Yazar "İnal, Mehmet Turan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Determining the Efficiency of Different Preoperative Difficult Intubation Tests on Patients Undergoing Caesarean Section(2017) Yıldırım, İlker; İnal, Mehmet Turan; Memiş, Dilek; Turan, F. NesrinBackground: Pregnancy-induced anatomical and physiological changes in the airway make airway management difficult in obstetric patients; thus, preoperative evaluation of the airway is important for obstetric patients. Aims: To determine the effectiveness of the modified Mallampati test; the interincisor, sternomental and thyromental distances and the upper limb bite test. The second aim was to assess the effectiveness of the combination of the upper limb bite test with the other tests in obstetric patients. Study Design: Cross-sectional study. Methods: Pregnant women (n=250) scheduled for caesarean section were analysed. The patients' ages, heights and weights were collected. Preoperative airway evaluation was done by using a modified version of the Mallampati test. The interincisor, sternomental and thyromental distances were measured, and the upper limb bite test was performed. The laryngoscopy difficulty was evaluated by using Cormack-Lehane classification. Results: No statistically significant differences were found between groups in age, height or weight (p>0.05). The modified Mallampati test and interincisor, sternomental and thyromental distances revealed a lower number of easy intubations than that determined by the Cormack-Lehane classification and a higher number of difficult intubations than the actual number of cases (p<0.05). The sensitivity and specificity of the modified Mallampati test, the upper limb bite test, the interincisor distance test and the sternomental and thyromental distance tests were found to be 73.08, 57.69, 84.62, 80.77 and 88.46 and 90.62, 99.11, 83.04, 84.37 and 87.05, respectively. When the combinations were examined, the sensitivity and specificity of the combination of the upper limb bite test with the modified Mallampati test were found to be 57.69 and 100, respectively. When the upper limb bite test was combined with the interincisor distance, the sensitivity and specificity were 46.15 and 100, respectively. We found a sensitivity and specificity of 93.75 and 95.30, respectively, for the combination of the upper limb bite test with the thyromental distance test. The sensitivity and specificity of the combination of the upper limb bite test with the modified Mallampati test and interincisor distance test were found to be 46.15 and 100, respectively. For combination of all the tests, the sensitivity and specificity was 42.31 and 100, respectively. Conclusion: When all combinations are evaluated in the decision of difficult intubation, the combination of the upper limb bite test and thyromental distance test is superior to the use of other methods alone to predict difficult intubation in pregnant women.Öğe Intensive care cost analysis of patients with acute exacerbations of chronic obstructive pulmonary diseases from two university hospitals(2010) İnal, Mehmet Turan; Memiş, Dilek; Yelken, Birgül Büyükkıran; Süt, NecdetAmaç: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) dünya çapında ölümlerin ana nedeni olup, mortalite hızı sürekli yükselmekte ve önemli sosyoekonomik yük oluşturmaktadır. Bu çalışmada iki farklı üniversite hastanesi yoğun bakım ünitesinde KOAH akut alevlenmesi olan hastaların maliyetlerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntemler: 1 Ocak 2005 ile 15 Haziran 2008 tarihleri arasında KOAH akut alevlenmesi nedeniyle tedavi olan 156 hasta (128 erkek ve 28 kadın) analiz edilmiştir. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 68.2 olarak bulunmuştur. Ortalama hastanede kalış süresi 10.4 gün olarak saptanmıştır. Sağ kalan ve ölen hastaların maliyetleri birbirlerinden farklı bulunmuştur. Sağ kalanlar ve ölen hastalar arasında yatak ücreti, laboratuar ücreti, radyoloji ücreti ve konsültasyon ücretleri dışındaki diğer tüm tedavi maliyetlerinde istatistiksel farklılık saptanmıştır. Sonuç: KOAH akut alevlenmesi olan hastaların tedavi maliyetlerinin Türk sağlık sistemi içinde hatırı sayılır yer oluşturduğunu düşünmekteyiz.Öğe Kist hidatik ameliyatı esnasında gelişen alerjik reaksiyon: Olgu sunumu(2008) İnal, Mehmet Turan; Memiş, Dilek; Akın, Fatih; Sezer, Y. AtakanKist hidatik, echinococcus granulosus ve echinococcus alveolaris tarafından oluşturulan paraziter bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyon kist oluşumu ile karakterize olup, kistler en sık olarak karaciğerde yerleşmektedirler. Kistlere yönelik cerrahi tedavi sırasında kistler rüptüre olabilir ve alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Bu olgu sunumunda karaciğerde kist hidatik nedeniyle ameliyat edilen hastada gelişen ürtikerle karakterize alerjik reaksiyon gelişmesi sunulmuştur.Öğe Loss of consciousness induced by a single dose flurbiprofen(2012) Memiş, Dilek; Vatan, İlke; Cakır, Ufuk; Yıldız, Bulent; İnal, Mehmet TuranFlurbiprofen alımına bağlı gelişen bilinç kaybı daha önce rapor edilmemiştir. Bu olgu sunumunda, tek doz oral flurbiprofen alımına bağlı gelişen bilinç kaybı sunulmuştur. 17 yaşında daha evvelden bilinen nörolojik hastalık ve atopi hikayesi olmayan genç kızda TOO mg oral flurbiprofen alımına bağlı bilinç kaybı gelişmiştir. Hasta başarı ile tedavi edilmiştir. Bu olgu sunumunda flurbiprofen alımına bağlı bilinç kaybı komplikasyonunun gelişebileceği anlatılmıştır, altta yatan mekanizmalar ve tedavi yaklaşımı tartışılmıştır.Öğe Trakeal stenoz sonrası trakea rezeksiyonu: Olgu sunumu(2008) İnal, Mehmet Turan; Şahin, Sevtap Hekimoğlu; Kaya, Gaye; Günday, IşılHava yolu hasarı, endotrakeal entübasyon veya trakeostomi sonrası görülebilir ve hastada ciddi solunum sıkıntısına neden olabilir. Bu yazıda trakeostomi açılması sonrası ciddi hava yolu darlığı gelişen olguda trakeal rezeksiyon esnasındaki anestezi yönetimi anlatıldı.Öğe Yoğun Bakım Hastalarında Ventilatör İlişkili Pnömoni İnsidansının Araştırılması(2016) Tağrıkulu, Hakan; Memiş, Dilek; İnal, Mehmet Turan; Turan, NesrinAmaç: Mekanik ventilatör ilişki pnömoni; yoğun bakım ünitelerinde sıklıkla yaşanan ciddi bir enfeksiyondur ve yüksek mortalite ile ilişkilidir. Bu çalışmada yoğun bakım ünitesinde, 48 saatten fazla mekanik ventilasyon tedavisi uygulanan hastalarda, ventilatörle ilişkili pnömoni gelişme sıklığını, mekanik ventilatörde ve yoğun bakımda kalış süreleri, komplikasyon oluşumu ve mortalite oranlarını araştırmayı amaçladık.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 220 hasta dahil edildi. Hastaların yoğun bakıma alındığı andaki demografik verileri (yaş, cinsiyet, boy, kilo ve vücut kitle indeksi), yoğun bakım yatış endikasyonları, sistemik hastalıkları kayıt edildi. Klinik Pulmoner Enfeksiyon Skoru kullanılarak ventilator ilişkili pnömoni tanısı kondu. Hastaların antibiyotik kullanımları, yoğun bakım ünitesinde yatış süresi, mekanik ventilasyonda kalış süresi ve prognozları kayıt edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 220 hastanın %51,36'sında (n=113) ventilatör ile ilişkili pnömoni geliştiği tespit edildi. Klinik Pulmoner Enfeksiyon Skoru ventilatör ile ilişkili pnömoni gelişen hastalarda 8,04±1,03 olarak bulunurken, ventilatör ile ilişkili pnömoni gelişmeyen grupta 1,75±1,88 olarak bulundu (p=0,001). Ventilatör ile ilişkili pnömoni gelişen grupta daha yüksek yaş (58±12,79 yıl ile 51,37±15,87 yıl, p=0,001) saptanırken, hipertansiyon ve diyabetes mellitusun daha fazla olduğu görüldü (p=0,001). Enteral beslenen hastalarda ventilatör ile ilişkili pnömoni gelişimi, parenteral beslenen hastalara göre daha yüksek bulundu (enteral; %36,4 ile %25,5 p=0,006; parenteral; %19,1 ile %25 p=0,042). Ventilatör ile ilişkili pnömoni gelişen hastalar ile gelişmeyen hastalar karşılaştırıldığında yoğun bakımda kalış süresi (12,38±5,81 gün ile 10,79±5,91 gün, p=0,045), mekanik ventilatörde kalış süresi (9,67±4,84 gün ile 6,7±3,87 gün, p=0,001) ve mortalite oranları (%24,5 ile %15,5 p=0,019) ventilatör ile ilişkili pnömoni gelişen grupta daha yüksek olarak bulundu.Sonuç: Ventilatör ile ilişkili pnömoni; mekanik ventilatörde kalış süresini, yoğun bakımda kalış süresini, antibiyotik kullanımını ve mortaliteyi artırmaktadır.Öğe Yüksek kardiyak riskli hastada sürekli spinal anestezi uygulaması: Olgu sunumu(2007) Çolak, Alkin; İnal, Mehmet Turan; Arar, Cavidan; Oğuzhan, Nihal; Pamukçu, ZaferAlt ekstremite cerrahisi anestezisinde, genel anesteziden çok rejyonel yöntemler tercih edilmektedir. Özellikle yaşlı ve yüksek kardiyak riskli hastalarda hemodinamik stabiliteyi koruyarak yeterli anestezi sağlanması temel amaçtır. Acil sağ diz üstü amputasyon planlanan 63 yaşındaki kadın hasta, altı gün önce ST yükselmesiz miyokard infarktüsü (Mİ) tanısı konularak tedavi edilmişti. Olgunun 15 yıldır tip 2 diabetes mellitusu, 10 yıldır hipertansiyonu vardı. İki yıl önce iki damar baypas ile mitral annuloplasti ve iki ay önce sağ diz altı amputasyon uygulanmıştı. Sağ lateral pozisyonda, L3-4 intervertebral aralıktan kateter içinden iğne tekniği ile intratekal kateter yerleştirildi. Serbest BOS akışı görüldükten sonra 2.5 mg %0.5'lik bupivakain uygulandı. Yeterli duyusal blok seviyesi sağlanana kadar her beş dakikada bir tekrarlanan 2.5 mg'lık dozlarla toplam 7.5 mg %0.5 bupivakain uygulanarak anestezi sağlandı. Duyusal blok T10 seviyesine ulaştıktan sonra sırtüstü pozisyon verildi. Ameliyat süresince hemodinamik olarak stabil seyreden olguya kateterden ek ilaç uygulanmadı ve bir saatlik ameliyat sonunda spinal kateteri çıkarılarak servise gönderildi. Sonuç olarak, özellikle yaşlı ve kardiyak riski yüksek olgularda alt ekstremite ameliyatları için sürekli spinal anestezi tekniğinin uygun bir anestezi seçeneği olarak kullanılması gerektiğini düşünmekteyiz