Yazar "Eyi, Semra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Amel yat Sırası Dönemde Kal tel Hemş rel k Bakımına Ulaşmada Hemş ren n Rolü(2017) Akyolcu, Neriman; Kanan, Nevin; Eyi, SemraHemşirelik ve bakım, birbiriyle çok yakın ilişkisi olan iki kavramdır. "Bakım" etik bir çerçeve içerisinde, üzerinde hemşireliğin inşa edilmiş olduğu bir platform ve odak noktası olmuştur. Ameliyathane hemşireliği uygulamalarında bakımın temelini, ameliyathane hemşiresinin, girişim geçiren hastaların bireysel gereksinimlerini teorik ve uygulama bilgisini kullanarak karşılaması oluşturur. Bireyin/hastanın yaşamının her aşamasında olduğu gibi ameliyat sırası dönemde de gereksinimlerinin belirlenmesi ve uygun bakımın sağlanması, hemşirelik sürecinin önemli bir bölümünü oluşturur. Ameliyat sırası dönemde hemşirelik bakımı, hastanın güvenliğini ve homeostazisi sürdürmeye, hastaya uygun pozisyon vermeye ve psikolojik destek olmaya odaklanır. Ameliyat sırası dönemde hemşire, hastanın ağrı ve vücut sıcaklığı yönetiminden, hastaya uygun pozisyon vermeden, hastayı bilgilendirmeden, hastaya psikolojik destek sağlayarak güvenli çevrenin oluşturulmasından sorumludur. Fizyolojik bir varlık olarak insanın, yaşamın devamlılığını sürdürebilmesi için, temel gereksinimlerinin karşılanması gerekmektedir. Hemşirelik uygulamalarının amacı insana yardım etmektir. Sağlık hizmetlerinde yaşamsal önem taşıyan tüm alanlarda hataları azaltmak ve ortadan kaldırmak amacıyla kalite güvenliği programları kullanılmaktadır. Ameliyat sırası dönemde hasta gereksinimlerini belirleyip; hemşirelik süreci çerçevesinde, hemşirelik rolleri ile hasta hedefl erini ve sonuçlarını düzenleyen risk yönetimini ele alıp, hemşirelik bakımını uygulamak, sonuçta kaliteli bakıma ve hasta memnuniyetine ulaşmada bir yol olabilir. Bu düşüncelerle yola çıkılan bu çalışma, ameliyathane hemşirelerine kaliteli bakım ve hasta memnuniyetine ulaşmalarında izleyecekleri yol gösterici bir araç olması amacıyla yapılmıştır.Öğe Cerrahi Alan İnfeksiyonlarını Azaltmada Antimikrobiyal Medikal Tekstil Ürünlerinin Etkisi(2019) Eyi, SemraBu derlemede, cerrahi alan infeksiyonlarını azaltmada antimikrobiyalmedikal tekstil ürünlerinin etkisini tartışmak hedeflenmiştir. Hastanelerde kullanılan cerrahi tekstil ürünleri kapsamında, implante edilebilen ameliyat iplikleri ve yapay tekstil damarları; implante edilemeyenbandajlar, sargı bezleri ve yara bakım malzemeleri; ekstrakorporealtekstiller olan yapay organlar ile sağlık bakımı ve hijyen ürünleri olanyatak takımları, koruyucu giysi ve örtüler ile cerrahi örtü ve cerrahigiysiler yer almaktadır. Cerrahi alan infeksiyonları cerrahinin en önemli sorunlardan biridir. Mikroorganizmaların, cerrahi alanda kullanılanbu tekstil yüzeylerine tutunması sonucunda, tekstil ürünleri taşıyıcıolabilmektedir. Yapılan çalışmalarda, cerrahi alanda kullanılan tekstilürünlerinde Acinetobacter baumannii, MRSA, VRE, koagülaz negatifStaphylococci, Corynebacterium spp., Micrococcus spp., Bacillus spp.,Fermentatif olmayan Gram negatif basiller, Enterococcus spp., Saprofitik Gram negatif basil ve rotaviral RNA gibi virüsler belirlenmiştir.Bu virüslerin tekstiller üzerinde saatlerce yaşamda kalabileceği ve bunedenle tekstillerin bulaştırma olasılığında bir kaynak olabileceği bildirilmiştir. Antimikrobiyal özellik kazandırılan tekstil ürünlerinin cerrahi alan infeksiyonların yayılımını önlemesi üzerine yapılan çalışmalarliteratürde vardır. Antimikrobiyal emdirilmiş tekstillerin S. aureus,Candida albicans, Acinetobacter spp., Vegetatif Clostridium difficile veKlebsiella pneumoniae gibi patojenlere karşı etkinlik gösterdiği belirtilmektedir. Buna karşın bakteri çeşitlerinin etkeni antimikrobiyal olanmaddelere karşı direnç geliştirmeleri, antimikrobiyal etkenli maddelerin kullanımının artması ve bunun bağışıklık sisteminde zayıflamalaraneden olabileceği gibi çeşitli çekincelerde vardır. Bu nedenle hemşirelerin antimikrobiyal tekstil ürünleri ve antimikrobiyal etken maddelerin hastalarda yol açtığı etkiler, görülebilecek yeni belirti ve bulgular,tedaviyle ilgili hastaya özgü yorumları ve kendi bireysel gözlemleriile ilgili bilgileri kayıt altına almaları ve kanıt düzeyli araştırmalarda belirtilen geleneksel ürünlerle aradaki farklılığı takip etmeleri yararlıolacaktır. Antimikrobiyal tekstil ürünleri üretim ve kullanım ile ilgiliçeşitli düzenlemeler yapıldıktan ve gerekli eğitimler verildikten sonrauygun alanlarda hizmet vermelidir. Hemşirelerin eğitimlere katılmasıve ürünlerle ilgili kanıt düzeyli araştırmalar yapması kaliteli hemşirelikbakımına ulaşmada yol gösterici olmasının yanı sıra sağlık alanında farkıdalığın artmasına yarar sağlayacaktır.Öğe HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN HASTA MAHREMİYETİNİ KORUMAYA YÖNELİK DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ(2020) Özkan, Zeynep Kızılcık; Eyi, Semra; Mayda, ZelihaBu araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin hasta mahremiyeti koruma davranışlarını belirlemektir. Tanımlayıcı tipteki araştırma etik kurul onayı alındıktan sonra Mart 2020’de bir üniversitenin hemşirelik bölümünde öğrenim gören 511 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri Öğrenci Tanıtım Formu ve Hasta Mahremiyet Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler SPSS 22.0 programı ile istatistiksel Ki kare, Kruskal Wallis H testi ve Spearman korelasyon testi yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Hasta Mahremiyet Ölçeği puanı ortalaması 4.61 ± 0.47 olarak bulunmuştur. Toplam ölçek puanı ile öğrencilerin tanıtıcı özellikleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Hemşirelik öğrencilerinin hasta mahremiyetine yönelik olumlu algıya sahip oldukları görülmektedir. Bu olumlu algının sürdürebilmesi için hasta mahremiyeti konusu teorik eğitimde ve klinik uygulamalarda güncel tutulmalıdır.Öğe Neuman Sistemler Modelinin Diyabetli Bireyin Hemşirelik Bakımında Kullanımı(2018) Eyi, Semra; Menekli, TuğbaGörülme sıklığı hızla artan Diyabetes Mellitus (DM), kişi için yeni yaşam deneyimidir. Yaşam boyu süren kronik bir hastalık olması sebebiyle bireylerin ve ailelerinin yaşamlarını tüm yönleriyle etkilemekte, bireylerde fizyopatolojik değişikliklerin yanı sıra psikososyal boyutta da sorun, çatışma ve değişikliklere neden olmaktadır. Tüm bu değişiklikler diyabet yönetimini olumsuz etkileyerek diyabeti şiddetlendirebilmekte, hastaların yaşam süresini ve kalitesini olumsuz yönde etkileyebilmekte, kişinin hastalığa uyum ve kabullenme sorunları yaşamasına neden olabilmektedir. Hem hastalığını ve hem de yaşamını kontrol altında tutması gereken diyabetli hastanın, diyabet yönetimini başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmesi için yeterli bilgi, beceri ve olumlu tutumlara sahip olması gerekmektedir. Bu aşamada hemşirelik girişimlerinin önemli bir rolü vardır. Hemşire, hastaların diyabetle ilgili negatif tutumlarını saptayarak düzeltmeli ve pozitif tutumlarının geliştirilmesi için destek vermelidir. Bu hedeflere ulaşabilmek için hemşirelik uygulamalarında teori ve model kullanımının etkili olduğunu unutmayarak; insan odaklı holistik yaklaşıma sahip olan, tüm hedeflerin belirlenmesinde ve girişimlerin planlanmasında hasta ile işbirliğinin üzerinde duran Neuman Sistemler Modeli'ni temel alabilir. Neuman Sistemler Modeli'ni kullanarak hemşire, diyabetli bireylerin yaşadığı stresörleri belirleyerek, gereksinimleri bütüncül açıdan ele alıp, uygun hemşirelik tanılarını belirler. Bireyin denge durumunu bozan kronik hastalıklardan birisi olan diyabet önemli bir sağlık problemidir. Bu makalede; Neuman Sistemler Modelinin diyabette kullanımı açıklanacaktır.Öğe Nursing Role to Reach Quality Nursing Care in the Intraoperatif Period(Istanbul Univ, Fac Nursing, 2017) Eyi, Semra; Kanan, Nevin; Akyolcu, NerimanNursing and care are two concepts which have close relation with one another. Providing the individual needs of patients by nurse that uses theoretical and practical knowledge constitutes the basis of care in nursing practice. As in every stage of patient's life after surgery, identifiying of Individual/Patient's needs and ensuring appropriate care in intraoperative period is an important part of nursing process. In the intraoperative period, the nurse is responsible for patient's pain and body temperature management, giving proper position, informing the patient, creation of a safe environment by providing psychological support to the patient. The human is a physiological entity thereupon it is neccesary to meet the basic human needs. Goal of Nursing practice is to help people. In all crucial areas of health services, quality assurance programs are used to eliminate and annihilate failures. In the intraoperative period, identifying patient's needs, implementing nursing care taking over risk management that regulates patient's goals and results in the framework of nursing process can be a way to achieve the quality of care and patient satisfaction in conclusion. This study has been compiled as a advisor for operating room nurses in order to reach the quality of care and patient satisfaction.Öğe Nursing Students' Occupational Health and Safety Problems in Surgical Clinical Practice(Sage Publications Inc, 2020) Eyi, Semra; Eyi, IbrahimStudent nurses are exposed to hazards in terms of occupational health and safety (OHS) problems in Turkey. Researching these problems in the clinical setting, improving the health and safety of student nurses is an issue that needs to be investigated. The aim of this study is to present OHS-related impressions and OHS experiences of nursing students in relation to the risk assessment process and from an educational perspective. A descriptive and cross-sectional study was conducted with 140 students at a nursing school. The study indicated that almost all of the students' OHS knowledge and awareness level were low, were exposed to contact with blood and body fluids as most dangerous situations, have difficulties in the provision of personnel protective equipment (PPE), were subjected to verbal assault, and experienced anxiety and irritability. They encountered dangerous situations applying treatment in the clinic, preparing drugs, following vital signs, giving general care, and during the intervention in the emergency room, and experienced back pain, headache, increased tendency to sleep, fatigue, and forearm, wrist, hand, and finger injuries. Because of contact with hand antiseptic/latex, skin irritation, and burning eyes, nose, and throat, allergy symptoms were detected. Carelessness and intensive work tempo were the most common causes of workplace accidents. The clinical practice areas are limited in terms of OHS; students are exposed to physical, psychological, and chemical risks with respect to OHS, and they are most psychologically affected by experiencing anxiety and irritability, as well as physiologically, and have symptoms similar to burnout syndrome; they are at risk of getting burnout syndrome.Öğe Obez Bir Bireyin Hemşirelik Bakımında Roy Adaptasyon Modeli’nin Kullanımı(2017) Menekli, Tuğba; Eyi, SemraHemşirelik; felsefe, kuram, uygulama ve araştırma üzerine kurulmuş bir sağlık disiplinidir. Hemşirelikte model kullanımı, hemşirelerin tıbbi uygulamalara değil hemşirelik rolüne ve uygulamalarına odaklanmasını sağlamaktadır. Ayrıca bakımın, sistematik, amaçlı, kontrollü ve etkili olmasına yardımcı olmaktadır. Roy Adaptasyon Modeli (RAM); hemşirelikte yaygın olarak kullanılan modellerden birisidir ve bireylerin, ailelerin ve grupların uyum gereksinimlerini belirlemede çatı oluşturmakta ve insanın adaptif sisteminde ve çevrede meydana gelen değişimlere odaklanmaktadır. Fizyolojik, benlik kavramı, rol fonksiyonu ve karşılıklı bağlılık alanları olmak üzere dört uyum alanını içeren bu modelde insan, çevresiyle sürekli etkileşim halinde olan ve uyaranlardan etkilenen biyopsikososyal bir oluşum olarak tanımlanmaktadır. Hemşireler obez bireylerin sağlık bakım gereksinimlerini karşılamakla birlikte karşılaştığı zorluklara uyum sağlamasına yardımcı olan sağlık profesyonelleridir. Bu çalışma, Roy tarafından geliştirilen Adaptasyon Modeli'nin obez bireyin bakımında kullanılabilirliği konusunda farkındalık yaratmak, bu modelin obezite bakımında yol gösterici bir rehber niteliği taşıdığına vurgu yapmak ve disipline özgü çalışmalara ışık tutmasını sağlamak amacıyla yapılmıştırÖğe Pain-related fear among adult patients undergoing open-heart surgery: an interpretative phenomenological analysis(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2023) Unver, Seher; Yildirim, Meltem; Eyi, Semra; Huseyin, SerhatBackgroundOne of the sources of anxiety and fear among patients undergoing open-heart surgery is the possibility of experiencing pain, such as sternotomy-related chest pain. Giving them the chance to express their feelings about the potential pain may be effective in reducing their anxiety and may support their coping strategies.ObjectivesTo examine pain-related fear among patients undergoing open-heart surgery and to understand the underlying reasons of their fears.MethodsA qualitative interview based on Heidegger's interpretative phenomenological approach was conducted adhering to the COREQ guidelines. Sixteen patients who were undergoing open-heart surgery in the following day were interviewed at the cardiovascular surgery ward of a university hospital. The organization and mapping of the qualitative data was done by using ATLAS.ti 8.0.ResultsThe patients who were afraid of experiencing pain after surgery seemed to be more concerned about open-heart surgery itself (such as pain from sternotomy and chest tubes) and the possibility of prolongation of postoperative pain. To cope with these fears, the patients employed a variety of social and self-coping strategies. Trusting the healthcare team, having a high pain tolerance, and having personal thoughts that take precedence over pain-related fear were the key factors explaining not being afraid of experiencing pain.ConclusionsThis study provides a deeper understanding of the underlying reasons and the needs of patients in controlling their pain-related fears before open-heart surgery. Trusting the healthcare professionals is one of the main factors for patients to control their pain-related fears. To develop a supportive sense of trust and to help patients in controlling their pain-related fears, surgical nurses must dedicate enough time for understanding patients' concerns while planning their nursing care plans. Future studies may focus on exploring the role of nursing interventions and multidisciplinary team approaches on the management of preoperative pain-related fear.Öğe The Relationship Between Emotional Intelligence and Fear of Pain in Patients Undergoing Elective Surgery(Elsevier Science Inc, 2024) Eyi, Semra; Unver, Seher; Yildirim, Meltem; Culha, IlkayPurpose: This study aimed to investigate the effect of emotional intelligence levels on the fear of pain for patients undergoing surgical intervention. Design: This descriptive and cross-sectional study consisted of 254 patients. Methods: Data were collected using the Personal Characteristics Information Form, Modified Schutte Emotional Intelligence Scale, Fear of Pain Questionnaire-III, and Numerical Pain Form. A correlational analysis was performed. Findings: The mean age of patients was 47.33 +/- 17.70 years, and 57.9% (n = 147) were female. More than half of the patients (n = 174) were experiencing a certain degree of preoperative pain. A positive and statistically significant correlation was observed between the mean scores of the Fear of Pain Questionnaire-III and the Emotional Intelligence Scale. Female patients had significantly more fear of pain and higher scores in the Fear of Pain Questionnaire-III (optimism/mood regulation, utilization of emotions) and the Emotional Intelligence Scale. Conclusions: The patients who manage optimism/mood regulation and have increasing levels of Emotional Intelligence could have a relatively higher fear of experiencing severe pain in the preoperative period. Despite the fear of experiencing severe pain, the patients tried to turn this negative situation into a positive one, as the dimensions of their emotional intelligence that provide and manage optimism/mood regulation were at a high level. The increasing level of Emotional Intelligence and appraisal of emotions might result in a decrease in the levels of fear of minor pain and medical pain. (c) 2024 American Society of PeriAnesthesia Nurses. Published by Elsevier Inc. All rights reserved.Öğe Use of Roy Adaptation Model in Nursing Care of A Case Obesity(Istanbul Univ-Cerrahapasa, 2017) Menekli, Tugba; Eyi, SemraNursing is a health discipline built on philosophy, theory, application, and research. The use of models in nursing allows nurses to focus on the role of nursing and its applications rather than on medical practice. In addition, the use of models allows patient care to be systematic, purposeful, controlled, and effective. The Roy Adaptation Model is a model commonly used in nursing to create a structure under which the needs of individual humans, families, and groups can be determined; the model focuses on an adaptive system of human and environmental alterations. It includes four areas of adaptation: physiological, the self-esteem concept, role function, and dependance on mutual areas. In this model, human is portrayed as a biopsychosocial creation of an interactive and affective environment. Nurses not only take care of the health needs of obese individuals but are also the responsible health professionals to ensure that such individuals adapting to the difficulties they face. This study aims to create awareness about the Roy Adaptation Model's use in nursing practice, emphasizing that it provides guidance for obesity care and helps to enlighten discipline-specific studies.