Yazar "Küçükarda, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Paraproteinemili olguların geriye dönük değerlendirilmesi(Trakya Üniversitesi, 2016) Küçükarda, Ahmet; Demir, Ahmet MuzafferParaproteinemiler; birçok hastalığın ortak laboratuvar bulgusu olup tarama ve tanılarında serum protein elektroforezi önemli bir yere sahiptir. Çalışmamıza; Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne dört yıl sürecinde başvuran olguların arşivde var olan 4106 adet serum protein elektroforezi dahil edildi. Monoklonal gammopati tespit edilen olguların demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri geriye dönük olarak ayrıntılı değerlendirildi. İstatistiksel metotlar ile hastalıkların görülme sıklıkları ve diğer özelliklerinin karşılaştırmaları yapıldı. Elektroforezlerin %46.2'sinin patolojik olduğu, %22.6'sında poliklonal gammopati, %4.8'inde monoklonal gammopati ve %1.3'ünde hipogammaglobulinemi saptandı. Monoklonal gammopati'li olgularda; %64.8 ile en sık multipl myelom, 2. sıklıkta %25.1 ile önemi bilinmeyen monoklonal gammopati izlendi. Hastanemizde önemi bilinmeyen monoklonal gammopati görülme sıklığı %1.2 bulundu. Bu olguların yaş ortalaması 70.2'ydi. Erkeklerde 4 kat daha fazla görüldüğü, 40 yaş altında olgu görülmediği ve 80 yaş üzerinde %3.6 oran ile en sık görüldüğü saptandı. Multipl myelom görülme sıklığı %3.4 olarak bulundu. Bu grubun yaş ortalaması 68.9 olup erkeklerde 1.5 kat daha fazlaydı. 70-79 yaş arası grupta %6.7 ile en sıktı. Waldenström makroglobulinemisi sıklığı %0.09, sessiz multipl myelom sıklığı da %0.07 olarak bulundu. Önemi bilinmeyen monoklonal gammopatili olguların izlem sürecinde myeloma ya da diğer hematolojik habis hastalıklara dönüşümü görülmedi. Sonuç olarak; dünya genelinde en sık görülen paraproteinemi önemi bilinmeyen monoklonal gammopati iken çalışmamızda en sık multipl myelom görülmüştür. Bu farklılığın hastanemizin üçüncü basamak bölge hastanesi olması ve hastaların çevre illerden myelom ön tanısı ile gelmiş olmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: serum protein elektroforezi, paraproteinemi, önemi bilinmeyen monoklonal gammopatiÖğe Prognostic Effect of Albumin-Bilirubin Grade on Survival in Advance Gastric Cancer Patients with de-novo Liver Metastasis(2020) Küçükarda, Ahmet; Gökyer, Ali; Gökmen, İvo; Köstek, Osman; Hacıoglu, Muhammet Bekir; Uzunoğlu, Sernaz; Erdoğan, BülentObjective: We aimed to explore the prognostic effect of albumin-bilirubin scores on survival prior to the treatment of patientswith gastric cancer with de-novo liver metastasis. Material and Methods: Retrospective screening was conducted on 203 patients who werefollowed up in our clinic. Two different models have been developed to compare the effect of albumin and bilirubin alone based on the albumin-bilirubin score. Albumin and bilirubin values in Model 1 and albumin-bilirubin grade in Model 2 were included in multivariate analysis. Results: Median age of the patients was 63, and 78.8% of the study population was male. There were 57 (28.1%) patients in thealbumin-bilirubin grade 1 group, 95 (46.8%) patients inthe albumin-bilirubin grade 2 group, whereas, 51 (25.1%) patients in the albumin-bilirubin grade 3 group. Median progression-free survival accordingto albumin-bilirubin grades 1-2-3 was8.9 (6.1-11.6) months, 4.2 (2.8-5.5)months, and 0.9 (0.7-1.2) months, respectively (p<0.01). In univariate analysis, poor prognostic effects of high albumin-bilirubin grade werereflected in bothprogression-free survival and overall survival. Multivariate analyzes revealed that in model 1; albumin <3.5 gr/dL and bilirubin >1.2 gr/dL values were prognostic for both progression-free survival and overall survival. In model 2, albumin-bilirubin grade was an independent prognostic factor for progression-free survival and overall survival. {[H 3.45 (1.98-6.02)] in progression-free survival and [H 4.41(2.45-7.93)] in overall survival for albumin-bilirubin grade 3}. Conclusion: High albumin-bilirubin score (grade) is much more sensitive ascompared to low albumin and high bilirubin values alone in showing poor prognosis on progression-free survival and overall survival in patients with gastric cancer with liver metastasis.Öğe PÜR SEMİNOM VAKALARININ KLİNİK ÖZELLİKLERİ VE TEDAVİ SONRASI İZLEMLERİ: TEK MERKEZ DENEYİMİ(2019) Gökyer, Ali; Küçükarda, Ahmet; Köstek, OsmanAmaç: Pür seminom erken evrede tanı konan, genellikle genç erişkinlerin en önemli tümörüdür. Yüksek kür oranları radyoterapi veya kemoterapi ile yakalanabilir. Tedavi kararı verirken toksisite sorunları ve hasta tercihleri göz önüne alınmalıdır. Çalışmamızda kliniğimizde takip edilen pür seminomlu hastaların verilerini ve sağkalımlarını sunmayı amaçladık.Materyal ve Metot: 2008-2018 yılları arasında kliniğimizde tedavi ve takip edilen pür seminom tanılı hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hasta özellikleri, tümör özellikleri, tedavi rejimleri, tedavi sonrası prognoz ve takipleri kayıt edildi.Bulgular: Kliniğimizde takip edilen 125 hastadan 86’sı (%68,8), 20-40 yaş aralığında seminom tanısı almıştı. Tümör lokalizasyonu genellikle sol testis’ti (%57,6). Tanı anında 102 hasta (%81,6) evre 1, 14 hasta (%11,2) evre 2 ve 9 hasta (%7,2) evre 3 idi. Tanı anında sadece 5 hastada metastaz saptandı. Tedavi olarak 63 hastaya kemoterapi, 39 hastaya radyoterapi uygulanırken, 23 hasta da tedavisiz izlendi. Takipte 10 yılı dolduran 45 hastada %88,9 saptandı. Takip edilen hastalar içinde 6 hasta eksitus oldu. 4 hasta ilk 2 yıl içerisinde hastalık nüksü ve tedavi yanıtsızlığı nedenli kaybedildi. Eksitus olan 6 hasta içinde öne çıkan özellikler ileri evre hastalık ve akciğer parankim nüksü olmasıdır.Sonuç: Evre 1 seminomlu hastaların tedavi seçenekleri arasındaki genel sağ kalım ve nüks açısından belirgin fark izlenmedi. Akciğer parankim nüksü ve ileri evre hastalık mortalite ile ilişkiliydi.