Yazar "Ünlü, Ercüment" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 12 / 12
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aortoiliofemoral arteriyooklüziv hastalıklarda üç boyutlu manyetik rezonans anjiyografi (3D CE-MRA)'nin tanı değeri(Trakya Üniversitesi, 1999) Ünlü, Ercüment; Çakır, BilgeÖZET Kateter anjiografi altın standart kabul edilerek aortoiliak ve femoral arteriyel oklüziv hastalıklarda 3D kontrastlı MRA'nın diagnostik değeri araştırıldı. Periferik arteriyel oklüziv hastalık ön tanısı alan 54 olguya bolus şeklinde İV 0.2mmol/kg gadopentetate dimeglumine injeksiyonu manuel olarak yapıldı. Kontrast maddenin inceleme alanına ulaşma süresi göz önüne alınarak sekans başlama zamanı test injeksiyon ile belirlendi. Kontrast madde injeksiyonu öncesi ve sonrasında tetkik için uygun üç boyutlu veri akuzisyonu sağlayabilen hızlı gradient eko sekansı ( FISP veya FLASH) uygulandı. Uzaysal rezolüsyon interpolasyon metodu ile arttırıldı. Subtrakte imajlardan MİP algoritmi kulllanılarak üç boyutlu arteriyogramlar elde edildi. Tüm olgularda CE-MRA bulguları KA ile korele edildi. Vasküler yapılar distal abdominal aorta.heriki ana iliak, eksternal iliak,ana ve yüzeyel femoral arterler olmak üzere toplam 9 segmentte ele alındı. Segment analizinde stenoz derecesi hafif (%0-49), orta (%50-69), ileri (%70-99) ve oklüzyon şeklinde gruplandırıldı. CE-MRA sonuçları 481 segmentte uyumlu bulundu. 3 segmentte daha düşük ve 2 segmentte ise, daha yüksek stenoz oranları belirlendi. % 50 ve üzerindeki darlıklarda duyarlılık %97 ve seçicilik %98 oranlarında saptandı. 71 oklüze segmentin tümü CE-MRA'da doğru tanımlandı. Sonuç olarak, 3D CE-MRA periferik arteriyel oklüziv hastalıklarda MRG'nin avantajlarını taşıması yanısıra, kısa sürede uygulanması ve özellikle kateter anjiyografınin kontrendike olduğu olgularda, girişimsel işlemlerin planlanması ve tedavi sonrası takibinde tanı olanağı sağlaması nedeni ile tercih edilebilir. 69Öğe Bir olgu nedeniyle malign melanomlarda palyatif radyoterapi(2006) Koçak, Zafer; Çaloğlu, Murat; Tokatlı, Füsun; Alas, Coşar Ruşen; Uzal, Mustafa Cem; Ünlü, Ercüment; Karagöl, HakanMalign melanom oldukça kötü prognozlu bir cilt kanseri türüdür. Genel olarak radyorezistan olduğu düşünülmektedir. Günümüzde bu hastalığın tedavisinde sıklıkla hipofraksiyone radyoterapi şemaları kullanılmakla birlikte, standart tedavi şemasını belirleyebilecek literatür çalışmaları bulunmamaktadır. Bu yazıda, evre IV malign melanom tanılı, kanaması 5 fraksiyonda toplam 20 Gy eksternal radyoterapi ile etkin ve güvenli bir şekilde tedavi edilen bir olgu sunuldu.Öğe Gut hastalığında Baker kist rüptürü: olgu sunumu(2004) Tuna, Hakan; Yıldız, Mustafa; Ünlü, Ercüment; Sarpkaya, Ülkü; Kokino, Siranuşİki yıldır gut teşhisi ile takip edilen 54 yaşındaki erkek hasta sağ diz ardı ve baldırında ağrı ve şişlik şikayetleri ile polikliniğimize başvurdu. Başlangıçta Baker kist rüptürü te?hisi konulup, diğer taraftan ayırıcı tanıda derin ven trombozu düşünülerek yapılan ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri sonucunda Baker kist rüptürü olduğu saptandı. İnflamatuar artiritlerde de görüldüğü gibi popliteal kistlerin rüptürü derin ven trombozunu taklit edebilir. Gutta Baker kisti rüptürü olgusu sunuldu. Ayrıca ilgili literatür olgu eşliğinde gözden geçirildi.Öğe Hepatik ensefalopati ve MR görüntülemede atipik kortikal tutulum: Olgu sunumu(2009) Çelik, Yahya; Özbek, Bahar; Balcı, Mustafa Kemal; Ünlü, Ercüment; Utku, UfukHepatik ensefalopati karaciğer fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak hastalarda nöropsikiyatrik belirtilerin gelişimi ile karakterizedir. Siroz, portal hipertansiyon veya porto-sistemik şantlar ve akut karaciğer yetmezliği durumlarında gelişebilir. Hafif mental durum bozukluklarından derin komaya kadar değişen geniş bir klinik tablo ile ortaya çıkabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) başta olmak üzere nöro-görüntüleme teknikleri hepatik ensefalopati tanısında kullanılabilir. Sağlıklı bireylerde kolayca metabolize edilebilen maddelerin birikimine bağlı olarak özellikle T1 ağırlıklı MRG'de iki yanlı globus pallidus yapılarında sinyal artışı izlenir. Hepatik ensefalopatide kortikal tutulum oldukça nadir bildirilmiştir. Bu yazıda kortikal ve subkortikal yapıların tutulumu ile seyreden bir hepatik ensefalopati olgusu sunulmuştur.Öğe Joubert sendromlu bir vaka sunumu(2006) Öner, Naci; Vatansever, Ülfet; Karasalihoğlu, Serap; Utku, Ufuk; Ünlü, Ercüment; Çiftdemir, Nükhet Aladağ; Çeltik, CoşkunSerebelloparenkimal hastalık tip IV, Joubert- Boltshauser sendromu veya serebellookulorenal sendrom tip I olarak da isimlendirilen Joubert sendromu kinik olarak düzensiz solunum, ataksi, okulomotor anormallikler, gelişme geriliği, hipotoni, optik kolobom, kistik-displastik böbrek, karaciğer nekrozu, dilde hamartom ve polidaktili ile karakterizedir. Beyin görüntülemelerindeki serebellar vermis hipoplazisi ve beyin sapında molar diş görüntüsü ile teşhis edilmektedir. Bu vaka sunumunda Joubert sendromlu 26 aylık erkek çocuğunun klinik ve beyin görüntülemesindeki özellikler sunulmuştur.Öğe Karotis endarterektomi+patch plasti uygulamalarımızın erken dönem sonuçları(2001) Sunar, Hasan; Çakır, Bilge; Ege, Turan; Duran, Enver; Canbaz, Suat; Ünlü, ErcümentSon bir yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz karotis endarterektomi + patch plasti operasyonlarının erken dönem sonuçlarını sunduk. Geçirilmiş stroke veya Transient İskemik Atak (TİA) öyküsü olan altı hastaya tek taraflı karotis endarterektomisi + safen ven veya sentetik yama ile patch plasti operasyonu uygulandı. Postoperatif dönemde mortalite veya serebrovasküler olay görülmedi.Öğe Korpus Kallozum Spleniumunda Postinfeksiyöz GeçiciLezyon: Olgu Sunumu(2014) Güven, Harun Mest; Ünlü, Ercüment; Tuncel, Sedat Alpaslan; Asil, Talip; Çağlı, BekirAcil servise bilinç bulanıklığı, yüksek ateş ve baş ağrısı şikayeti ile başvuran 39 yaşındaki erkek hastanın yapılan kranyal manyetik rezonans görüntüleme (MRG)'sinde korpus kallozum splenium (KKS) kesiminde difüzyon kısıtlaması gösteren fokal lezyon izlendi. Beyin omurilik sıvısı (BOS) analizi ile birlikte hastaya meningoensefalit ön tanısı ile medikal tedavi başlandı. Kliniği hızla düzelme gösteren hastanın bir ay sonra yapılan kontrol kranyal MRG incelemesinde, korpus kallozumdaki lezyonunun tümü ile ortadan kalktığı görüldü. Bulgular KKS'nin postinfeksiyöz geçici lezyonu ile uyumlu olarak değerlendirildi. Bu lokalizasyon ve radyolojik özellikler spesifik olmayıp çeşitli viral ve bakteriyal enfeksiyonlarla ilişkili ensefalit/ensefalopati yada antiepileptik ilaç kullanan epilepsi hastalarında da görülebilmektedir.Öğe Omuz ağrısının sık görülmeyen bir nedeni: radyasyon pleksopatisi: olgu sunumu(2007) Kabayel, Derya Demirbağ; Özdemir, Ferda; Ünlü, Ercüment; Balcı, Kemal; Bilgili, NilgünBrakial pleksit (BP), omuz ağrısının nadir nedenlerinden biridir. BP tablolarından olan radyasyon pleksiti; supraklavikuler bölge ve göğüs kafesi üst bölümüne radyoterapi uygulaması sonrası görülür. Biz; sağ omuz ağrısı ile gelen, ‘radyasyon pleksiti’ düşündüğümüz bir hastayı sunmayı amaçladık. 48 yaşında bayan hastanın, sağ omuzda ağrı ve güçsüzlük yakınması vardı. Hasta 4 yıl önce meme kanseri tanısı ile opere edilmiş ve sonrasında 5 hafta radyoterapi görmüştü. Hastanın fizik muayenesinde omuz kuşağı kaslarında kas gücü 2/5 olarak saptandı. Ağrısı vizüel analog skalaya (VAS) göre 9 düzeyinde idi. Yapılan elektromiyografik inceleme ve sağ brakiyal pleksus manyetik rezonans görüntüleme tetkiki sonucunda BP düşünülen hastaya metastaz ayırımı için farklı bir merkezde pozitron emisyon tomografi yaptırıldı ve brakial pleksusa metastaz saptanmadı. Medikal tedavi için gabapentin ve amitriptilin verilen hastanın ağrısı VAS 3 düzeyine geriledi. Malignite ve radyoterapi öyküsü olan hastalarda omuz ağrısı durumunda BP tanısı göz önünde bulundurulmalıdır. BP’ye bağlı ağrı tedavisinde gabapentin ve amitriptilin yararlı olabilir.Öğe Pelvik kosta: Gelişimsel anomali, olgu sunumu(2008) Tuna, Hakan; Taştekin, Nurettin; Ünlü, Ercüment; Çermik, Tevfik Fikret; Sarıdoğan, KenanPelvik kosta nadir, iyi huylu bir gelişimsel anomalidir. Radyolojik değerlendirmede tipik bir kosta veya falanks benzeri kemik yapı olarak gözlenir. Belirgin bir korteks yapısı mevcuttur ve yalancı eklemleşmeler görülebilir. Cerrahi tedaviye gerek olmayan çoğunlukla asemptomatik seyreden bir lezyondur. Ayırıcı tanısında myozitis ossifikans ve avulsiyon yaralanmaları dikkate alınmalıdır. Bizim vakamızda bu gelişimsel anomaliye travmaya yönelik değerlendirmede incelenen radyografilerde tesadüfen rastlanılmış olup gelişimsel iskelet anomalilerinin ayırıcı tanısında değerlendirmek amacıyla olgu olarak sunulmuştur.Öğe Primer karaciğer indiferansiye (embriyonal) sarkomu: Olgu sunumu(1997) Ünlü, Ercüment; Sayınbaş, Önder; Kaymak, Ogün; Çakır, Bilge; Özyılmaz, Filizİndiferansiye (embriyonal) sarkom (İS) pediatrik yaş grubunda mezenkimal kaynaklı ender malign hepatik neoplazmdır. Litera¬türde erişkinlerde bildirilen olgu sayısı ise daha sınırlıdır. 36 yaşında erkek hastada renkli Doppler Ultrasonografi (US) ve Bilgi¬sayarlı Tomografi (BT) ile tanımlanan karaciğer kitlesine, BT eşliğinde biyopsi yapılarak tanı konulmuştur. Olgunun radyolojik ve histopatolojik bulguları sunularak ilgili literatür gözden geçirilmiştir.Öğe Serebral anevrizma ve vasküler malformasyonların değerlendirilmesinde konvansiyonel ve kontrastlı MR anjiyografi teknikler(2005) Ünlü, Ercüment; Çakır, BilgeBu makalede, intrakranyal anevrizma ve arteryovenöz malformasyon, kavernöz anjiyom ve venöz anomaliler gibi intrakranyal vasküler malformasyonların konvansiyonel ve kontrastlı manyetik rezonans anjiyografi teknikleriyle tanınması ve bu tekniklerin belirtilen durumlarda avantaj ve dezavantajları değerlendirildi.Öğe Spontan pnömoperıkardıyum: Olgu sunumu(2010) Aktöz, Meryem; Üzmezoğlu, Bilge; Ünlü, Ercüment; Karamustafaoğlu, Y. Altemur; Serez, Bilkay; Edis, Çakır Ebru; Hatipoğlu, Osman N.Pnömoperikardiyum, perikard içinde hava bulunması olup pek çok farklı nedene sekonder gelişebilmektedir. Etiyolojide en sık neden travma, ikinci sıklıkta komşu organ hastalıklarının perikardı etkilemesi gelir. Travma veya cerrahi dışında spontan gelişmesi çok enderdir. Tamponada neden olabilmesi ve mortal seyredebilmesi nedeniyle yakın takip edilmesi gereken bir tablodur. Halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, nadiren pembe renkte balgam çıkarma, gece terlemesi ve çarpıntı yakınması ile gelen erkek hastada, radyolojik görüntüleme ile pnömoperikardiyum ve minimal pnömomediastinum saptandı. Öncesinde travma veya cerrahi hikayesi olmayan hastanın etyolojisine yönelik yapılan tetkiklerinde patoloji saptanmadı. Bu olgu bildirisinde spontan pnömoperikardiyumlu bir vakanın sunulması ve olası spontan pnömoperikardiyum nedenlerini literatür ışığında tartışmayı amaçladık.