Yazar "Altun, Betül Uğur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe A case of parathyroid carcinoma presenting with bone metastasis: Brief review of the literature(2012) Altun, Betül Uğur; Bilir, Betül Ekiz; Sezer, Atakan; Torun, Neşe; Atile, Neslihan Soysal; Çalık, Arzu; Güldiken, SibelPrimer hiperparatiroidinin (PHP) en nadir nedenlerinden olan paratiroid karsinom (PK) (<%1) az rastlanan bir malignitedir. PKun yol açtığı hiperparatiroidi sıklıkla metabolik kemik hastalığı ve renal komplikasyonlara yol açar ve mortaliteyi yükseltir. Lokal servikal invazyon, servikal lenf nodlarına yayılım ve akciğer ve kemik metastazları sık görülür. Olgu: 56 yaşında kadın hasta sağ kalçada ağrı yakınmasıyla başvurdu. Çekilen düz grafisinde pelviste kırık hattı izlendi. Muayenede boyun sol yanda kitle palpe edildi. Tetkiklerinde düzeltilmiş Ca=15,5 mg/dl, P=2,1 mg/dl, iPTH=880,2 pg/ml olması üzerine servisimizde interne edilen hastanın boyun US ve MIBI ile paratiroid adenomu saptandı. Kalçaya yönelik MRda metastazla uyumlu kemik lezyonları saptanması nedeniyle MIBI tüm vücuda yönelik yapıldı ve iskelet sisteminde yaygın malign hastalık olarak raporlandı. PET-BT ile değerlendirilen hastada organ metastazı saptanmadı ancak kemik metastazları doğrulandı. PK ön tanısıyla hastaya paratiroidektomi yapıldı. Post-op aç kemik sendromu gelişen hastanın Ca replasman tedavisi düzenlendi. Kemik metastazlarına yönelik radyoterapisi yapılmaktadır. PK nadir ancak agresif bir malignitedir ve PK öntanısıyla yapılan agresif cerrahi eksizyon hastanın kür şansını arttıran önemli etkenlerdendir. Yüksek Ca ve PTH düzeyleri ve boyunda palpabl kitle malignite açısından uyarıcı olmalıdır. Postoperatif hipokalsemi krizi sıklıkla beklenmelidir. PK için bilinen bir medikal tedavi yoktur. Radyoterapi hem lokal nüks hem metastaz için kullanılan tedavi modalitesidir.Öğe Hipertansif hastalarda glikoz metabolizma bozukluğunun kardiyovasküler risk faktörlerine etkisi(2004) Arıkan, Ender; Güldiken, Sibel; Altun, Betül Uğur; Kara, Müjdat; Tuğrul, ArmağanAmaç: Hipertansiyon ve glikoz metabolizma kusuru birbirinden bağımsız, fakat sıklıkla birlikte bulunabilen kardiyovasküler risk faktörleridir. Bu çalışmanın amacı bu iki risk faktörünün bir arada bulunmasının diğer kardiyovasküler risk faktörlerini nasıl etkilediğini incelemektir. Çalışma Planı: Hipertansiyon nedeni ile başvuran ve 75 gr glikoz ile oral glikoz tolerans testi yapılan 178 kadın, 64 erkek olmak üzere 242 hastanın kayıtları irdelendi. OGTT sonuçlarına göre glikoz intoleransı ve diyabetikler bir gruba (Grup I), normal glikoz metabolizmasına sahip olan hastalar diğer bir gruba (Grup II) ayrıldı. Hastaların Hipertansiyon ve vücut kitle indeksleri, total kolesterol, trigliserid, HDL kolesterol, LDL kolesterol, aterojenik indeks, insülin direnci (HOMA), açlık kan şekeri, sistolik ve diyastolik kan basınçları, nabız basınçları karşılaştırıldı. Aterosklerotik hastalık hikayeleri belirlendi ve bu hastalıkların sıklığında farklılıklar araştırıldı. Bulgular: Glikoz metabolizması bozuk olan hipertansif hastaların yaş (< 0.01), sistolik (< 0.05) ve diyastolik (< 0.05) kan basınçları, nabız basınçları (< 0.05), açlık (< 0.0001) ve tokluk glikozları (< 0.01) ve trigliserid seviyeleri (< 0.05) diğer gruba göre anlamlı bir şekilde yüksek bulundu. Açlık (r: 0,135) ve 2. saat plazma glikoz seviyesi (r: 0.131) ile nabız basıncı ve açlık plazma insülin seviyesi ile plazma trigliserid seviyesi arasında pozitif korelasyon saptandı (r: 0,366). Sonuç: Hipertansif hastaların yaşları ilerledikçe, glikoz metabolizmasının bozulabilme riski artmaktadır. Bozuk glikoz metabolizması ile hipertansiyon bir arada bulunur ise ateroskleroz riskleri kötü yönde etkilenmektedir.