Yazar "İbiş, Cem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut karın tanısında mesane basıncının yeri(Trakya Üniversitesi, 2004) İbiş, Cem; Altan, AydınÖZET Karın ağrısı başta olmak üzere, ani olarak başlayan ve hızla ilerleyen karın semptomlarının tümü "akut karın sendromu" olarak tanımlanır. Abdominal kompartman sendromu artmış karın içi basmcı sonucu ortaya çıkar ve mesane basmcı ölçülerek tanısı konur. Klinikte intraabdominal basıncın akut karın hastalarında belirgin bir şekilde yükseldiğini gözlemledik. Buna dayanarak mesane basıncının ölçülmesinin akut karın hastalarının tanısında kullamlmasma yönelik çalışmamızı planlandık. Yaşlan 21-85 arasında 75 (55 erkek, 20 kadm) erişkin hasta çalışmaya alındı. İki grup oluşturuldu. Hasta grubunu acil serviste akut karın tanısı alan 65 (49 erkek, 16 kadm) olgu, kontrol grubunu akut klinik şikayeti olmayan, elektif şartlarda laparoskopik ameliyat planlanan 10 (6 erkek, 4 kadm) olgu oluşturdu. Mesane basmcı düzeyleri ile muayene bulguları hasta ve kontrol gruplarında karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Başvurudaki lökosit düzeyleri göz önüne alındığında akut karın tanısının tek basma lökositoz ile yapılamayacağı sonucuna varıldı. Mesane basmcı düzeyi ile lökositoz karşılaştırıldığında hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı fark saptandı. Hasta grubu lokal ve yaygm hastalık şeklinde ayrılarak yapılan değerlendirmede mesane basmcı düzeyinin lokal hastalıklarda da anlamlı olarak yükseldiği saptandı. Mesane basmcı düzeyi ile mortalite arasında anlamlı fark saptanmadı. Mesane basmcı düzeyi ile hastanın şikayetlerinin başlangıcıyla başvuru arasındaki süre arasında anlamlı fark saptanmadı. 36Sonuç olarak mesane basıncının 7 cmE^O'dan yüksek olmasının akut karın tanısı konmasındaki duyarlılığı %95.4, özgüllüğü %80, pozitif tam değeri %96.9, negatif tam değeri %72.7 ve tam doğruluk oram %93.3 olarak belirlendi. Yalancı negatiftik oram %27.3 olarak saptandı. Mesane basmcı ölçme yönteminin klinikte akut karın tanısında kullanılabileceği sonucuna varıldı. Anahtar kelimeler: Akut karın, mesane basmcı ölçümü, abdominal kompartman sendromu 37Öğe Hiperparatiroidizm nedeni ile ameliyat edilen hastalarımızın sonuçları(2007) İbiş, Cem; İrfanoğlu, Mehmet Emin; Atakan, SezerHiperparatiroidizm nedeni ile 1998–2006 arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında ameliyat edilen 36 hastanın sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların 26’sı (% 72) kadın 0’u (% 28) erkekti. Hastaların yaş ortalaması 46.6 (7–75) idi. Hastaların başvuru şikayetleri, kemik ve eklem ağrıları, osteoporoz, dizüri, dispepsi ve hipertansiyon idi. Preoperatif tanı amaçlı tüm hastalara boyun ultrasonografisi ve 99mTc-MİBİ ile paratiroit sintigrafisi, 7 (% 9) hastaya manyetik rezonans görüntülemesi, 4 (% ) hastaya da boyun bilgisayarlı tomografisi yapıldı. Tüm hastaların alkalen fosfataz, fosfor, kalsiyum, parathormon değerlerine bakıldı. Bilateral boyun eksplorasyonu yapılan hastalarımızdan biri, nüks hiperparatiroidi nedeniyle reopere edildi. Hiperparatiroidi tahmin edilenden çok daha sık rastlanılan ve kolay tanı konabilen bir hastalık olmasına rağmen klinisyenler tarafından aynı kolaylıkla gözden kaçabilmektedir. Hiperparatiroidi hastaları çok çeşitli şekillerde belirti vermeleri nedeniyle asıl tedavi edilecekleri klinikler dışında gereksiz olarak tetkik ve tedavi edilmeye çalışılırlar. Hiperparatiroidi hastalarının genel cerrahi, endokrinoloji, nükleer tıp ve radyoloji uzmanlarının oluşturduğu bir ekip tarafından multidisipliner anlayışla değerlendirilmeleri ve tedavi edilmeleri ideal yaklaşımdır.Öğe Larinks kanserli cilt metastazlı bir olgu sunumu(2006) Alas, Coşar Ruşen; Çaloğlu, Murat; Çaloğlu, Yürüt Vuslet; Saynak, Mert; Altaner, Şemsi; İbiş, Cem; İbiş, KamuranEpidermoid larinks karsinomunda uzak metastaz yaklaşık %6.5%7.2 oranında görülmektedir. Sıklıkla akciğer, karaciğer ve kemiğe yayılım saptanmakla birlikte cilt metastazı oldukça nadir görülür. Bir yıl önce lokal ileri evre larinks kanseri tanısı ile kliniğimizde küratif radyokemoterapi yapıldıktan sonra takibe alınan 56 yaşındaki erkek hasta, Mayıs 2006 tarihinde genel durum bozukluğu nedeniyle başvurdu. Fizik muayenesinde, sağ üst kol medialinde 0.5 cm ve sternum sağ yanında 1x1 cm çapında, mobil, düzgün sınırlı iki adet subkutan nodül ve diabetik ayak saptandı. Göğüs duvarındaki lezyon eksizyonel biyopsi ile çıkarıldı ve mikroskopik olarak primer tümör ile uyumlu cilt metastazı olduğu görüldü. Hastanın cilt metastazı dışında lokal veya uzak tutuluma rastlanmadı. Rutin kan ve biyokimya tetkileri sonucunda, anemi, hiperkalsemi, hiperglisemi ve hipernatremi bulundu. Semptomatik tedaviye rağmen genel durumu kötüleşmeye devam eden hasta hastaneye yatırılışının 3. gününde kaybedildi. Cilt metastazı, uzak metastatik yayılımın, lokal bölgesel yinelemenin veya daha önce bulgu vermemiş larinks tümörünün ilk işareti olabilmektedir. Genellikle kötü prognoz göstergesi olduğu bilinmektedir.Öğe Tiroidektomi sonrası görülen komplikasyonlar(2007) İbiş, Cem; İrfanoğlu, Mehmet Emin; Batman, Ali KemalTrakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında tiroidektomi ameliyatı uygulanan hastalar tiroidektomi sonrası görülen komplikasyonlar açısından geriye dönük olarak incelendi. 1996-2005 yılları arasında tiroidektomi ameliyatı uygulanan 916 hastanın dosya bilgileri tarandı. Hastaların cinsiyet, ameliyat öncesi tanı, ameliyat öncesi görüntüleme, biyopsi bulguları, uygulanan ameliyat şekli, ameliyat sırasında uygulanan patolojik frozen inceleme sonuçları, ameliyat sonrasında görülen erken ve geç komplikasyonlar, ameliyat sonrası histopatolojik tanı bilgileri karşılaştırıldı. Ağustos 1996-Aralık 2005 arasındaki 10 yıllık dönem içinde cerrahi tedavi gören 916 hastanın 741’i (% 80.9) kadın, 175’i (% 19.1) erkek, yaş ortalaması 42 ± 13 idi. 834 (% 91) hasta ilk ameliyatı, 82 (% 9) hasta tekrar ameliyatı amacıyla yatırıldı. Tiroidektomi ameliyatı uygulanan 82 (% 9) hastada komplikasyonla karşılaşıldı. 25 (% 2.7) hastada yara yeri infeksiyonu, 24 (% 2.6) hastada hipokalsemi görülürken, 1 (% 0.1) hastada tek taraflı geçici rekürren laringeal sinir paralizisi, 2 (% 0.2) hastada tek taraflı kalıcı paralizi ve 1 (% 0.1) hastada bilateral rekürren laringeal sinir paralizisi gelişmiştir. 1996-2005 yılları arasında tiroidektomi ameliyatı uygulanan 916 hastalık seri içinde genel komplikasyon oranı % 9 olarak görülmüştür. En sık görülen komplikasyonlar % 2.7 oranla yara yeri infeksiyonu ve % 2.6 oranla geçici hipokalsemidir. Serimizde rekürren laringeal sinir paralizisi oranı % 0.4 olarak bulundu.