Yazar "Bal, Uğur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Domateste (Lycopersicon esculentum Mill.) izole edilmiş mikrospor kültürü, ovaryum kültürü ve Solanum sisymbriifolium Lam. ile tozlama yöntemleri ile haploid embriyo oluşumunun uyartılması(Trakya Üniversitesi, 2002) Bal, Uğur; Abak, KazımDOMATESTE (Lycopersicon esculentum Mill.) İZOLE EDİLMİŞ MDKROSPOR KÜLTÜRÜ, OVARYUM KÜLTÜRÜ VE Solunum sisymbrüfolium Lam. İLE TOZLAMA YÖNTEMLERİ İLE HAPLOİD EMBRİYO OLUŞUMUNUN UYARTILMASI Özet Domateste (Lycopersicon esculentum Mili.) izole edilmiş serbest mikrospor kültürü, in vitro ovaryum kültürü ve cinsler arası tozlama yöntemleriyle haploid embriyo ve bitki oluşumunun uyartımı denenmiştir. Tek çekirdekli gelişim safhasında bulunan mikrosporları içeren tomurcuklar in vitro şartlarda 0.3 M mannitol içeren ön kültür ortamında, 10 °C de 7 gün süreyle karanlıkta ön uygulamaya tabi tutulmuşlardır. Bu uygulama sonrasında izole edilerek, BAP'ın 0.5 mg/1 ve NAA'nın 0.5, 1.0 ve 1.5 mg/1 konsantrasyonu ve 2 ve 4 ml/1 Lactalbumin Hydrolysate içeren NLN (Lichter, 1981, 1982) kültür ortamlarında, simetrik çekirdek bölünmesi ve çok çekirdekli yapıların (proembriyolar) oluşumu uyartılmıştır. Lactalbumin Hydrolysate yerine Casein Hydrolysate' in denendiği ikinci bir denemede ise Falcon, Invictus ve Gökçe çeşitlerinden, 5 ve 10 g/I Casein Hydrolysate' in bulunduğu NLN (Lichter, 1981, 1982) + BAP 0.5 mg/1 + NAA 0.5 mg/1 kültür ortamlarında simetrik çekirdek bölünmesi ve çok çekirdekli yapıların oluşumu uyartılırken hiçbir ortam ve koşulda mikrosporlardan rejenerasyon gerçekleşmemiştir. In vitro ginogenesis çalışmasında altı farklı çeşite ait ovaryumlar, haploid uyartımı amacıyla önce mannitol içeren agarlı ön uygulama ortamında ve sonrasında Kinetin Ribozid'in 1.08 mg/1, BAP'ın 2.25 mg/1 ve IAA'nın 0.44 ve 0.88 mg/1 konsantrasyonlarını içeren x/ı MS (Murashige ve Skoog, 1962) kültür ortamlarında kültüre alınmışlardır. Kültüre alman ovaryumların ovaryum duvarından ya da diğer somatik dokudan kallus oluşumu meydana gelmemiş, aksine ovaryum duvarı kahverengileşmiş ve kuruyarak açılmıştır. Bu şekilde gözlenebilen ovullerin şişkin ve globuler bir görünüşte olduğu belirlenmiştir. İki basamaklı olarak düzenlenen çalışmada ovaryumlar 30. günde, o vu İlerde sporofıtik olarak gelişmiş olması muhtemel embriyo kesesi hücrelerinin rejenerasyonunu uyartmak üzere 2,4-D, NAA, Glycine, Proline ve Casein Hydrolysate'ı içeren NLN (Lichter, 1981, 1982) temel ortamında alt kültüre alınmışlardır. Kültür sonunda hiçbir ovaryumdan somatik ya da embriyo kesesi orijinli gelişim meydan gelmemiştir. Sporofıtik gelişime dönüşümün uyartı İma durumunun belirlenmesi amacıyla alt kültüre alımdan hemen önce fıkse edilen ovaryumlarda yapılan histolojik incelemelerde bütün çeşitlerde ve ortamlarda fiksasyon tarihinde bazı ovuller canlılıklarını korurken, embriyo kesesinin bulunduğu bölgede proembriyo olduğu düşünülebilecek çok çekirdekli yapıların bulunduğu gözlenmiştir. Diğer bazı ovullerde ise ovul kesit şekli köşeli bir görüntü vermiş ve zigotik embriyo aborsiyonunda olduğu gibi embriyo kesesinde kahverengi leşme gözlenmiştir. Bunların histolojik inceleme amacıyla fıksasyona alınma zamanında canlılıklarını yitirmiş oldukları düşünülmüştür. Haploid oluşumunun uyartımı potansiyelinin belirlenmesi amacıyla Lycopersicon esculentum (2n=2x=24) Solanum sisymbrüfolium (2n=2x=24) ile tuzlanmıştır. Polen tüpü gelişimi ve ovullere girişi Invictus, Sagit 146, Falcon, Gökçe, Elif, SC2121 çeşitlerinde gözlenmiş olmasına karşılık ovuller sadece Invictus ve Sagit 146 meyvelerinde gelişmiştir. Kültüre alınan ovullerden embriyolar gelişerek çimlenmiş ve in vitro gelişen beş bitkide her bir kök ucu ve bitki için sabit kalmak üzere 24, 25, ve 26 kromozom olduğu belirlenmiştir.Öğe Ülkemizde kullanılan çeşitli fide harçlarının bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesi ve uygun fide harcının geliştirilmesi(Trakya Üniversitesi, 1989) Bal, Uğurv. 4-7 VII. OZET ı Ülkemizde kullanılan farklı harçların fiziksel v® kimyasal özelliklerinin belirlenmesi ve bu harçların domates fidesi yetiştiriciliğine etkisinin incelenmesi açısından yapılan bu denemede 12 adet farklı harç değişik tavsiyelerdeki besin ilaveleriyle kullanılmıştır. Bu besinler tohum ekiminden önce harca karıştırılmak suretiyle uygulanmıştır. Denemede supermarmande domates çeşiti test bitkisi olarak kullanılmıştır. Deneme iki aşamada yürütülmüş olup birincide tohum kasalarına dol durulan harçlar tesadüf blokları deneme desenine göre dizilmiş ve tohumlar ekilmiştir. Birinci kısımda sürme için ortalama gün sayısı ve sürme yüzdesi hesaplanmış tır. En iyi sürme ortalama gün sayısı, hacim olarak 1 perlit s 1 toprak» 1 kum içerikli Hll'de 7.75 gün; 3 a- hır gübresi, 7 toprak, 2 kum içerikli H2'de 8.87 gün v® 1 ahır gübresi, '3.33 funda.toprağı, 1.33 meşe yaprağı, 1.25 perlit içerikli ticari harç olan H12 den, 12.5 gün olarak elde edilmiştir. Sürme yüzdeleri en iyi H2 (% 89) ve Hll, H12 (% fe7)de görülmüştür. Denemenin 2, kısmı ise aşırı tuzluluktan dolayı çimlenme görülmeyen ahır gübresinin besin elementi ilave edilmiş ve edilmemiş formları olan H9 ve H10 çıkarıldığından, 10 farklı h^rç ve 2 gübre faktörü ile tesadüf. blokları deneme deseninde 15x15 coı'lik siyah plastik tor-- 4*3 balara alınan bitkilerle 4 tekerrürlü olarak faktöriyel bir düzenleme yapılmıştır» Gübre faktörleri (Gl; 105 ppm S, 87 ppm P* 278 ppraKî G2: 170 ppm N, 87 ppn P, 278 ppra K) beş gerçek yapraklı safhaya ulaşan bitkilere uygulanmıştır. Yanlızca Hll ve H12 deki bitkiler sulu gübre olarak verilen besin elementi uygulanacak forma ulaşmışlar ve dikerleri deneme sonuna kadar bu seviyeye geleme diklerinden sulu gübre almamışlardır. Tüm sonuçlar önce bir arada tesadüf blokları de neme desenine göre sonrada yanlızca besin elementi uygulanan bitkilerden alınan sonuçlar faktöriyel düzenlemeye göre varyans analizine tabi tutulmuş ve önemlilikleri»'49 - Sonuç olarak uygun fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip Hll ve H12 harçlarının, tuzluluğu düşük ahır gübresiyle uygun şekilde birçok farklı karışımlarında hazırlanmış harçlarla birlikte daha geniş kapsamlı bir araştırmada denenmesi v.e ülkemiz için standart bir harcın belirlenmesi çalışmalarının sürdürülmesi gerekmektedir.