Yazar "İnal, Özgü" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Afazili Bireylerde Afazi Dil Değerlendirme Testi Sonuçları ile Ambulasyon Düzeyi ve Fonksiyonel Bağımsızlık Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi: Retrospektif Çalışma(2019) İnal, Özgü; Müjdeci, Banu; Türkyılmaz, Meral DidemAmaç: Bu çalışma; afazili bireylerde Afazi Dil Değerlendirme Testi sonuçları ile ambulasyon düzeyi ve fonksiyonel bağımsızlık arasındakiilişkinin değerlendirilmesi amacıyla planlandı. Hastalar ve Yöntemler: İnme sonrası konuşma bozukluğu şikayeti bulunan bireylerin dosyaları incelenerek demografik veriler ve hastalık ile ilgili bilgiler kaydedildi. Bireylerin fonksiyonel bağımsızlık seviyesinin belirlenmesinde;Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçeği (FIM), ambulasyon düzeyinin belirlenmesinde; Fonksiyonel Ambulasyon Skalası (FAS) ve afazi değerlendirmesinde Afazi Dil Değerlendirme Testi (ADD) kullanıldı.Bulgular: Bireylerin yaş ortalamaları 57.4±8.8 yıl olup, 11’i (%23.4) kadın ve 36’sı (%76.6) erkekti. ADD puanları ve yaş arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif orta düzeyde korelasyon saptandı (p<0.05). ADD puanları ve FIM Total arasında istatistiksel olarak anlamlıpozitif orta düzeyde, FIM Kognitif ve ADD puanları arasında pozitif güçlü düzeyde korelasyon (p<0.001), FAS ile ADD puanları arasındaise anlamlı pozitif orta düzeyde korelasyon saptandı (p<0.05). ADD alt testlerinden spontan dil ve konuşma, işitsel anlama, tekrarlama,adlandırma, okuma, dilbilgisi ve yazma puanları ile FIM Total skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif orta düzeyde korelasyon(p<0.05) ve spontan dil ve konuşma, işitsel anlama, tekrarlama, adlandırma, okuma ve dilbilgisi puanları ile FIM Kognitif skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif güçlü düzeyde korelasyon saptandı (p<0.001). ADD alt test sonuçlarından spontan dil ve konuşma,işitsel anlama ve adlandırma ile FAS seviyeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif orta düzeyde korelasyon belirlendi (p<0.05).Sonuç: Çalışmadan elde edilen bulgular ADD puanları düşük olan afazili bireylerde, ambulasyon düzeyi ve fonksiyonel bağımsızlık düzeyinin olumsuz yönde etkilendiğini göstermiştir.Öğe Does Having Ageist Attitudes in The Middle Aged Affect The Process of Retirement Planning?(2021) İnal, Özgü; Salar, SinemObjectives: It is important to be prepared for retirement period for an active, healthy and productive old age. Theprocess of retirement planning, which gains importance in conjunction with gradually aging of societies, could beaffected by many personal and environmental factors. In this study, it was aimed to investigate whether ageistattitudes in the middle aged affect the retirement planning process.Materials and Methods: The cross-sectional study was conducted with workers in Turkey. Forty-five women(54.9%) and 37 men (45.1%) with a mean age of 46.03 ± 6.00 years (Min. 40- Max. 62) participated in the study.“The Process of Retirement Planning Scale” and “The Ageism Attitude Scale” were used as outcome measures.Results: The results indicated that the individuals who have ageist attitudes had more planning their postretirement lifestyle, psychosocial process and health (p<.05). Retirement planning behavior varied according toworking duration, education level and income level (p<.05).Conclusion: Ageist attitudes in the middle aged, even though seems to be one of the motivational sources ofretirement planning behavior, might affect negatively to feasible and optimal planning, and post-retirementadaptation. Professionals delivering pre-retirement training might need to identify ageism and to plan appropriateprograms.Öğe Genç Yetişkin Bireylerde Edinsel Beyin Hasarı Sonrası Psikososyal Uyum(2020) İnal, Özgü; Ergen, Halil İbrahim; Akı, EsraAmaç: Edinsel beyin hasarı (EBH); sağ kalanlarda klinik sonucu ve yaşam kalitesini etkileyen çeşitli durumları içerir ve yeti yitiminin önemli bir nedenidir. EBH sonrası bazı bireyler daha iyi bir adaptasyon süreci izlerken, bazılarının ise günlük yaşamlarında uzun süreli adaptasyon güçlüğü yaşadıkları belirtilmiştir. Bu çalışma genç yetişkin bireylerde EBH sonrası psikososyal uyumu incelemek amacı ile planlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada araştırma ekibinin hazırladığı sosyo-demografik bilgi formu ve Hastalığa Psikososyal Uyum Öz-Bildirim Ölçeği kulanıldı. Çalışmada ayrıca, genç yetişkin bireylerin hastalık sonrası etkilenme biçimlerini anlamak amacıyla, bireylerle yarı yapılandırılmış görüşme yapıldı. Sonuçlar: Sekiz erkek ve üç kadın birey ile tamamlanan çalışmada; EBH sonrası genç yetişkin bireylerde psikososyal uyumun daha çok orta ve kötü düzeyde olduğu saptandı. Ayrıca bireylerin özellikle serbest zaman ve üretkenlik aktiviteleri ile ilgili olarak zorluk yaşadıkları belirlendi. Tartışma: Çalışma EBH sonrası psikososyal uyum ile ilgili yeni bilgiler sağlamaktadır. Bununla birlikte ileride daha fazla bireyin dahil edildiği ve psikososyal uyumu etkileyen faktörlerin de incelendiği çalışmaların yapılması planlanacak müdahale programları açısından yol gösterici olacaktır.Öğe Görme Engelli Bireylerde Para Tanıma ve Kullanma Yöntemleri(2020) Kara, Sevgi; İnal, Özgü; Torpil, Berkan; Cemali, Mustafa; Tatlı, İbrahim Yavuz; Akı, EsraAmaç: Görme engelli bireylerin karşılaştıkları en büyük sorunlardan birisi de parayı ayırt edebilme ve kullanımına ilişkin problemlerdir. Bu durum bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle çalışmamızda görme engellilerin parayı tanıma yöntemleri ve karşılaştıkları sorunlar incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız nitel dizaynda olup, çalışmamıza 35 gönüllü görme engelli birey dâhil edilmiştir. Verilerin toplanmasında yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılmış, veriler doygunluğa ulaştığında çalışma sonlandırılmıştır. Elde edilen veriler betimsel ve içerik analizi yöntemleriyle analiz edilerek, X,SS ve % olarak gösterilmiştir. Bulgular: Araştırmada en çok sorun yaşanan alanların para tanıma (%57,0), para sayımı (%34,2) ve para üstü alma (%34,2) olduğu gözlemlenmiştir. Para kullanımı gerektiren aktivitelerde üç yönteme başvurulduğu saptanmıştır; kâğıt para, bozuk para ve kredi kartı kullanımı. Kâğıt para tanıma da görme engelli bireyler, kabartıdan tanıma (%8,5), büyüklüğünden tanıma (%22,9), para tanıma cetveli ile tanıma (%25,7), aile ve yakın çevreden yardım alma (%37,1), yabancı çevreden yardım alma (%17,2), önceden para miktarı ve yerini ayarlama (%25,7), parayı renginden tanıma (%25,7) ve parayı yazılardan tanıma (%22,9) yöntemlerini kullandıklarını ifade etmişlerdir. Sonuç: Görme engelli bireylerin para kullanımı ile ilgili aktivitelerinde yaşadığı problemin sadece fiziksel boyutta olmadığı (görme kaybı seviyesi gibi), aktivite değişimi ve çevresel faktörlerin de etken olduğu görülmüştür. Bu nedenle problemler belirlenirken olayın sadece kişisel boyutu değil, çevre ve aktivite boyutu da incelenmelidir.Öğe Investigation of Motivation for Participation in Physical Activity and Barriers in Young Adults(2020) İnal, Özgü; Tunçer, BernaAim: The study has been conceived to investigate motivation and barriers of physical activity participation in young adults. Material and Methods: Two hundred and twenty-two university students aged 19-24 years included in this study. Demographic information form, Motivation Scale For Participation In Physical Activity (MSPPA) and Physical Activity Barriers Questionnaire (PABQ) were used in the study. Results: When the correlation between physical activity barriers and motivation to participate in physical activity was evaluated, a moderate negative correlation was found between PABQ Total and MSPPA Total (r=-0.41, p<0.01). It was found that; regular physical activity during the university period had a negative correlation with PABQ Total (r=-0.26; p<0.01) and a positive correlation with MSPPA Total (r=0.14, p=0.04). Conclusion: Findings showed that motivation to participate in physical activity was associated with physical activity barriers in many aspects. The study also demonstrated that individuals in this age group had a high motivation for physical activity, but the rates of regular physical activity were insufficient.Öğe Occupational Balance, Fear and Agoraphobia in the Covid-19 Pandemic(2022) İnal, Özgü; Özdemir, H.Deniz; Turan, Fatma NesrinObjectives: The occupational preferences and occupational balance of individuals have changed during the Covid-19 Pandemic period. This study aims to evaluate occupational balance, fear of Covid-19 and agoraphobia in adults during the Covid-19 pandemic.Materials and Methods: Six hundred ninety-nine individuals were included in this study. Occupational Balance Questionnaire, Fear of Covid-19 Scale and DSM-5 Agoraphobia Scale were used in the study. Results: A statistically significant moderate correlation was found between the Covid-19 Fear Scale and the DSM-5 Agoraphobia Scale (p<0.001, r=.497). There was no statistically significant relationship between the Covid-19 Fear Scale and OBQ (p<0.05). Individuals with regular physical and leisure activity habits had better occupational balance and less fear of Covid-19. Conclusion: In the Covid-19 pandemic, the activity preferences of individuals have changed and individuals generally prefer sedentary activities. Increasing fear of Covid-19 increases the level of agoraphobia. Considering the positive effects of regular activities, it is thought that by supporting individuals with meaningful and purposeful activities in the Covid-19 pandemic, occupational balance can be improved and the fear of Covid-19 can be reduced.Öğe Üniversite Öğrencilerinde Serbest Zaman Fiziksel Aktivite Kısıtlayıcıları İle Yaşamın Anlamı Arasındaki İlişki(2020) Salar, Sinem; İnal, ÖzgüAmaç: Bu çalışma üniversite öğrencilerinde serbest zaman fiziksel aktivite kısıtlayıcıları ile yaşamın anlamı arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla planlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada; “Serbest Zaman Fiziksel Aktivite Kısıtlayıcıları (SZFA-K) Ölçeği” ve “Yaşamın Anlamı Ölçeği (YAÖ)” kullanıldı. Sonuçlar: Çalışmada, bireylerin tamamlayıcı özelliklerinin serbest zaman fiziksel aktivite kısıtlayıcıları ve yaşamın anlamı ile ilgili farklılıklar oluşturduğu belirlendi. Düzenli egzersiz alışkanlığı ve cinsiyetin iradenin 0,188’ini açıkladığı (R=0,433, R2 =0,188) saptandı. SZFA-K alt boyutlarından irade ile YAÖ alt boyutlarından mevcut anlam arasında zayıf düzeyde negatif yönde anlamlı korelasyon (r=-.21; p=.04) belirlendi. Diğer alt boyutlar (fiziksel algı, tesis, gelir, aile, yetenek algısı, zaman, sosyal çevre) arasında ise istatistiksel olarak anlamlı korelasyon saptanmadı. Tartışma: Çalışmanın sonuçları düzenli fiziksel egzersiz yapmanın serbest zaman fiziksel aktivite kısıtlayıcılarını azaltmakta önemli bir faktör olduğuna dikkat çekmiştir. Tersi olarak ise bireylerde düzenli egzersiz alışkanlığı geliştirmek açısından fiziksel aktivite kısıtlayıcılarına yönelik müdahalelerin yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca serbest zaman fiziksel aktivite katılımının arttırılmasına yönelik programlar geliştirilirken; yapısal engeller kadar, irade gibi kişisel faktörler de dikkate alınmalıdır.Öğe Yaşlı Bireylerde Uyku Kalitesinin Yorgunluk ve Yaşam Kalitesi ile İlişkisi(2019) Pekçetin, Serkan; İnal, ÖzgüAmaç: Bu çalışma yaşlı bireylerde uyku kalitesinin yorgunluk ve yaşam kalitesi ile ilişkisinin incelenmesi amacıyla planlandı.Hastalar ve Yöntemler: Çalışmaya 65 yaş ve üzeri, okur-yazar, herhangi bir fiziksel engeli olmayan 70 birey dâhil edildi.Tüm bireylere sosyodemografik form, Pittsburgh Uyku Kalite İndeksi (PUKİ), Yorgunluk Şiddet Ölçeği (FSS) ve NottinghamSağlık Profili (NSP) uygulandı.Bulgular: Bireylerin toplam PUKİ ile FSS puanları arasında (r=.411, p<.001) ve toplam PUKİ ile toplam NSP puanı arasındaanlamlı korelasyon olduğu saptandı (r=.410, p<.001).Sonuç: Çalışmada yaşlı bireylerde uyku kalitesi, yorgunluk ve yaşam kalitesinin ilişkili olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak,yaşlı bireyler ile çalışan sağlık profesyonellerinin yaşlıların uyku kalitelerini değerlendirmesi ve eğer gerekiyorsa uykukalitesini arttırmaya yönelik müdahale planlamalarının yapılması ile yorgunluk seviyesinin azalacağı ve yaşam kalitesininartacağı düşünülmektedir.