uygulandığında ise yıkım özelliğine sahip olmasıdır. Genç Türkiye Cumhuriyeti, devlet dış borçlanmasında hem Osmanlı Devleti tecrübesini hem de modern dünyanın gelişmelerini yakından takip etmektedir. Devlet dış borçlanması, Türkiye’de, zaman zaman büyük boyutlarda yapılsa da genel olarak bir takip ve kontrol mekanizması arayışı sürekli olmuştur. Bununla beraber, ülkemizde, devlet dış borçlanmasının kontrol dışına çıktığı zamanların da olduğu bir vakıadır. Nitekim Hazine Müsteşarlığı’nın kurulmasını takiben yani 1985 yılından 2004 yılına kadar geçen sürede iç borçların hızla büyümüş olması ve 7 milyon TL’den 122.157 milyon Türk Lirasına yükselmiş olması borçlanma olgusunun boyutlarının anlaşılması bakımından çok önemlidir. Dış borçlarda da durum aynıdır. 1994-2001 döneminde dış borçlar çok hızla yükselmiş ve dış borçların Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya oranı % 57’ye kadar yükselmiştir. Borçlanmada en büyük sorun; mali yapının günün şartlarına uygun hale getirilememesi ve denetimsizliğidir. Buna bağlı olarak ortaya çıkan sonuç ise borçlarının çığ gibi büyümesini engelleyecek önlemlerin alınmaması veya alınamamasıdır. Mali yapının denetiminin sağlanması ile birlikte yapılması gereken, “Borçların Sınırlandırılması”dır. Borçların sınırlandırılması aynı zamanda borçların sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli faktördür. Borçların sınırlandırılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanamamasının temel nedenleri arasında, mali yapının bütüncül hale getirilememesi, mali denetimsizlik ile borç düzeyinin kontrolsüz artması ve borçlanma maliyetlerinin taşınamayacak düzeyde yüksek olması sayılabilir. Ülkemizde devlet borçlanmasını kontrol altına almak ve borçların sürdürülebilirliğini sağlamak konusunda bütçe denetiminden “Faiz dışı fazla”ya kadar birçok çalışma ve gayretler olmuştur. Konuyla ilgili en keskin ve en sert uygulamalar son 10 yıl içinde “Mali Kural” adı altında yapılmıştır. Bu uygulamalar borç idaresi bakımından bir milat olma özelliğine sahiptir. Mali kural; borçlanmanın sürdürülebilmesinde en fazla aktivasyona sahip bir unsurdur.