Yazar "Alp, Mehmet Hanifi" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Corneal Endothelial Cell Changes Due to Combined Phacoemulsification-Posterior Ch-ber Intraocular Lens Implantation and Transpupillary Silicone Oil Removal(Turkish Ophthalmological Soc, 2014) Alp, Mehmet Hanifi; Esgin, HalukObjectives: The aim of this study was to evaluate the effects of combined phacoemulsification-posterior chamber intraocular lens (PG TOL) implantation and removal of transpupillary silicone oil on the corneal endothelial cell layer. Materials and Methods: In this study, we included seven eyes of 7 patients who had intravitreal hemorrhage resulting from retinal detachment or tractional retinal detachment due to proliferative diabetic retinopathy and who underwent pars plana vitrectomy and silicone oil injection. Complicated cataract developed, and phacoemulsification-PC-IOL implantation combined with transpupillary silicon oil removal were performed. Preoperative and postoperative corneal endothelial cell count values were taken by Topcon SP-2000P automatic non-contact specular microscopy and were assessed by IMAGEnet 2000 Endothelial Cell Analysis. The results were compared with the findings in the literature. Results: The mean endothelial cell density (ECD) was 2461 cell/mm2 preoperatively The silicone removal was performed after an average of 10 3.5 months (range 5-14 months), and then endothelial cells were counted after a mean of 17 +/- 21.2 months (range 1-49 months) of the combined surgery. The mean LCD was determined as 1906 cell/mm(2) postoperatively. While mean endothelial cell loss was found to be 32% in two patients with diabetes mellitus, five non-diabetic patients had 19% cell loss. Corneal decompensation was not observed in any patient during the follow-up period. Conclusion: After combined phacoemulsification-PC-IOL implantation and transpupillary silicone oil removal, significant reduction in endothelial cells was observed. We detected that this reduction was greater in diabetics.Öğe Kombine fakoemülsifikasyon-arka kamara göz içi lens yerleştirilmesi ve transpupiller silikon yağının çıkarılmasına bağlı kornea endotel hücre değişimi(2014) Alp, Mehmet Hanifi; Esgin, HalukAmaç: Kombine fakoemülsifikasyon-arka kamara göz içi lensi (AK-GİL) yerleştirilmesi ve transpupiller silikon yağı çıkarılmasının kornea endotel hücre tabakası üzerine etkisini incelemek. Gereç ve Yöntem: Retina dekolmanı (RD) veya proliferatif diyabetik retinopatiye bağlı vitre içi kanama veya traksiyonel RD nedeniyle vitreoretinal cerrahi ve silikon yağı uygulaması yapılan ve gelişen komplike katarakt nedeniyle kombine fakoemülsifikasyon- AK-GİL implantasyonu ve transpupiller aktif silikon yağı çıkarımına karar verilen 7 hasta çalışmaya alındı. Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası korneal endotel hücre görüntüleri Topcon SP-2000P otomatik non-kontakt speküler mikroskop ile çekildi ve IMAGEnet 2000 Endothelial Cell Analysis yöntemi ile değerlendirildi. Bulgular literatürle karşılaştırıldı. Bulgular: Ameliyat öncesi endotel hücre sayısı (EHS) ortalama 2461 hücre/mm2 olarak ölçüldü. Ortalama 10±3,5 ay (5-14) sonrasında silikon yağı çıkarımı yapılan hastaların ameliyattan ortalama 17±21,2 ay (1-49) sonrasında endotel hücre tabakası değerlendirildi. EHS ortalaması 1906 hücre/mm2 olarak bulundu. Diabetes Mellituslu (DM) iki olguda EHSde azalma %32yi bulurken, DMsi olmayan 5 gözde ortalama kayıp %19 olarak saptandı. Takip süresince hiçbir hastada kornea dekompansasyonu gelişmedi. Sonuç: Kombine fakoemülsifikasyon-AK-GİL implantasyonu ve transpupiller aktif silikon yağı çıkarımı sonrasında, DMlilerde daha fazla olmak üzere, önemli oranda EHSde azalma görülmektedir. (Turk J Ophthalmol 2014; 44: 424-7)Öğe Retina ven kök tıkanıklıklarında klinik seyir ve prognoz(Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2015) Alp, Mehmet Hanifi; Gürlü, VuslatBu çalışmada; retina ven kök tıkanıklığı olan olgularda genel demografik özelliklerin, sonuç görme keskinliğini etkileyen lokal ve genel etmenlerin belirlenmesi ve tedavi seçeneklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya; Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda 1983-2013 yılları arasında retina ven kök tıkanıklığı tanısı almış 294 hastanın 310 gözü dahil edildi. Hastaların dosya kayıtlarından; demografik veriler, eşlik eden sistemik ve oküler hastalıklar, oftalmolojik muayene bulguları, takip süresi, ve uygulanan tedaviler kayıt edildi. Hastaların yaş ortalaması 63,61 ± 12,8 idi. 136'sı kadın, 158'i erkek idi. 139 hastada sadece sağ, 139 hastada sadece sol, 16 hastada ise her iki gözde hastalık tespit edildi. Hastaların ortalama takip süreleri 38,56 ± 49,45 ay idi. %61,9'unda hipertansiyon, %23,46'sında diyabetus mellitus ve %15,98'inde hiperlipidemi saptandı. %65,8'inin iskemik, %34,2'sinin ise iskemik olmayan tipte olduğu belirlendi. Olguların %45,88'inde glokom tespit edildi, %24,42 oranında neovasküler glokom saptandı. Tıkanma öncesinde veya sonrasında oral antiagreagan ve antikoagulan kullanımının ya da tıkanma sonrası pentoksifilin tedavisinin sonuç görmeyi etkilemediği belirlendi. İskemik tipteki olgularda, intravitreal bevacizumab, ranibizumab ve triamsinolon enjeksiyonlarının, makuler grid ve panretinal lazer fotokoagulasyon uygulanmış olmasının sonuç görmeyi değiştirmediği görüldü. İskemik olmayan olgularda; görme keskinliği 0,05 ve altında ise, intravitreal bevacizumab veya ranibizumab enjeksiyonunun tedavisiz olgulara oranla sonuç görme keskinliğini arttırdığı, 0,05'in üzerinde ise; sonuç görme keskinliği bakımından birbirlerine üstünlüklerinin olmadığı görüldü. Sonuç olarak; retina ven kök tıkanıklığı ile birliktelik gösteren risk faktörlerinin tespiti ve tedavi edilmesi, hastalığın oluşum ve ilerleyişini engellemede önemli bir yaklaşımdır. Hastalığın kontrolü ve hastaların yaşam kalitelerinin arttırılması için yeni tedavi yöntemlerine ve önleyici mekanizmaların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.Öğe Retinal Nerve Fibre Layer and Macular Thicknesses in Adults with Hyperopic Anisometropic Amblyopia(Hindawi Ltd, 2015) Yakar, Konuralp; Kan, Emrah; Alan, Aydin; Alp, Mehmet Hanifi; Ceylan, TolgaObjectives. This study compared the macular and retinal nerve fibre layer (RNFL) thicknesses and optic nerves of eyes with reduced vision due to anisometropia with the contralateral healthy eyes in adults using optical coherence tomography (OCT). Methods. This cross-sectional study was conducted in Ataturk State Hospital, Sinop, Turkey. Macular and RNFL thicknesses, optic nerve disc area, cup area, and horizontal and vertical cup-to-disc ratios obtained using a NIDEK RS-3000 SLO spectral domain OCT device were compared between the amblyopic and fellow eyes in 30 adults with anisometropic amblyopia 18-55 years old who were seen in our clinic with unilateral poor vision. Results. The mean macular thickness was 266.90 +/- 23.22 mu m in the amblyopic eyes and 263.90 +/- 22.84 mu m in the fellow eyes, and the mean RNFL thickness was 111.90 +/- 12.9 and 109.70 +/- 9.42 mu m, respectively. The two thicknesses did not differ significantly between the amblyopic and fellow eyes. There were also no significant differences between the eyes in disc area, cup area, and horizontal-vertical cup/disc ratios. Conclusion. There does not seem to be a difference in macular thickness, peripapillary RNFL, or optic disc structures between the amblyopic and fellow eyes in adults.Öğe TRAKYA BÖLGESİNDE GÖRÜLEN RETİNA VEN KÖK TIKANIKLIKLARINDA KLİNİK SEYİR VE PROGNOZ(2022) Alp, Mehmet Hanifi; Gürlü, Vuslat; Alaçamlı, GöksuAMAÇ: Retina ven kök tıkanıklığı (RVKT) olan olgularda genel demografik özelliklerin, sonuç görme keskinliğini etkileyen lokal ve genel etmenlerin belirlenmesi ve tedavi seçeneklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya 1983 - 2013 yılları arasında retina ven kök tıkanıklığı tanısı almış 294 hastanın 310 gözü dahil edildi. Hastaların dosya kayıtlarından; demografik veriler, eşlik eden sistemik ve oküler hastalıklar, oftalmolojik muayene bulguları, takip süresi ve uygulanan tedaviler kayıt edildi.BULGULAR: Hastaların yaş ortalaması 63.61 ± 12.8 idi. 136’sı kadın, 158’i erkek idi. 139 hastada sadece sağ, 139 hastada sadece sol, 16 hastada ise her iki gözde hastalık tespit edildi. Hastaların ortalama takip süreleri 38.56 ± 49.45 ay idi. %61.9’unda hipertansiyon, %23.46’sında diyabetus mellitus ve %15.98’inde hiperlipidemi saptandı. %65.8’inin iskemik, %34.2’sinin ise iskemik olmayan tipte olduğu belirlendi. Tıkanma öncesinde veya sonrasında oral antiagreagan ve antikoagulan kullanımının ya da tıkanma sonrası pentoksifilin tedavisinin sonuç görmeyi etkilemediği belirlendi.SONUÇ: RVKT ile birliktelik gösteren risk faktörlerinin tespiti ve tedavi edilmesi, hastalığın oluşum ve ilerleyişini engellemede önemli bir yaklaşımdır. Hastalığın kontrolü ve hastaların yaşam kalitelerinin arttırılması için yeni tedavi yöntemlerine ve önleyici mekanizmaların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.