Yazar "Çalpur, Osman Uğur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anatomical dimensions of lateral ulnar collateral and annular ligaments(2007) Gürbüz, Hülya; Kutoğlu, Tunç; Mesut, Rcep; Çalpur, Osman Uğur; Özcan, MertAmaç: Bu çalışmada lateral ulnar kollateral ve anuler ligamanların boyutları araştırıldı. Hastalar ve Yöntemler: Ölçümler 10 kadavranın 20 dirseğinde yapıldı. Lateral ulnar kollateral ve anuler ligaman tüm dirseklerde diseke edildi. Uzunlukları ve genişlikleri ölçüldü. Bulgular: Sağ anuler ligamanın ortalama uzunluğu 55.6 mm, ortalama genişliği 12.6 mm, sağ lateral ulnar kollateral ligamanın ortalama uzunluğu 23.2 mm, ortalama genişliği 13.6 mm bulundu. Sol anuler ligamanın ortalama uzunluğu 55.4 mm, ortalama genişliği 11.5mm, sol lateral ulnar kollateral ligamanın ortalama uzunluğu 19.3 mm, ortalama genişliği 12.1 mm ölçüldü. Sonuç: Genellikle bu ligamanların yırtılması dirsek çıkıklarında meydana gelir. Bu ligamanların greftlenerek yapılan cerrahi onarımı sırasında, ligamanların boyutları greft seçimini belirleyeceği için oldukça önemlidir. Çünkü bu ligamanların boyutları rekonstrüksiyonu yapacak cerrah için oldukça yardımcıdır. Böylece kaç cm uzunlukta ve kalınlıkta grefte ihtiyaç olduğu önceden kestirilebilir. Çalışmamızda bulduğumuz ortalamalarla yola çıkarak lateral ulnar kollateral ligaman ve anular ligaman tamiri için en az beş katı uzunluk olan 10 cm'lik grefte ihtiyaç vardır. İnanıyoruz ki daha büyük olgu sayısındaki çalışmalarla daha yüksek sonuçlar elde edilebilecektir.Öğe Total diz artroplatisinde patellar yüzey değişimi yapılan ve yapılmayan hastaların klinik karşılaştırılması(2012) Çalpur, Osman Uğur; Özcan, MertAMAÇ: Bu çalışmada amaç, total diz artroplastisinde patellar yüzey değişiminin klinik sonuçları etkileyip etkilemediğinin belirlenmesidir. YÖNTEMLER: Patella yüzeyi değiştirilmiş 52 diz ile patella yüzeyi korunmuş 53 hasta karşılaştırıldı. Bu karşılaştırma “Knee Society” skorlama sistemi, diz önü ağrısı, patellofemoral eklem fonksiyonu ve eklem hareket açıklığı gibi klinik parametreler göz önüne alınarak yapıldı. BULGULAR: Ameliyat sonrası dönemde her iki grup arasında toplam klinik, diz ve fonksiyon skorları arasında fark saptanmadı. Yeni gelişen diz önü ağrısı bakımından da gruplar arasında fark bulunmadı. Patellofemoral eklem fonksiyonlarını gösteren merdiven inme kapasitesi ve sandalyeden kalkma becerileri göz önüne alındığında da her iki grup arasında belirgin bir fark saptanamazken; diz eklem hareket açıklığı patellası korunan hastalarda daha iyi bulundu. SONUÇ: Her iki grup arasında postoperatif takiplerde anlamlı farklar saptanmaması nedeniyle rutin olarak patellar kıkırdak değişimi uygulanması doğru bulunmamaktadır. Sadece seçilmiş hastalarda cerrahın tercihine bağlı olarak patellar eklem yüzeyi değiştirilmelidir. Böylece gereksiz kullanımından doğacak patellar komponente bağlı komplikasyonlardan kurtulmuş olunur.