Yazar "Bayraktar, Hatice" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe XIX. yüzyılın ortalarında Tekirdağ kazası(Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011) Bayraktar, Hatice; Tekdemir, AzizÇalışmanın temel kaynağını Tekirdağ kazasına ait olan temettuat defterleri oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalar neticesinde bölgeye ait 3 temettuat defterine ulaşılmıştır. Bu defterlerin biri kaza merkezindeki Müslüman nüfusa diğerleri ise, köylerde yaşayan Müslüman ve Rum nüfusa aittir. Başbakanlık Osmanlı Arşivinde bulunan Müslümanlara ait olan defterlere kayıt yılı olarak 1260 - 1261 tarihi verilmiştir. Rum nüfusa ait olan defterler de ise tarih bulunmamaktadır. Defterler muhtevası bakımından değerlendirildiğinde, verilen tarih aralığının uygun olmadığı görülmüştür. Kazaya ait bu defterlerin içeriğinde de herhangi bir tarih ile karşılaşılmadığından dolayı, defterlerin kayıt özelliğine göre, daha önceki yıllarda (1256) tutulmuş olan temettuat tahrirleri olduğu düşünülmektedir. Dönem itibarıyla şehirde Müslümanların yaşadığı 22 mahalle mevcuttur. Merkeze ait Gayrimüslim mahallelerinin temettuat kayıtlarına ulaşılamadığından bu mahalleler farklı kaynaklardan tespit edilmiştir. Ayrıca şehrin 35 köyü ve köylere bağlı 31 adet çiftlik bulunmaktadır. Kayıtlara göre 28 köy Müslüman ahaliden, 6 köy de Rum ahaliden oluşmaktadır. Yalnızca Banados Köyü'nde Müslüman nüfus ile Rum nüfusun birlikte yaşadığı görülmektedir. Tutulan kayıtlarda kişilere ait mal varlığının kıymetleri belirtilmiştir. Bu kayıtlar kişilerin oturdukları evlerden, sahip oldukları tarla, bağ, bahçe, dükkân ve mağaza gibi her türlü kaydı içermektedir. Ancak Müslümanların yaşadığı karyelerde belirtilen hayvancılık faaliyetleri dışında kaza merkezinde ve Rum köylerinde hayvan varlığına dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Aynı zamanda ekilen ürünlerin çeşidi de belirtilmemiştir. Bazen dönüm olarak belirtilen tarla ve bağ miktarı bazı yerlerde ise kile olarak verilmiştir. Fakat kazada arazi miktarının fazla olduğu ve hemen her hanede tarla ve bağ ekimi yapılarak kazanç sağlandığı görülmektedir. Tekirdağ hem bir tarım kenti hem de bir liman kentidir. Bu özelliğini işlenen dönem itibarıyla da görmek mümkündür. Şehirde ticaretin canlılığına nazaran ve hububatın sevkinde geçiş noktası özelliğinden dolayı birçok mahzen ve mağaza varlığı tespit edilmiştir. Tarımla uğraşanların yanı sıra ticaret ve zanaat ile ilgili meslekleri icra edenlerin sayısı da oldukça fazladır. Şöyle ki hane reislerinin unvanında mesleği belirtilirken, arazi varlığı bulunmasına rağmen çiftçiliği ön planda tutulmayıp, ticari uğraşı ve zanaatkârlığı yazılmıştır. Bu da göstermektedir ki hane reisleri bir taraftan tarım ile uğraşırken bir taraftan da ticaret ve zanaatkârlık ile gelir elde etmektedir. Denizin varoluşu kazaya ticaretin yanında meslek ediniminde de kazanç sağlamıştır. Denizciliğe bağlı olarak, reis, gemici, kayıkçı gibi meslekler de gelişmiş olup, buna bağlı hamallık ve taşımacılığın atlar ile yapıldığı göz önünde bulundurulursa arabacılık da bir hayli fazladır.