Yazar "Karaca, Okay Güven" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hemodiyaliz Kateter Uygulamalarında Hasta Memnuniyetinin Görsel Analog Ölçekle Değerlendirilmesi(2013) Acıpayam, Mehmet; Altınay, Levent; Halıcı, Ümit; Hüseyinov, Serhat; Ketenciler, Serkan; Karaca, Okay Güven; Canbaz, SuatAmaç: Bu çalışmada kateter aracılığıyla hemodiyalize alınan hastalarda kateter uygulanma yerinin hasta memnuniyeti ve günlük yaşamı üzerine olan etkisini araştırdık. Gereç ve Yöntemler: Bu prospektif çalışmaya Ocak 2005-Eylül 2006 tarihleri arasında kliniğimizde hemodiyaliz amaçlı geçici ve kalıcı kateter takılan 171 hasta (104'ü erkek, 67'si kadın, yaş ortalaması 56,3±14,8) alındı. Hastaların hemodiyaliz kateterinden memnuniyeti ağrı, kateter kaynaklı hareketin engellenmesi, tuvalet ihtiyacını giderebilme, duş alma ile ilgili sıkıntı, uyku kalitesi ve estetik rahatsızlık düzeyleri Vizüel Analog Skala (0-10 cm) ile değerlendirildi. Bulgular: Kliniğimizde çoğunlukla sağ internal juguler vene geçici hemodiyaliz kateteri takılması tercih edilmiştir. En fazla şikayet sağ internal juguler vene kateter takılan hastalardan gelmiştir. Anatomik lokalizasyona göre en yüksek görsel analog ölçek skorları, sağ internal juguler ven kateterizasyonu yapılan hastalarda bulunmuştur. Bu hastalarda en fazla rahatsızlığın duş sırasında olduğu görülmüştür (ortalama görsel analog ölçek skoru 8.4 cm). Şikayet türüne göre görsel analog ölçek skorları değerlendirildiğinde ağrı ve duş sırasında rahatsızlık en fazla şikayetçi olunan rahatsızlıklar olmuştur (sırasıyla p=0.000 ve p=0.003). Tüm anatomik kateter lokalizasyonlarında en yüksek görsel analog ölçek skorları duş sırasında rahatsızlıkta olduğu görülmüştür. Sonuç: Subklavian yolla hemodiyaliz kateteri takılması, tromboz vb komplikasyonları nedeniyle daha az sıklıkla tercih edilmesine rağmen çalışmamızda hasta memnuniyeti ve konforunun bu teknikte daha fazla olduğu gözlenmiştir. Tromboz riskini azaltacak, hasta memnuniyeti ve konforunu arttıracak yeni yöntemler ve materyaller üzerinde çalışmalar yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.Öğe Koroner arter bypass greft operasyonlarında kullanılan internal torasik arter, radial arter ve safen ven greftlerinde in vitro amiodarone'un etkileri(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2009) Karaca, Okay Güven; Ege, TuranKoroner arter hastalığına bağlı ölümler dünyada en sık ölüm sebepleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle hastaların koroner dolaşımını iyileştirmek amaçlı koroner bypass greft operasyonu uygulanmaktadır. İntraoperatif ve postoperatif dönemde uygulanan medikal tedavinin vazospazm gelişiminin önlenmesinde ve greft açık kalma patensisinde önemi büyüktür. Amiodarone intraoperatif ve postoperatif dönemde antiaritmik bir ajan olarak koroner arter bypass greft operasyonu yapılan hastalarda sık olarak uygulanır. Bu çalışmanın amacı Amiodarone'un internal torasik arter, radial arter ve safen ven greftlerine etkilerini, izole organ banyosu düzeneğinde koroner arter bypass greft operasyonu geçiren hastalardan alınan radial arter, safen ven ve internal torasik arter halkalarında in vitro araştırmaktır. Mayıs 2008-Ekim 2008 tarihleri arasında kliniğimizde opere olan 4'ü kadın 16'sı erkek toplam 20 hasta çalışmaya alındı. Yapılan bu çalışmada, Amiodarone 10-9 M-10-3,5 M konsantrasyon aralığında internal torasik arter'de doza bağımlı gevşeme yanıtı gerçekleştirdiği gözlendi. Radial arter'de Amiodarone 10-9 M-10-3,5 M konsantrasyon aralığında doza bağımlı gevşeme yanıtı gerçekleştirdiği gözlendi. Safen ven'de Amiodarone 10-9 M-10-3,5 M konsantrasyon aralığında doza bağımlı gevşeme yanıtı gerçekleştirdiği gözlendi. Gevşeme yanıtları en yüksek internal torasik arterde sonra sırasıyla radial ve safen ven greftlerine olacak şekilde idi. Bu araştırma sonucunda intraoperatif ve postoperatif dönemde antiaritmik olarak kullanılan amiodarone tedavisi esnasında radial arter, internal torasik arter ve safen ven greftlerinde vazodialatasyon meydana gelebileceği, bu açıdan güvenle kullanılabileceğini ayrıca perioperatif morbidite ile mortalitede azalma, uzun dönemde ise daha iyi greft açık kalma oranları elde edilebileceğini düşünmekteyiz.