Yazar "Burgazdere, Gülşah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Vezikoüreteral reflü saptanan pediatrik olgularda shear wave elastografi ve superb mikrovasküler görüntüleme yöntemleri ile böbrek parankim hasarının değerlendirilmesi ve sintigrafi sonuçları ile karşılaştırılması(Trakya Üniversitesi, 2024) Burgazdere, Gülşah; Karabulut, DeryaVezikoüreteral reflü idrarın mesaneden üreter ve pelvikalisiyel sisteme anormal geri kaçışı olup, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu gelişimine ve piyelonefrite yol açabilir. Piyelonefrit sırasında oluşan yangı unilateral veya bilateral böbreklerde renal parankimal skar olarak adlandırılan kalıcı zedelenmeye neden olabilir. Bu nedenle vezikoüreteral reflünün erken tanı ve tedavisi tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonunun ve renal skar gelişiminin önlenerek böbrek fonksiyonunun korunması açısından önemlidir. Dimerkaptosüksinik asit sintigrafisi skar dokusunu göstermede altın standart yöntemdir ancak yüksek radyasyon maruziyeti içermektedir. Çalışmamızda superb microvascular imaging ve shear wave elastografi gibi güncel ultrasonografi yöntemlerini kullanarak skar dokusu izlenen böbrek parankiminde artmış elastisiteyi ve azalmış kan akımını değerlendirerek skar dokusu varlığını öngörmede bu iki yöntemin etkinliğini araştırdık. Prospektif çalışmamızda 40 hasta dahil edilmiş olup, vezikoüreteral reflü olan 49 böbrek ve vezikoüreteral reflü olmayan 31 böbrek bulunmaktadır. Tüm böbreklerin süperb mikrovasküler imaging ile vaskülarite özellikleri ve shear wave elastografi ile parankim sertlik dereceleri bağımsız 2 radyolog tarafından incelendi. Shear wave elastografi ve süperb mikrovasküler imaging değerleri skar dokusu olan ve olmayan böbreklerde istatistiksel anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0,01). Shear wave elastografi ve süperb mikrovasküler imaging değerlerinde vezikoüreteral reflü olan ancak skar dokusu olmayan böbrekler ile vezikoüreteral reflü olmayan böbreklerde anlamlı farklılık saptanmadı (p>0.05). Çalışmamız, literatüre bakıldığında skar dokusunun mikrovaskülarizasyonunu ve doku elastisitesinin birlikte etkili bir şekilde değerlendirildiği ilk çalışma olması açısından önem taşımaktadır. SWE ve SMI ucuz, radyasyon içermeyen yöntemler olması, skar dokusunun saptanması ve değerlendirilmesinde faydalı yöntemler olması nedeniyle vezikoüreteral reflü tanısı alan, dimerkaptosüksinik asit sintigrafisi ile böbreklerinde skar bulunan hastaların tedavi takibinde kullanılabilecek tamamlayıcı alternatif yöntemler olarak değerlendirilebilir.