Yazar "Onurdağ, Fatma Kaynak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AZI 4,5-DİHİDRO-1H-PİRAZOL VE ŞALKON TÜREVLERİNİN ANTİMİKROBİYAL VE ANTİTÜBERKÜLER ETKİLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR(2021) Evranos-Aksöz, Begüm; Onurdağ, Fatma Kaynak; Aksöz, Erkan; Özgacar, Selda ÖzgenAmaç: Bu çalışmada öncelikle şalkonlar ve bu şalkon türevlerinin hidrazitler ile reaksiyonu sonucu halka kapanması ile oluşan 4,5-dihidro-1H-pirazol yapısındaki bileşikler sentez edilmiş ve sentezlenen tüm bileşiklerin antimikrobiyal ve antitüberküler etkileri araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Benzaldehit ve asetofenon türevlerinin alkali ortamda metanol içindeki reaksiyonuyla elde edilen şalkonların, hidrazit türevleri ile etanol içindeki reaksiyonu sonucu 4,5-dihidro-1H-pirazol türevleri elde edilmiştir. Sentezlenen bu bileşiklerin antimikrobiyal etkileri mikrodilüsyon yöntemiyle, antitüberküler etkileri ise mikroplaka alamar mavisi deneyi ile saptanmıştır. Sonuç ve Tartışma: Escherichia coli ATCC 25922, Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Pseudomonas aeruginosa izolat (gentamisine dirençli) ve Candida albicans’a karşı 4,5-dihidro-1H-pirazol yapısındaki bileşiklerin şalkonlardan daha etkili olduğu bulunmuştur. Staphylococcus aureus’a karşı ise şalkonlar 4,5-dihidro-1H-pirazol türevlerinden daha etkili bulunmuştur. Staphylococcus aureus izolat (MRSA) ve Mycobacterium tuberculosis’e karşı hem şalkonlar hem de 4,5-dihidro-1H-pirazol türevleri aynı etkiyi göstermiştir. B21 bileşiği Candida krusei üzerinde flukonazolle aynı etkiyi göstermiştir. B20 bileşiği ise Candida krusei üzerine flukonazolden daha etkili bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Antimikrobiyal etki, antitüberküler etki, 4,5-dihidro-1H-pirazol, şalkonÖğe Deniz Aktinomisetlerinden Yeni Antimikrobiyal ve Antiproliferatif Bileşiklerin Araştırılması(2021) Onurdağ, Fatma Kaynak; Yalçın, Aslı Esra; Ökten, Suzan; Coşkun, Elif; Demirkıran, ÖzlemAntibiyotiklerin tedavi amaçlı aşırı miktarda ve rastgele kullanımı birçok bakteri türünün mevcut ilaçlara karşı direnç kazanmasına yol açmıştır. Bu nedenle bakteriyel enfeksiyonlar dünya çapında halk sağlığını ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Benzer şekilde kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İstatistikler göstermektedir ki, her geçen yıl kanser hastalarının sayısı artmaktadır. 1975?te kanserin küresel etkisinin 5,9 milyon rakamında bulunduğu tahmin edilmekteydi 2030 yılında bu rakamın 25 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir (Dünya Kanser Raporu 2008). Projemizde aktinomisetlerden yeni antiproliferatif ve antimikrobiyal bileşiklerin bulunması hedeflenmiştir. Türkiye sularından izole edilmiş, üçü Streptomyces ve ikisi Micromanospora cinsine ait beş aktinomiset türü DSMZ firmasindan satın alınmış, mikroorganizmalar canlandırıldıktan sonra sırası ile farklı besi yerlerine pasajlanarak küçük, ve orta ölçekte üretimi gerçekleştirilmiştir. Ardından XAD reçinesi ile ekstraksiyonu gerçekleştirilmiş, elde edilen fraksiyonlara LC-MS/MS analizi uygulanmıştır. Metabolit içerikleri kromatogramlardan incelenerek optimum üreme sağlanan besi yerlerinde büyük ölçekte fermente edilmişlerdir. Fermentasyon süreci sonunda biyosentezi gerçekleşen metabolitler XAD reçinesi ile ekstrakte edilmişlerdir. Elde edilen ham ekstreler su ile seyreldikten sonra hekzan, DCM, EtOAc ve BuOH ile ekstrakte edilmişlerdir. Elde edilen tüm fraksiyonlara HPLC analizi uygulanmış ve izolasyona tabi tutulmuştur. İzole edilen bileşiklerin 1D (1H-NMR, 13C-APT) , 2D NMR (HSQC, HMBC, COSY vb) spektrumları ve LC-Q-TOF kütle spektrumları başta olmak üzere tüm spektral özellikleri incelenmiş ve yapıları aydınlatılmıştır. S. hoynatensis?den 10, S. klenkii?den 6, S. smyrneaus?dan 10, M. profundii?den 9 ve M. yasonensis?den 4 bileşik izole edilmiştir. 3 yeni bileşik izole edilirken bileşiklerin tümü E.coli?ye karşı aktivite göstermiştir. İzole edilen bileşikler belirgin bir antiproliferatif aktivite sergilememişlerdir.Öğe İlaç, kozmetik ve gıda ürünlerinde kullanılan bazı koruyucuların antimikrobiyal ve antibiyofilm etkisinin araştırılması(2014) Güven, Nihal; Onurdağ, Fatma KaynakMikrobiyal kontaminasyonu önlemek amacıyla gıdalara, ilaçlara ve diğer farmasötik ürünlere koruyucu maddeler ilave edilmektedir. Koruyucuların antimikrobiyal aktivitelerinin saptanması ve koruyucu etkinlik testlerinin yapılmasında, standart test organizmalarının vejetatif üreme şekilleri kullanılır. Ancak, canlı dokular, medikal implantlar, endüstriyel veya içme suyu sistemlerinin boruları, doğal akuatik sistemler, cam ve plastik yüzeyler gibi birçok farklı yüzeyde mikrobiyal biyofilm oluşumu görülebilir. Çalışmamızda ilaç, kozmetik ve gıda ürünlerinde kullanılan bazı koruyucuların, antimikrobiyal ve antibiyofilm etkilerinin araştırılması ve bu ürünlerde yaygın kullanım alanına sahip cam yüzeyde oluşan mikrobiyal biyofilm formlarına karşı kullanılabilecek, minimum biyofilm inhibisyon konsantrasyonu (MBİK) değerleri ile planktonik formlarının minimum inhibisyon konsantrasyonu (MİK) değerlerinin kıyaslanması amaçlanmıştır. Mikroorganizma olarak; Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853, Salmonella Thyphimurium SL1344, Staphylococcus aureus ATCC 6538, Staphylococcus epidermidis NCTC 11047, Enterococcus fae- calis ATCC 29212, Candida albicans ATCC 10231 standart suşları, koruyucu olarak; sodyum nitrit, metil paraben, propil paraben, potasyum sorbat ve sodyum benzoat ve antimikrobiyal ajan olarak; ampisilin, vankomisin, gentamisin, siprofloksasin, amfoterisin B ve itrakonazol kullanılmıştır. MİK değerleri, CLSI M100-S18 ve M27-A3 önerileri doğrultusunda saptanmıştır. MBİK değerlerinin saptanmasında BioTimer (BT) yöntemi kullanılmıştır. Fenol kırmızısı veya resazurinin renk değiştirdiği süreye karşı çizilen log10CFU (koloni oluşturan ünite) grafikleri kullanılarak “CFU/cam boncuk” değerleri hesaplanmıştır. Tüm deneyler, pH: 7, pH: 6.5, pH: 6 ve pH: 5.5 olacak şekilde dört farklı pH değerindeki besiyerleriyle yapılmıştır. Mikroorganizmaların planktonik formlarına olan etkiye bakıldığında S.aureus ve E.faecalis dışındaki tüm mikroorganizmalar için en etkili koruyucu sodyum benzoat olarak tespit edilmiştir. S.aureus ve E.faecalis için ise en etkili koruyucu propil parabendir. Propil paraben ayrıca S.epidermidis için de etkili bulunmuştur. Bununla birlikte, biyofilm formlarına karşı etkiye bakıldığında, inokulüm miktarları mikrodilüsyon yönteminde kullanılan inokulüm miktarına eşit, daha düşük ya da daha yüksek olduğu durumlarda dahi çalışmamızda kullanılan koruyucuların etkisiz oldukları görülmektedir. Çalışmamızda elde edilen veriler doğrultusunda; ilaç, kozmetik ve gıda ürünlerinde mikrobiyal kontaminasyonu önlemek amacıyla kullanılan koruyucuların, mikroorganizmaların biyofilm formlarına etkili olmadıkları tespit edilmiştir. Çalışmamızın, bu konuda yapılacak olan ileri çalışmalar için yol gösterici olabileceği düşünülmektedir.Öğe In Silico ADME Screening and Evaluation of Antimicrobial and Antimycobacterial Activities of 3,5-Diphenyl Pyrazoline Derivatives(2021) Evranos-Aksöz, Begüm; Onurdağ, Fatma Kaynak; Aksöz, Erkan; Özgacar, Selda ÖzgenObjective: The unconscious widespread use of antibiotics leads to the development of resistance to antibiotics. When resistance to an antibiotic develops, it now either shows less efficacy or loses its effect completely at that antibiotic treatment dose. While the development of resistance to antibiotics increases rapidly, the need for the development of new antibiotics rises every day. For this purpose, in this study, antimicrobial and antitubercular effects of some compounds in the pyrazoline structure were investigated. The physicochemical properties and drug-likeness of the compounds are quite important for determining whether a compound can be used as a drug or not. Physicochemical properties and drug-likeness of the synthesized compounds were evaluated and the relevance for Lipinski’s rules was determined. Material- Method: Drug-likeness properties of the synthesized compounds were determined using online Swiss ADME tool. Antitubercular activity is detected by microplate alamar blue assay. Antimicrobial activity is tested by microdilution method. Results: All compounds obeyed the Lipinski’s rules, some of with no violation, some of with one violation. Compounds B7, B10 and B11 provided Lipinski’s rules with one violation. Other compounds ensured Lipinski’s rules with no violation. All compounds were predicted to have high gastrointestinal absorption. As the compounds generally have high lipophilicity, it was predicted that all compounds except B12 can cross the blood brain barrier. Conclusion: Synthesized compounds were mostly found to be more effective against Enterococcus faecalis, Enterococcus faecalis isolate and Candida albicans. Compound B10 demonstrated the best antimicrobial activity against Enterococcus faecalis isolate with a 16?g/mL MIC value.Öğe Investigation of Antimicrobial and Antitubercular Activities of Some Hydrazone DerivedCompounds(2020) Evranos-Aksöz, Begüm; Onurdağ, Fatma Kaynak; Aksöz, Erkan; Özgacar, Selda ÖzgenAseriesofhydrazonederivativesweresynthesizedtoinvestigate antifungal,antimicrobialandantitubercularactivities.Theseactivitieswere investigatedagainst Escherichiacoli, Escherichiacoli isolate, Pseudomonas aeruginosa, Pseudomonas aeruginosaisolate (resistant to gentamicin), Staphylococcus aureus, Staphylococcus aureus isolate (MRSA), Enterococcusfaecalis, Enterococcusfaecalis isolate(VRE), Candidaalbicans, Candidakrusei andMycobacteriumtuberculosis. Among the synthesized compounds B23had the best activity against Candida albicanswith 16 ?g/mL MIC value and B24had the best activity against Staphylococcus aureus isolate (MRSA) with 16 ?g/mL MIC value. The most effective compound against Mycobacteriumtuberculosis is found to be E9 with 32 ?g/mL MIC value, achalcone derivative. However, all compounds were determined as ineffective against Escherichia coli and Escherichia coli isolate.