Yazar "Beşer, Necmi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Docking Studies on the Effects of Some Bioactive Compounds from Pistacia atlantica Desf. against Main Protease SARS-CoV2(2021) Nadjat, Taıb; Tayeb, Sıtayeb; Beşer, Necmi; Nadia, AıssaouıNovel coronavirus which was named later as SARS-CoV2 appeared in Wuhan, China, in the end of December 2019. Actually, no precise drugs are existed and research concerning SARS-CoV2 treatment is deficient. SARS-CoV2 main protease (Mpro) was crystallized by Liu et al. (2020) and represented a crucial drug target. The present work aimed to evaluate some bioactive compounds from Pistacia atlantica as possible SARS-CoV2 Mpro inhibitors, based on molecular docking approach. Molecular docking was carried out using AutoDock Vina software. The results indicated that Beta-Eudesmol, Elemol, Verbenol, Pinocarvone, Myrtenal, Myrtenol and Trans-Carveol have a potential inhibitor activity of SARS-CoV2 Mpro. Nevertheless, further investigations are required to develop and optimize drug process to combat SARS-CoV2.Öğe Effect of Storm Fertilizer on Germination and Seedling Vigor in Rice (Oryza sativa L.)(2020) Dimitrovski, Trajche; Andreevska, Danica; Andov, Dobre; Beşer, NecmiThe effect of Storm (fertilizer with 3% growth regulators from Sargassum and A. nodosum algae and 6% organic N) on germinationparameters and seedling vigor in rice was examined in seed from San Andrea cultivar produced in 2017 and 2018, treated withthree concentrations: 0.1%, 0.5% and 2.5% against a control (no fertilizer added). Germination energy, total germination,germination speed, seedling (root, shoot and total) length and dry weight and vigor indexes (I and II) were examined. The resultswere statistically evaluated by two-way ANOVA and LSD test. The total germination (94.38% to 96.75%) was not affected by thetreatments, while the germination energy and the germination speed were significantly negatively affected by the 2.5% treatment83.00% and 21.53 accordingly against 90.63% and 23.94 in the control). All Storm treatments significantly increased the seedlinglength. With the increase in concentration, the root length decreased while the shoot length increased. Even thought all of theStorm treatments significantly increased the Vigor index I (1587.44 to 1644.75) and Vigor index II (35265.38 to 37753.75)compared to the control (1362.07 and 29984.50 respectively), they affected the seedling development differently. The 2.5%treatment negatively affected the development of the seedling, as promoted increased development of the seedling shoot, butinhibited the development of the root. Best results were obtained with 0.1% concentration, as it significantly promoted both theroot and shoot development and resulted in significantly higher index I, index II, shoot, root and total seedling length comparedto the control. With this treatment were obtained the longest root (7.98 cm), the highest root dry weight (3.89 mg) and the highestroot volume (50 ?L) in the trial.Öğe Ergene Nehrinden ve Diğer Su Kaynaklarından Sulanan Çeltiklerden Elde Edilen Pirinçlerde Ağır Metal İçeriklerinin Belirlenmesi(Trakya Üniversitesi, 2007) Beşer, Necmi; Karahan, Aliye; Şenyurt, Müjdelen; Sürek, HalilBu araştırma 2001 ve 2002 yıllarında Ergene Nehrinden ve diğer su kaynaklarından sulanan çeltiklerden elde edilen pirinçlerde ağır metal içeriklerini belirlemek için yapılmıştır. Araştırma ile değişik kaynaklardan sulanarak üretilen çeltiklerin, pirinç ve kargo pirinç tanelerinde Pb, Cd, Cu ve Cr analizleri yapılmıştır. 30 beyaz pirinç örneğinde ortalama Pb, Cd, Cu ve Cr içerikleri sırasıyla 0.210 ± 0.095 mg/kg, 0.072 ± 0.021 mg/kg, 1.558 ± 0.661 mg/kg ve 0.317 ± 0.190 mg/kg bulunmuşturÖğe Selection For Grain Yield and Its Components in Early Generations in Rice (Oryza Sativa L.)(Trakya Üniversitesi, 2005) Sürek, Halil; Beşer, NecmiBu araştırmanın amacı, çeltikte (Oryza sativa L.) farklı generasyonlardaki açılan materyalde, yüksek ve düşük tane verimi ile verim komponentleri için yapılan seleksiyonda, seleksiyona cevabın belirlenmesidir. Bunun yanında, bu karakterlerin kalıtım dereceleri ve tane verimi ile olan ilişkileri de tespit edilmiştir. Araştırma, 1995 ve 1996 yıllarında Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünde gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada, F3, F4 ve F5 generasyonlarında, ikişer adet açılan populasyon kullanılmıştır. Sonuçlar, dane ağırlığı ve salkımda dane sayısının erken generasyonlardaki seleksiyonda etkili olduğunu göstermiştir. Her iki yılda, bütün generasyonlarda, tane verimi ile salkımdaki dane sayısı arasında pozitif ve önemli ilişkiler tespit edilmiştir. 1000 dane ağırlığı için yüksek kalıtım dereceleri tahmin edilmiştir. Dar anlamda ve gerçekleştirilmiş kalıtım derecesi değerleri büyüklük bakımından benzerlikler göstermiştir. Dane ağırlığı için yapılan seleksiyon, doğrudan tane verimi için yapılan seleksiyon kadar etkili olmuştur. Onu salkımdaki dane sayısı izlemiştir. Düşük ve yüksek verim komponent değerleri için yapılan seleksiyon sonuçları, tane verimi ile verim komponentleri arasındaki ilişkiler ve kalıtım derecesi değerleri, salkımdaki tane sayısının erken generasyonlarda, bir seleksiyon kriteri olarak kullanılabileceğini gösterdi. Aynı zamanda, arzu edilen dane ağırlığı için erken generasyonlarda seleksiyon yapılabilir.Öğe Trakya Bölgesinde değişik ekim ve sulama yöntemlerinin çeltikte (Oryza sativa l.) verim ve verim unsurları ile kalite karakterlerine etkisi(Trakya Üniversitesi, 1997) Beşer, Necmi; Gençtan, TemelIll ÖZET Doktora Tezi TRAKYA BÖLGESİ'NDE DEĞİŞİK EKİM VE SULAMA YÖNTEMLERİNİN ÇELTİKTE (Oryza sativa L.) VERİM VE VERİM UNSURLARI İLE KALİTE KARAKTERLERİNE ETKİSİ Necmi BEŞER (Zir. Yük. Müh) Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Ana, Bilim Dalı. Danışman: Prof. Dr. Temel GENÇTAN Jüri: Prof. Dr. Temel GENÇTAN Prof. Dr. Ekrem KÜN Prof. Dr. Sezen ŞEHİRALİ Bu araştırma 1995-1996 yıllarında Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada ekim ve sulama yöntemleri birbirinden ayrı denemeler olarak yürütülmüştür. Ekim yöntemleri denemesinde; 6 ekim yöntemi, sırasıyla 45 günlük fide dikimi, 20 günlük fide dikimi, önçimlendirilmiş serpme, kuruya serpme, kuruya sıraya ve önçimlendirilip kurutulmuş tohumun sıraya ekimi ele alınarak üç çeltik çeşidi (Rocca, Ergene, Veneria) kullanılmıştır. Sulama yöntemi denemesinde sırasıyla yağmurlama, karık, kesik ve devamlı sulama olmak üzere 4 sulama yöntemi kullanılmıştır. Sulama yöntemleri denemesinde Rocca, Ergene ve Sandora çeşitleri kullanılmıştır. Denemelerde ekim yöntemleri ve sulama yöntemleri büyük parsellere, çeşitler alt parsellere ekilmiştir. Bu araştırmada değişik sulama ve ekim şekillerinin çeltik çeşitlerinde verim ve verim unsurları ile kalite karakterleri üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. İki yıllık ortalamalara göre; Ekim yöntemleri denemesinde; en yüksek tane verimi sırasıyla, önçimlenmiş serpme ekim (850 kg/da), önçimlendirilip kurutulmuş sıraya ekim (816 kg/da) ve 20 günlük fide (803 kg/da) yöntemlerindenIV alınmıştır. Çeşitler arasında verim farkı görülürken ekim yöntemi x çeşit etkileşimi önemsiz olmuştur. Öte yandan, fide dikimlerinin; çiçeklenme gün sayısı, olgunlaşma gün sayısı, salkım uzunluğu, fertil kardeş sayısı, salkımda başakçık sayısı, salkımda tane sayısı, bintane ağırlığı, hasat endeksi, hektolitre ağırlığı, kavuzsuz tane genişliği, kırıklı randıman, jelatinleşme sıcaklığı gibi karakterlerde artışlara neden olduğu, bitki boyu, metrekarede salkım sayısı, sterilite ve saplı ağırlığı azalttığı hesaplanmıştır. Çeltik tane verimleri bakımından sulama yöntemleri arasında önemli farklılık bulunmuştur. En yüksek tane verimi sürekli* sulamadan (651.2 kg/da) alınmış, bunu sırasıyla kesik (513.6 kg/da), karık (438.6 kg/da) ve yağmurlama (363.9 kg/da) sulama yöntemleri izlemiştir. Çeltik tane verimi için sulama yöntemi x çeşit etkileşimi saptanmış, yağmurlama sulamada Sandora çeşidi 417.4 kg/da ile ilk sırada yer alırken, sürekli, sulamada son sırada yer almıştır. Öte yandan, sürekli sulama; bitki boyu, salkım uzunluğu, salkımda başakçık sayısı, salkımda tane sayısı, bindane ağırlığı, saplı ağırlık, hasat endeksi, hektolitre ağırlığı, çeltik tane uzunluğu, çeltik tane genişliği, kavuzsuz tane uzunluğu, kavuzsuz tane genişliği gibi karakterlerde artışlara neden olmuştur. Çiçeklenme gün sayısı, olgunlaşma gün sayısı, kırıksız randıman gibi karakterlerde ise düşük değerlere neden olmuştur. Su stresinden dolayı olan verim azalışı; salkımda tane sayısı ve bintane ağırlığı azalışından kaynaklanmıştır. ANAHTAR SÖZCÜKLER: Çeltik, (Oryza sativa L), ekim yöntemi, sulama yöntemi, çeltik verimi, kalite, tarımsal karakterler, su kullanım etkinliğiÖğe Trakya'da ayçiçeğinin yetiştirme tekniği ile ilgili sorunları üzerine bir araştırma(Trakya Üniversitesi, 1987) Beşer, Necmi; Atakişi, İbrahimBu araştırma Trakya'da ayçiçeğinin yetiştirme tekniği yönünde uygulamadaki durumu ortaya koymak ve sorunlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma için Malkara'da 1, Hacısungur köyünde 1, Karaiğdemir köyünde 1 işletme seçilmiş, üretim periyodu boyunca işletmelerde gözlem ölçüm ve görüşme yoluyla araştırma yürütülerek veriler elde edilmiştir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde gübreleme, tarla hazırlığı, tohumluk, ekim nöbeti, ekim, bakım, hasat ve diğer yetiştirme tekniği kademelerinde önemli aksaklıklar yanlış uygulamalar saptanmıştır. Gübreleme; işletmelerde kullanılan gübre miktarları tavsiye edilen gübre dozlarının altındadır. Azotlu gübrelemede atılan gübre miktarları, I. işletmede 3.85 kg/da, II. işletme 3,6 kg/da (kıraç) ve 8,5 kg/da (sulu), III. işletme 5,3 kg/da N dur. Tavsiye edilen N dozları ise kıraçta 8-9 kg/da N, suluda 9-12 kg/da N dur. Bu eksik gübreleme verimi azaltıcı yönde etki yapmaktadır. Fosfor gübrelemesinde atılan gübreleme miktarları, I. işletme 3.85 kg/da P2O5, II. işletme 3.6 kg/da P2O5, III. işletme 3.0 kg/da P2O5 tir. Her üç işletmede tavsiye edilen 7-9 kg/da lık P2O5 dozunun altında kalmış ise de fosforun önceki yıllarda kalma özelliği olduğu için verime etkisi konusunda açıklık getirememekteyiz. Topraklarımızda yeterince potasyum var olduğu bildirilmesine rağmen I. işetme 1.65 kg/da K2O kullanılmıştır Araştırmamıza konu olan işletmelerin üçünde de gübre tohum ile aynı yere verilmektedir. İşletmelerin tohum ile gübreyi aynı yere vermelerinin çimlenme ve gübreden faydalanma yönünde kötü etkileri olmaktadır. Gübrenin en uygun veriliş yeri tohumun 5-7 cm yanına ve 5-7 cm altına olduğu bildirilmektedir. İşletmeler çiftlik gübresi kullanmamıştır. Sulamadan tarım yapılan tarlalara tarlanın su tutma kapasitesinin arttırılması için mutlaka çiftlik gübresi verilmelidir. Tarla Hazırlığı; üç işletme de sonbahar toprak işlemesini tavsiye edilene yakın yapmışlardır. Yüzlek işlemeleri I. işletme 3 defa II. ve III. işletme 4 defa çeşitli aralıklarla tekrarlamışlardır. İlkbaharda bu şekilde 4 defa yüzlek işlenmesi nem kaybına ve maliyetin yükselmesine neden olmaktadır. Tohumluk; bölgede ayçiçeği ekili alanların % 81.70 inde orabanş görülmektedir. Böyle yoğun orabanş görülmesine rağmen bölgede dağıtımı yapılan hibrit ve açık döllenen ayçiçeği tohumluklarının çoğu orabanşa hassastır. Orabanşa hassas olan hibrit ile açık döllenen Vniimik 8931 çeşidinin orabanş yoğun olan tarlalarda verim yönünden bir farklılıkları olmamıştır. II. işletme Vniimik 8931 çeşidinden aldığı en düşük 105 kg/da lık verime karşılık hibrit çeşidinden en düşük 108 kg/da lık verim almıştır. Ekim Nöbeti; İşletmelerde uygulanan ekim nöbeti Buğday-Ayçiçeği ekim nöbetidir. Bu şekilde ekim nöbeti uygulaması tarlaların yoğun şekilde orabanşlaşma sebeplerinden en önemlisidir. Çeşitli araştırmalar ayçiçeğinin aynı tarlaya en az 4 yılda bir ekilmesi gerektiğini bildirmektedir. Trakya'ya ayçiçeğinin 4 yılda bir ekilebilmesi için gerekli alternatif bitkilerin bulunup ekim nöbeti desenlerinin çıkarılması gereklidir. II. işletmenin 6 da tarlasına uyguladığı 2. Ürün denemesinde 167 kg/da almış bu verim kendi işletme ortalamasının üzerindedir. Ancak hasadın 20 Eylüle kadar kalması bazı yıllar yağışlar nedeni ile ürünün alınamamasına neden olabilir. Ekim; her üç işletmede tarlalarının tavına göre 20, 27 Nisan tarihleri arasında ekimlerini tamamlamışlardır. II. işletme Buğday-Kışlık fiğ ve çayır yerine geç ekim yapmıştır. Meteoroloji istasyonu raporlarında toprak sıcaklığının mart sonu nisan başında yeterli düzeye ulaştığı görülmektedir. Ayçiçeğinin kış ve ilkbahar yağışlarından daha iyi yararlanabilmesi için mart sonu nisan başına kadar ekimin yapılması gerekir. Sıra arası ve sıra üzerlerini her üç işletmede tavsiye edilenden az bırakmış sık bir ekime gitmiştir. Hibrit tohumluk fiyatlarının yüksek olması nedeniyle işletmelerin daha az tohumluk kullanmaları gerekmektedir. İşletmeler eğimli tarlalarında eğime paralel ekim yapmışlardır. III. işletme eğime paralel ekim yapmasına rağmen tarlanın tarlasının birkaç yerinden eğime dik şeritler halinde ekim yapması çok uygundur. İşletme sahipleri eğime dik ekimin çeşitli güçlükleri olduğunu bildirmişlerdir. Eğime dik ekim yapamazlarsa dahi III. işletmenin uyguladığını yapmaları ile tarlalarının ilkbahar yağışlarından daha fazla faydalanacağı görülmektedir. Bakım işleri; işletmelerde bakım işleri yetersiz görülmüştür. II. işletme hiç çapalama yapmamıştır. İşletme I. çapanın yanında yabancı ot ilacı da kullanarak işletmeler arasında en iyi bakım yapmıştır. Üç işletmede bazı yıllar tarlalarında ot kontrolü sağlamak için ayçiçekleri 8-10 cm olunca tırmık çektiklerini bildirmişlerdir. Trakya'da ayçiçeğinin mevsimlik su tüketimi 795.20 mm dir. Araştırmanın yapıldığı yıl yıllık yağış 540.9 mm dir. Uzun yıllar ortalaması buna yakındır. En yüksek verim alabilmek için ayçiçeğinin mutlaka sulama imkânı olan yerlerde sulanması gerektiği görülmektedir. II. işletme sulu tarım yaptığı tarlalarında yetersiz sulama yaptığı görülmüştür. Hasat; kiralık biçerdöverlerin biçtiği alana göre para alması hızlı gitmesine neden olmakta buda tane kaybına sebep vermektedir. Tane kaybını önlemek için kiralık biçerdöverlerin saat hesabı çalışması daha uygun olabilir. Verim; I. işletme ortalaması 181 kg/da, II. işletme ortalaması 147 kg/da, III. işletme ortalaması 192 kg/da olmuştur. En yüksek verimi III. işletme almıştır. Bu işletmenin diğer işletmelere göre verimi arttırıcı yönde farklı uygulamaları; N gübrelemesinin diğerlerine göre fazla olması, ilk sürümü diğerlerinden derin (25-30 cm) yapması, ekimde sıra arasının diğerlerine göre 5 cm fazla olması (60 cm), I. çapanın yanında yabancı ot kontrolü için mücadele ilacı kullanmış olması görülmektedir. III. işletmenin ortalamasının en düşük oluş nedenleri ise 3 yıllık Vniimik 8931 tohumluğu kullanması, çapalama yapmaması, geç ekim, sulamasının yetersiz yapılışı, I. işletmenin orabanşa toleranslı çeşidine karşılık bu işletmenin orabanşa hassas çeşit kullanması olabilir.Öğe Yabancı Ot İlaçlarına Dayanıklı Bazı Çeltik (Oryza sativa L.) Genotiplerinin Geliştirilmesi(2016) Sürek, Halil; Ünan, Rasim; Beşer, Necmi; Kaya, Recep; Kara, AdnanBu çalışmanın amacı, çeltik tarlalarında sorun olan, kırmızı çeltik ve konvansiyonel çeltik yabancı otilaçlarına direnç gösteren yabancı otları kontrol etmek için, IMI (Imidozolinone) gurubu yabancı ot ilaçlarınadayanıklı çeltik çeşitleri geliştirmektedir. Bu araştırma, 2007 ve 2014 yılları arasında yürütülen 8 yıllık birçalışmanın sonucunu içermektedir. Çalışmaya 2007 yılında, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünde, IMIgurubu yabancı ot ilaçlarına dayanıklı bir çeşit ile ticari çeltik çeşitleri arasında gerçekleştirilen 13 kombinasyonmelez yapımı ile başlanmıştır. Bu melez kombinasyonları kullanılarak, bir ıslah çalışması gerçekleştirilmiştir.Melez kombinasyonlarından elde edilen popülasyonların seleksiyonunda, modifiye edilmiş bulk metodukullanılmıştır. Bunun için F'de ekim ve hasat bulk şeklinde yapılmış ve F'de hasatta tek bitki seleksiyonunabaşlanmıştır. Çalışmalar sonucunda; 2011 yılından itibaren durulmuş saf hatlar elde edilmeye başlanmıştır.Elde edilen hatlar, 2012 yılından itibaren, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme tarlasında, tesadüfblokları deneme deseninde, üç tekerrürlü olarak verim denemelerine alınmaya başlanmıştır. Denemelerdeagronomik ve teknolojik özellikler bakımından gözlem ve değerlendirmeler yapılmıştır. 2014 yılı sonunda, eldeedilen sonuçların değerlendirilmesi sonucu, IMI yabancı ot ilaçlarına dayanıklı 5 ümit var hat, tescile adaygösterilmiştir. Bunlardan ikisine, 2014 yılının aralık ayında üretim izni alınmıştır. Bu hatlar, çeltik verimi,agronomik ve teknolojik özellikler bakımından Türk üreticisi ve tüketicisinin beğenisini kazanacak seviyededirler.