Yazar "Akkoyun, Sevinç" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Brusellozda akciğer tutulumu: Olgu sunumu(2007) Batmaz, Emrah; Edis, Çakır Ebru; Çiftçi, Abdullah; Akkoyun, Sevinç; Hatipoğlu, Osman N.; Gençhallaç, HakanBruselloz, Gram-negatif bakteri ailesinden Brusella türü bakterilerle oluşan zoonotik bir hastalı ktır. Bakteri başta retiküloendotelyal sistem olmak üzere eklem, kalp, böbrek gibi multisistemik tutulum gösterir. Bulaşma yollarından biri inhalasyon olmasına rağmen akciğer tutulumu nadirdir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı şikayetiyle başvuran 72 yaşındaki kadın hasta pnömoni öntanısıyla yatırıldı. Yakınmaların antibiyotik tedavisiyle geçmemesi üzerine hastaya, pulmoner emboli düşünülerek çekilen bilgisayarlı tomografide trombüs saptanmadı; ancak, sol akciğer lingular segment, sağ orta lob ve iki taraflı alt loblarda buzlu cam opasitesi izlendi. Kan kültürlerinde Brusella üremesi üzerine spesifik antibiyoterapiye başlandı. Hastanın takiplerinde yan ağrısı düzeldi ve venöz tromboemboliyi düşündürecek herhangi bir gelişme olmadı.Öğe Nozokomiyal üriner sistem enfeksiyonlarında etiyolojik etkenler ve risk faktörleri(2008) Akkoyun, Sevinç; Kuloğlu, Hüsnüye Figen; Tokuç, BurcuNozokomiyal üriner sistem enfeksiyonu (NÜSE), en sık görülen hastane enfeksiyonlarından birisidir. Bu çalışmada, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yatan hastalarda NÜŞE sıklığının, enfeksiyon etkenlerinin ve risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır. 1 Eylül 2004-1 Mart 2005 tarihleri arasında hastanede yatan 8704 erişkin hastadan 91'inde (yaş ortalaması 60.8±16.1 yıl; 46'sı kadın) 104 NÜSE atağı saptanmış ve hastanemizde kümülatif NÜSE insidansı %1.04, NÜSE atak hızı ise %î.19-olarak belirlenmiştir. NÜSE için saptanan en önemli risk faktörlerinin; üriner kateterizasyon (%78.8), son 15 gün içinde antibiyotik kullanımı (%60.6), fekal inkontinans (%33.7) ve enfeksiyon öncesinde cerrahi girişim [%29.8 (cerrahi girişimlerin %42'si ürolojik girişimdir)] uygulaması olduğu bulunmuştur. Kateterli hastalardaki atakların %37.8'inde kateterizasyonun devamının gerekli olmadığı belirlenmiştir. NÜSE ataklarının %26'sında hastada başka bir enfeksiyon odağı daha (pnömoni, batın içi enfeksiyon, yara yeri enfeksiyonu) mevcuttur. Antibiyotik kullanan hastaların %93.6'sının (59/63) kültürlerinde üreyen mikroorganizmalar, kullanılan antibiyotiklere dirençli bulunmuştur. İdrar kültürlerinden etken olarak 118 adet mikroorganizma (14'ü polimikrobiyal) izole edilmiş; en sık saptanan patojenlerin Escherichia coii (n: 48; %40.8), Candida spp. (n: 27; %23), Enterococcus spp. (n: 13; %11), Pseudomonas aeruginosa (n: 9; %7.6), Klebsiella pneumoniae (n: 8; %6.8) ve Acinetobacter spp. (n: 5; %4.2) olduğu izlenmiştir. E.coli izolatlarında en yüksek duyarlılık oranları imipenem ve nitrofurantoin (%100) ile amikasin (%97.7) için; en düşük duyarlılık oranları ise ampisilin (%26.7) ve amoksisilin-klavulanat (%44.4) için saptanmıştır. Enterococcus türlerinde glikopeptid direnci saptanmamış; penisilin ve nitrofurantoin duyarlılığı sırasıyla %38.5 ve %63.6 olarak belirlenmiştir. Diğer etken bakteri türlerinin az sayıda (<10) olması nedeniyle duyarlılık oranları hesaplanmamıştır. E.coli izolatlarının %27'sinde, Kpneumoniae izolatlarının %25'inde geniş spektrumlu beta-laktamaz (ESBL) üretimi saptanmış; ESBL pozitifliği saptanan grupta son 15 gün içinde antibiyotik kullanımı, saptanmayan gruba göre daha yüksek bulunmuştur (p=0.004). Ataklar sırasında alınan kan kültürlerinin %31.8'inde üreme olmuş ve NÜSE sonucu ölüm oranının, kan dolaşımı enfeksiyonu gelişen grupta istatistiksel olarak daha yüksek olduğu izlenmiştir (p=0.000). Atakların %20'si ölümlesonuçlanmış olup, NÜSE sonucu ölüm oranı %7.7 olarak izlenmiştir. Sonuç olarak, NÜSE ile ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonları ve mortalite oranlarının yüksek olması hastanemiz için ciddi bir sorun olarak tespit edilmiş, üriner kateterizasyon, rasyonel antibiyotik kullanımı ve nozokomiyal enfeksiyon kontrolü konularına daha fazla önem verilmesi gerektiği düşünülmüştür.