Yazar "Aktöz, Meryem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aort diseksiyonlu olguya tanısal yaklaşım(2010) Aktöz, Meryem; Erdoğan, Okan; Tatlı, ErsanAort diseksiyonu tanı konulmadığında ölümcül seyreden ve acil tedavi gerektiren bir hastalıktır. Klinik olarak yüksek şüpheye sahip olan hastalara hızlı ve doğru bir şekilde tanı konulmalıdır. Tanısal yöntemlerin seçimi büyük oranda kurumda kullanılan tanı araçları ve bunlarla ilgili deneyim birikimine bağlıdır. Bu nedenle klinik şüphe devam ettiği sürece birden fazla görüntüleme teknikleri birlikte kullanarak doğru tanıya ulaşmak gerekir.Öğe Effect of carvedilol on P-wave duration and P-wave dispersion in patients with systolic heart failure(2009) Tatlı, Ersan; Aktöz, Meryem; Barutçu, Ahmet; Kürüm, Turhan; Altun, ArmağanAmaç: Karvedilol tedavisi, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunu artırır, ventriküler disfonksiyonun şiddetini, morbidite ve mortaliteyi azaltır. Ancak sistolik kalp yetmezlikli hastalarda karvedilolün P dalga dispersiyonu ve süresi üzerine etkileri bilinmemektedir. Bu çalışmada kalp yetmezliği olan hastalarda karvedilolün P dalga süresi ve dispersiyonu üzerine olan etkilerini araştırdık. Hastalar ve Yöntemler: Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu %40'ın altında olan kalp yetmezlikli 56 hasta ileriye dönük olarak çalışmaya alındı. Karvedilol kalp yetmezliğinin standart tedavisine ek olarak verildi. Başlangıçta ve karvedilol tedavisinin dördüncü ayında fizik muayene, radyonüklid çalışma ve başlangıç maksimum ve minimum P-dalga süresi ve P-dalga dispersiyonu ölçümleri yapıldı. Bulgular: Karvedilol tedavisi ile maksimum P dalga süresi ve P-dalga dispersiyonu belirgin olarak azaldı. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve NYHA fonksiyonel sınıfı karvedilol tedavisi sonrası düzeldi. (Maksimum P-dalga süresi; 126±9 ms'den 120±7ms'ye; p=0.001, P- dalga dispersiyonu; 51±7 ms'den 46±5 ms'ye geriledi; p=0.001). Sonuç: Karvedilol tedavisi maksimum P-dalga süresi ve P-dalga dispersiyonunu direkt (doğrudan) ve indirekt (dolaylı) olarak azaltır. Bu kalp yetmezliği olan hastalarda atriyal fibrilasyon görülme sıklığını azaltabilir.Öğe Heroin abuse and myocardial infarction(2010) Tatlı, Ersan; Aktöz, MeryemEroin kullanımı sonrası akut miyokard infarktüsü ile ilişkili bilgiler sınırlıdır ve eroinin tetiklediği akut miyokard infarktüsünün mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Eroin kullanımıyla ilişkili akut miyokard infarktüsü gelişen normal koroner arterlere sahip sadece bir olgu şimdiye kadar rapor edilmiştir. Biz de eroin kulanımı sonrası miyokard infarktüsü gelişen normal koroner arterlere sahip bir olgu rapor ettik.Öğe Okçuluk sporcularında plazma atriyal natriüretik peptid düzeyinin postüre bağlı değişimi(2010) Vardar, Selma Arzu; Aktöz, Meryem; Karakuşoğlu, Özgül; Kunduracılar, HakanAmaç: Bu çalışmanın amacı, okçuluk sporu yapan genç erkek sporcuların plazma atriyal natriüretik peptid (ANP) düzeylerinde oturur ve yatar durumdaki değişimi ve kardiyak fonksiyonlarını incelemektir. Gereçler ve Yöntemler: Çalışmaya, gönüllü 6 okçuluk sporcusu ve 10 sedanter erkek katıldı. Katılımcılardan 10 dk'lık oturma sonrası ve 10 dk'lık yatar durumdan sonra venöz kan alındı. Plazma ANP düzeyleri ELISA yöntemi ile ölçüldü. Kardiyak parametreler ekokardiyografi ile belirlendi. Bulgular: Okçuluk sporcularının oturur durumdaki plazma ANP düzeylerinin (72.12±14.01 pg/ml) sedanter grubun oturur durumdaki ANP düzeylerinden (36.22±14.51 pg/ml) yüksek olduğu bulundu (p<0.01). Aynı şekilde okçuluk sporcularının yatar durumdaki ANP düzeyleri de (124.41±14.66 pg/ml) sedanterlere göre (36.95±9.83 pg/ml) anlamlı yükseklik gösterdi (p<0.01). Sporcu grubun plazma ANP düzeyleri oturur duruma göre yatar durumda artmış bulundu (p<0.01). Sedanter grubun ANP düzeylerinde ise oturur duruma göre yatar durumda anlamlı bir artış saptanmadı. Sporcu ve sedanterlerin ekokardiyografik parametreleri benzer bulundu. Sonuç: Çalışmamıza göre okçulukla ilgili yapılan düzenli egzersizler, kalpte belirgin fonksiyonel ve morfolojik değişim olmaksızın, plazma ANP düzeylerinde farklılıklara neden olabilir. Okçuluk sporu yapanların plazma ANP düzeyinde postürle ilişkili belirgin farklılıklar oluşabilir.Öğe A patient with unstable angina and without abnormal electrocardiographic findings and total occlusion of the left anterior descending coronary artery(2010) Tatlı, Ersan; Aktöz, Meryem; Altun, ArmağanKoroner kollateraller koroner anjiyografide görülebilir ve yeterli kan akımını sağlamak için damar yetersiz kaldığında önemli bir alternatif kaynak olarak görev alırlar. Biz sol ön inen koroner arteri tam tıkanmış, anstabil anginalı ve normal elektrokardiyografi bulgularına sahip bir hasta rapor ediyoruz.Öğe Pürülan perikarditli bir hemodiyaliz hastasında intraperikardiyal fibrinolitik tedavi(2001) Yıldız, Mustafa; Özbay, Gültaç; Gül, Çetin; Aktöz, Meryem; Kürüm, TurhanPürülan perikarditlerde yüksek fibrin içeriği nedeni ile gelişebilecek konstrüktif perikarditin önlenmesinde zamanında uygulanacak etkili drenajın rolü büyüktür. Perikardiyal drenajın yetersiz olduğu pürülan perikarditli olgularda ise intraperikardiyal fibrinolitik tedavi bir seçenek olabilir. Bu yazıda kronik böbrek yetersizlikli bir olguda bu seçenek tartışılmıştır.Öğe Reverse McConnell sign in a patient with acute pulmonary embolism(2010) Tatlı, Ersan; Aktöz, Meryem; Yel, Mesih; Önal, Barış; Altun, ArmağanPulmoner embolinin tanısı için birçok ekokardiyografik parametre bulunmaktadır. Bu parametreler arasında, sağ ventrikül apikal kasılması normalken sağ ventrikül serbest duvar hareketinde hipokinezi olması “McConnell bulgusu” olarak tanımlanmaktadır. Biz sağ ventrikül apeksi ve serbest duvarının reversibl akinezisine yol açan akut pulmoner embolili bir olgu sunduk ve bu bulguyu “ters McConnell işareti” olarak yorumladık.Öğe Spontan pnömoperıkardıyum: Olgu sunumu(2010) Aktöz, Meryem; Üzmezoğlu, Bilge; Ünlü, Ercüment; Karamustafaoğlu, Y. Altemur; Serez, Bilkay; Edis, Çakır Ebru; Hatipoğlu, Osman N.Pnömoperikardiyum, perikard içinde hava bulunması olup pek çok farklı nedene sekonder gelişebilmektedir. Etiyolojide en sık neden travma, ikinci sıklıkta komşu organ hastalıklarının perikardı etkilemesi gelir. Travma veya cerrahi dışında spontan gelişmesi çok enderdir. Tamponada neden olabilmesi ve mortal seyredebilmesi nedeniyle yakın takip edilmesi gereken bir tablodur. Halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, nadiren pembe renkte balgam çıkarma, gece terlemesi ve çarpıntı yakınması ile gelen erkek hastada, radyolojik görüntüleme ile pnömoperikardiyum ve minimal pnömomediastinum saptandı. Öncesinde travma veya cerrahi hikayesi olmayan hastanın etyolojisine yönelik yapılan tetkiklerinde patoloji saptanmadı. Bu olgu bildirisinde spontan pnömoperikardiyumlu bir vakanın sunulması ve olası spontan pnömoperikardiyum nedenlerini literatür ışığında tartışmayı amaçladık.